Mevlüde’nin ‘soluksuz’ mücadelesi: 90’lar,cezaevi, Cizre, açlık grevi

  • 09:10 10 Kasım 2017
  • Yaşam

Medine Mamedoğlu

MARDİN - Vücudunda taşıdığı işkence izlerine inat mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyen Mevlüde Çelebi’nin en büyük temennisi tecridin kaldırılarak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşullarının sağlanması. Mevlüde, hayatından endişe duydukları Abdullah Öcalan için Kürt halkının tüm zorlukları göze alacağına dikkat çekiyor.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Kürdistan sömürgedir” tespitinin ardından başlayan mücadele adım adım yayılarak yeni bir boyut kazandı. Sömürgecilik tespitinin ardından en büyük mücadeleyi veren kesimlerden biri de Kürt kadınları ve anneleri oldu. Bu anneler dil, kültür ve barış için çıktıkları yolda kimi zaman tutuklandı, kimi zaman katledildi kimi zaman en ağır işkence tezgahlarından geçirildi. Şimdilerde Mardin’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevine giren 54 yaşındaki Mevlüde Çelebi de bu kadınlardan biri. 
 
Mevlüde’nin vücudunda hala 90’lı yıllarda maruz bırakıldığı işkencelere dair izler var. Bu izleri her gördüğünde mücadele azmi daha da artan Mevlüde, 3 defa cezaevine girmesine karşın bir an olsun geri adım atmamış. Cizre’de özyönetim ilanının ardından başlayan abluka sürecine de tanık olan Mevlüde,  “Önderimiz özgür olmadan, kadınlar da özgür olmaz” diyor. 
 
Yıllardır mücadele ediyor!
 
Mevlüde’nin 90’larda İstanbul’da başlayan ve bir an olsun sönmeyen mücadele ateşi hala ilk gün ki gibi devam ediyor. 1998’de yapılan ev baskınlarında ilk kez gözaltına alınan  Mevlüde, götürüldüğü karakolda 20 gün boyunca işkenceye maruz bırakılıyor. Gözaltında “Eğer parti yönetiminden istifa edersen seni tutuklamayız” diyenlere inat mücadelesinden vazgeçmeyen Mevlüde, mahkemeye çıkarılmadan tutuklanıyor. 10 ay cezaevinde kalan Mevlüde  serbest bırakıldığı gibi çalışmalarına kaldığı yerden devam ediyor.
 
Cezaevlerinden Cizre yasağına…
 
98’den sonra 2002’de ve 2008’de tekrar cezaevine giren Mevlüde, yaşamının 6 yılını tutsak olarak geçiriyor. Yasak sırasında bir ay boyunca Cizre’de kalan ve evini bırakmayan Mevlüde, bir ayın sonunda mahalleden zorla çıkarılıyor. 
 
“Ne olursa olsun durmak yok”  diyen 54 yaşında ki Mevlüde, şimdilerde girdiği açlık grevi içinse şu cümleleri kullanıyor:
 
“Bu eylem için geç bile kaldık. Bu süreçte çok zor şeyler yaşandı. İnsanlara çok fazla haksızlık yapıldı. İnsanları zindanlara koyuyorlar. İnsanlar ne düşüncesini dile getirebiliyor ne de rahat nefes alabiliyor. Her yerde savaş var. Var olan bu savaşta bizim canımızı yakıyor. Şimdi bu kadar haksızlık karşısında mücadele etmeyeyim de ne yapayım?”
 
‘Sonuna kadar alanlarda olacağız’
 
Çözümün bir adım ötede olduğunu hatırlatan Mevlüde, İmralı’nın kapıları açılırsa herkesin aydınlık bir geleceğe kavuşabileceğine dikkat çekiyor. Abdullah Öcalan’ın ailesi, avukatları ve İmralı heyetiyle görüştürülmemesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Mevlüde, hayatından endişe duydukları Abdullah Öcalan için Kürt halkının tüm zorlukları göze alacağını vurguluyor.
 
“Biz Kürt halkı için Sayın Öcalan kırmızı çizgidir. Kimse o çizgiyi aşmaya kalkıp sabrımızı sınamasın” diyen Mevlüde, “Biz kadınların temennisi tecridin kalkması ve önderimizin özgürlük koşullarının sağlanmasıdır. Bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hep alanlarda olacağız” diyerek sözlerini sonlandırıyor.