VAN - Van'da 6 yıl önce meydana gelen iki büyük depremde evlerini kaybeden yurttaşlar hala konteynerlerde kalıyor. TOKİ'lere yerleştirilenler ise borçlarla yaşıyor. Devletin o dönem birçok vaatte bulunduğunu hatırlatan kadınlar, kalıcı çözüm istiyor. 

 

Van'ın Erciş ilçesinde 23 Ekim 2011'de 7.2 büyüklüğünden meydana gelen depremin hemen ardından 9 Kasım'da da Van merkezde 5.6 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, yüzlerce kişi yaşamını yitirmişti. Kentte aradan geçen 6 yıla rağmen hala depremin izleri görülürken, halkın ihtiyaçlarına kalıcı çözüm bulunmadı. Özellikle de AFAD tarafından yaptırılan TOKİ'lerde sorunlar bitmek bilmiyor. TOKİ'lere yerleştirilen yurttaşlar ortak gider, çevre düzenlemesi, yakıt parası adı altında borçlandırılırken, hala konteynerlerde yaşayan insanlar var. 

 

Soğuk hava bezlerle engelleniyor

 

Edremit'e bağlı eski Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin karşısında bulunan 'Anadolu Konteynır Kent'te kalan yurttaşlara hala TOKİ'lerde ev verilmedi. Çetin kış koşulları karşısında kadınlar brandalar ve eski bez parçalarıyla soğuk havanın içeriye girmesini engellemeye çalışıyor. Geçici çözümlerle yaşamaya çalışan kadınlar, oldukça dar olan mutfak, banyo, tuvaletin zamanla çöken tabanlarına ise tahtalar yerleştirip zemini yükseltmiş. Her bir konteynerde en az d kişi kalıyor. Bebekler hastalanmaya çok açık şekilde yaşamak zorunda bırakılıyor. 

 

'Sosyal devlet bize bakmak yerine kovuyor' 

 

5 kişilik ailesiyle konteynerde kalan Söyleme Canata (36), orada oğlunu dünyaya getiriyor. Lohusa dönemindeyken elektrik ve sularının kesildiğini, Valiliğin "boşaltın" talimatı verdiğini anlatan Söyleme, "Yetkililere göre bizler bedava elektrik ve sudan yararlanmak için burada kalmaya devam ediyorduk. Evet çünkü elektrik ve suyumuzu dahi ödeyemeyecek durumdayız. Ama sosyal devletin en büyük görevlerinden biri bana bakmak, çocuklarıma bakmak değil mi" diye sordu. 

 

Geçici çözümler değil kalıcı çözüm istediklerinin altını çizen Söyleme, "Eşime bir iş istiyorum.  Bir evde yaşamak istiyoruz artık.  Çocuklarım dışarıda üşüyüp geldikleri zaman ısınacak bir ev yok.  Konteyner kentlerin bir güvenliliği de yok"  ifadelerini kullandı. 

 

'Kışı battaniyenin altında geçirdik' 

 

Hasret Duran (50) ise ısınamadıkları için battaniyelerin altında geçirdikleri kışı anlatıyor. "TOKİ'ler torpili olan insanlara çıktı" diyen Hasret, "Zaten olsa da oraya verecek paramız yok" diye konuştu. 

 

'Devlet çok vaat verdi hiçbirini yapmadı' 

 

Oğlu cezaevinde olduğundan kaynaklı torunuyla hiçbir geliri olmadığından konteynerde kalan 60 yaşındaki Gülten Turgut ise, komşularının desteğiyle yaşıyor. Devletin deprem sürecinde birçok vaatte bulunduğunu fakat hiçbirini yerine getirmediğini aktaran Gülten, "Çözüm istiyoruz" diye seslendi.