Kentsel değil rantsal dönüşüm!

  • 09:02 19 Şubat 2018
  • Yaşam
Melike Aydın
 
İZMİR - Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol, kentsel dönüşüm projelerinin halkın barınma ihtiyacına değil, ranta hizmet ettiğini söyledi. 
 
Türkiye genelinde en fazla göç alan kentlerden biri olan İzmir'de kentsel dönüşüm yasaları ile yurttaşların mağduriyeti de artıyor. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol, kentsel dönüşüm sonucunda ortaya çıkan sorunlarının bir 50 yıl daha çözülemeyeceğine dikkat çekiyor. Özlem, kentte bulunan Karabağlar Belediyesi'ne bağlı Uzundere, Cennetçeşme ve Limontepe semtlerini içine alan 540 hektarlık bir arazinin kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesine ilişkin yaşanan çelişkileri anlattı.  
 
'Halk haberdar edilmiyor'
 
Kentsel dönüşüm projelerinin daha yaşanılabilir ve sağlıklı bir yaşam alanı üretmekten uzak olduğunu söyleyen Özlem, söz konusu projelerin büyükşehir belediyelerine yetki veren 73. madde ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yetki veren 6306 sayılı yasa arasında sıkıştığını söyledi.  Kent planlamasının tek bir yasa ile düzenlenemeyeceğini kaydeden Özlem, afet riski olan alanlara yönelik yönetmelikte olan 6306 sayılı yasanın yurttaşların daha sağlıklı bir yaşam alanına sahip olmalarına engel olduğuna dikkat çekti. Karabağlar bölgesini kapsayan 540 hektarlık bir alanın  "riskli alan" ilan edildiğini ancak 2012'de yapılaşmaya açıldığını söyleyen Özlem, halkın mevcut yasaların kendilerine neleri getirip neleri götüreceğinden haberdar edilmeden uzlaşmaya çağrıldığını belirtti.
 
'Yasalar ihtiyaçları gidermekten uzak'
 
Kentin 1960'lı yıllardan itibaren göç almaya başladığını kaydeden Özlem, halkın barınma ihtiyacının karşılanmaması sonucu kendi çabalarıyla imara açık yerlerde evler inşa ettiğini ifade etti. Özlem, bu durumun beraberinde altyapı, sağlık ve birçok sosyolojik sorunu da çarpık kentleşme ile beraber bugüne taşıdığına dikkat çekerek, "Şu anda kentlerin sıkıntılarını bir 50 yıl daha ötelemenin ötesine geçilmiyor. Kentleşmenin yoğunlaştığı yıllardan bu yana yapılanların bugün hem sosyolojik hem de ekolojik olarak sonuçlarını yaşadık. Halkın yararına bir dönüşüm için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Ancak bakanlık tarafından böyle bir çaba görememekteyiz" ifadelerini kullandı. 
 
Rantın dönüşümü
 
TMMOB'un konu ile ilgili birçok rapor yayınladığını hatırlatan Özlem, bu nedenle halkın yararı için sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının sürece dahil edilmesine işaret etti. Özlem son olarak, "Riskli alan veya dönüşüm alanları denetimden geçmelidir, incelenmelidir. Bu alanda yapılan araştırmaların hazırlanan raporlarla çeliştiğini ve sağlıklı zemin raporları ile kıyaslandığında imara açılan yerlerin daha çok ranta hizmet ettiği için verildiği sonucu ortaya çıktı. Biz yerinde dönüşümün daha doğru olacağına inanıyoruz" diye konuştu.