Hasina, 'evimin dilsiz bekçisi' dediği ağacı için direniyor

  • 09:06 5 Ekim 2017
  • Yaşam

Neval Akyüz

DİYARBAKIR- Alipaşa Mahallesi'nde yaşayan Hasina Çetinkaya ve ona yoldaşlık eden 80 yıllık dut ağacı şimdilerde yıkımın gölgesinde yaşamını sürdürüyor. Hasina, ailesi ile bütünleşen ve 'evimin dilsiz bekçisi' dediği dut ağacının kesilmesine izin vermeyeceğinin altını çiziyor. 
 
Diyarbakır Sur ilçesinde 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen yasak hala 6 mahallede sürerken, alınan "Acil Kamulaştırma" kararı kapsamında ablukaya alınan Alipaşa ve Lalebey Mahallesi'nde yıkım devam ediyor. Alipaşa Mahallesi'nde yıkım yüzde 85'lere yaklaşırken, Sur adım adım  belleksizleştirilmeye çalışılıyor. Yaşanan çatışmalı sürecin ardından Sur'da  mağdur edilenlerden biri de Hasina Çetinkaya. 3 kuşaktır Sur'da yaşayan Hasina ile evinin bahçesinde bulunan 80 yıllık dut ağacı arasında farklı bir bağ  bulunuyor. 
 
'Evimi, ağacımı, belleğimi talan etmelerine izin vermem'
 
Hasina kendisinin çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık yıllarına tanıklık eden ağacının kendisinde farklı bir yeri olduğunu kaydederek başlıyor anlatmaya. Bahçelerindeki dut ağacının aile bireyleri ile bütünleştiğini söyleyen Hasina, Sur'da devam eden yıkımın hayatlarına etkisini şöyle ifade ediyor: "Yazın çocuklarım damda ağacın gölgesinde uyuyor. Her anıma tanıklık etmiş bu ağaç. Çocukluğumun geçtiği bu tarihi yok etmek istiyorlar. 2 yıldır Sur'da tüm anıları silip süpürdüler. Başta çatışma var dediler yıktılar. Ardından çatışmadır olur diyerek sessiz kalındı ve bugün sıra bize geldi. İnsanları alıştırmaya çalışıyorlar. İnsan geçmişinin gözleri önünde yok olmasına nasıl alışabilir ki? Geçmişimi, evimi, ağacımı, belleğimi talan etmelerine asla izin vermeyeceğim. Sıra bana geliyor yavaş yavaş... Ama evi başıma da yıksalar, ağacıma sarılacak çıkmayacağım."
 
'Bu ağaç tarihe tanıklık etti, Sur'a tanıklık etti'
 
 "40 yıllık evimin dilsiz bekçisi" diye nitelendirdiği ağacının kesilmesine seyirci kalmayacağını vurgulayan Hasina, "Bizi evden çıkardıklarında ev ile birlikte bize ve bizden öncekilere ev sahipliği yapan dut ağacımızı da yıkacakalar. 40 yıldır bu ağacın gölgesinde komşularımızla sevdiklerimizle sohbet ediyoruz. Bu ağaç tarihe tanıklık etti, Sur'a tanıklık etti, sevinçlere, acılara, zulme ve hüzne tanıklık etti" sözleri ile ağacı ile arasında oluşan manevi bağı dile getiriyor. 
 
'Kültürümüze dair ne varsa yok ediliyor'
 
Hasina, betonlaşan kentlerde doğal yaşama hasret bırakıldıklarını ve bu yüzden kendi evlerinde diktikleri ağaçları ile bu hasreti bir nebze de olsa dindirdiklerini sözlerine ekliyor.  Gelecek nesiller için 'tarih kokmayan' bir şehrin inşa edildiğini söyleyen Hasina, şu ifadelerde bulunarak devam ediyor: "Biz yine tarihe tanıklık ettik. Sur'da ne katliamların ne direnişlerin yaşandığını biliyoruz. Ama yeni nesil bu tarihten habersiz büyüyecek. Biz anlatırız ama görmek ve hissetmek aynı şey değil. Bu yıkımın tek nedeni işte bilinçsiz, kültürsüz, inançsız nesiller yaratmak içindir. 80 yıllık bir ağaç belki kimse için bir anlam ifade etmez ama benim için anlamı çok büyüktür. Asla izin vermeyeceğim, zorla katlederlerse de herkese evimin dilsiz bekçisini anlatacağım."