‘Burada Türkiye karakolları var, arkamızda İran karakolları’

  • 09:04 7 Eylül 2021
  • Yaşam
 
HAKKARİ - Şemdinli ilçesine bağlı Meleyan mezrasında bêrîvanlık yapan Lütfiye Kılıç, sınır bölgelerinde yapılan karakollara tepki göstererek, “Burada Türkiye'nin karakolları var, arkamızda İran karakolları var. Kendi toprağımızda huzur kalmadı artık” dedi.
 
Bölgede 90’lı yıllarda köy boşaltmaları ile hayatın yok edilmek istendiği alanlar, AKP iktidarı ile birlikte “özel güvenlik bölgesi” adı altında aynı uygulamaya maruz kalıyor. Ocak ayında da bölgenin birçok kentinde aynı uygulama ile yüzlerce alan halka yasaklandı. Hakkari Valiliği, 22 Ocak'ta kent merkezi, Çukurca, Yüksekova ve Şemdinli ilçesindeki 12 bölgeyi "özel güvenlik bölgesi" ilan ederek, yıl sonuna kadar yasakladı. 
 
“Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilen yerlerden biri de Hakkari'nin Şemdinli ilçesinin İran, Irak ve Türkiye sınırında bulunan Dêmanê’ye (Çatalca) bağlı Meleyan (Erdemli) mezrası. Bêrîvanlık yaparak yaşamını sürdüren Lütfiye Kılıç, yayla yasaklarına ilişkin ajansımıza konuştu. 
 
Koyunlar geçim kaynakları
 
Bağ, bahçe ektiklerini söyleyen Lütfiye, küçüklüğünden bu yana da bêrîvanlık yaptığını belirtti.  Lütfiye, “Koyunlarımıza bakıyoruz. Sütleriyle yoğurt, peynir yapıyoruz. Fazla olanları satıyoruz, kalanları kış için kaldırıyoruz. Çoğu zaman maddi durumu iyi olmayanlara veriyoruz, süt veya peyniri. Kendi halimizden memnunuz. Kendi işimizi kendimiz yapıyoruz, çocuklarımıza bakıyoruz, yaşamımızı emek verdiğimiz şeylerle sürdürüyoruz. Köyde ne iş varsa yapıyoruz” diye konuştu.
 
‘Devlet her yere karakol yapmış’
 
Lütfiye, genç yaşlarında annesiyle birlikle gittiği yaylalarda, olağanüstü hal (OHAL) ve yayla yasakları ile birçok sorunlarla karşılaştıklarını söyledi. Lütfiye o dönemi şöyle anlattı: “40 sene önce babamın köyündeydim, çocuktum. O zamanlar annemle beraber yaylalara gidiyorduk. Çadır kurup geceleri orada kalıyorduk. 3 ay boyunca hep oradaydık. Hem koyunlara bakıyorduk hem de yoğurt, tereyağı ve peynir yapıyorduk. Şimdi ise bulunduğumuz bütün yaylaların başına karakollar kurulmuş. Bundan 1 ay önceydi koyunlarımızı kırkmak için geldik. Ben de kadınlara ‘Bu gece burada kalalım, sabah erkenden tekrar gelemeyiz’ dedim. Gece kaldık top ve silah sesleri gelmeye başladı. O gece çok korktuk, hepimiz öleceğiz diye. Ama eskiden öyle miydi, ne korku vardı ne bir şey. Çadırların kapıları hep açık kalıyordu. Eskiden gece kaldığımızda sabahlara kadar halaylar çekiyorduk. Herkes çok mutluydu. Şimdi hiç iyi değil. Çünkü devlet her yere karakol yapmış. Burada Türkiye'nin karakolları var arkamızda İran karakolları var.”
 
‘Sınırlar kaldırılsın’
 
Karakollar nedeniyle eski huzurun kalmadığını dile getiren Lütfiye, “Akşam olmadan alelacele toparlanıp gidiyoruz. Askerler niye bize ateş etsin, ne yapıyoruz da ateş ediyorlar? Biz buraya ihtiyaçlarımız için geliyoruz. Çocuklarımıza bakmak için geliyoruz, askerler neden ateş açıp öldürsün bizi. Eskiden rahattık, korku yoktu. Şimdi tepeye çıkmak istiyoruz, iki asker görünce geri çekiliyoruz, bizi öldürürler diye. Kendi toprağımızda huzur kalmadı artık. Şimdi sınırlar da kapatıldı eskiden İran'dan her türlü gıda geliyordu her şey serbestti. Herkes geçimini sağlıyordu şimdi her yere sınır yapmışlar. Bu sınırlar kaldırsın” ifadelerini kullandı.