Doğadaki yıkım arıcılığı da tehdit ediyor!

  • 09:03 5 Eylül 2021
  • Yaşam
 
BİNGÖL - Farklı türlerde birçok bitki türünün bulunduğu Riz köyünde geçim kaynağı olarak yapılan arıcılık ve bal üretiminde düşüş var. Orman yangınları, kuraklık ve benzeri etkenlerden dolayı bitkilerin ya kuruduğu ya da küle döndüğü köyde arıcılık yapan Zahide Aydemir, 70 yıldır bu şekilde geçindiklerini söyledi. 
 
İktidarın politikaları sonucunda doğası talan edilen ve orman yangınlarıyla beraber kuraklığı son yıllarda derinden yaşayan kentlerden biri de Bingöl. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Bingöl’de arıcılık da bu kaynaklardan biri. Dünya genelinde 120 ülke arasında kalite bakımından 2’nci seçilen Bingöl’de her yıl bin 200 ton civarında bal üretiliyor. Kente bağlı Genç ilçesinin Riz (Sağgöze) köyünde yurttaşlar, bal üretimi ile geçimini sağlıyor. Ancak bu yıl yangınların etkili olduğu ve yağışın da olmaması nedeniyle birçok bitki ya kurudu ya da yanarak küle döndü. 
 
Tüm bu yaşananlar sonucunda bal üretiminin de düştüğüne dikkat çeken köylüler, bunun tehlikeli bir durum olduğunu vurguladı. 
 
Riz köyünden Zahide Aydemir, ailesinin 70 yıldır arıcılık yaptığını söyledi. Köylerinin birçok bitki ve çiçeğe ev sahipliği yaptığını, bunun için de geçimlerini arıcılık ile sağladıklarını kaydeden Zahide, “Bütün işler zahmetli ama arıcılığın zahmeti çok fazla. Daha önce kovanın içine 3 çit koyuyorduk. Şimdi kovana 10 tane çit koyduğumuz oluyor. Arılar da çiçeklerden polen almak için dağlara tepelere gelir. 20 Mayıs arıların ürediği zaman. Üreyen arıları alıyoruz, başka kovana koyuyoruz. Bu yeni üreyen arıları hakiki bal için kullanıyoruz. Her kovana 3 tane üreyen arı veriliyor. Bu arıların süreleri tamamlandıktan sonra 20 Haziran-20 Temmuz arasında bal oluşuyor. 7’nci ayda bu balları topluyoruz” dedi. 
 
‘Her kovandan farklı bal miktarda çıkıyor’
 
Yılda bir kez bal üretimi yaptıklarını ve her kovandan farklı miktarda bal elde ettiklerini ifade eden Zahide devamına şunları söyledi: “Bazı zamanlar sabah erkenden kalkıyoruz, akşama kadar çalışıyoruz. Bazı günler 2-3 saat tek çalışıyoruz. Çalışma saatlerimiz değişiyor. Her gün akşama kadar çalışmıyoruz. Çit zamanı geldiğinde bakımlarını yapmak, ilgilenmek zorundasınız. Güneşin önünde arıcı tulumları ile bal kutularını kaldırıyoruz. Bal kutularını, arıların durumlarını kontrol ediyoruz. Bazen bir kovan 10,15 kilo veriyor. Bal üretim süreci tamamlandıktan sonra Diyarbakır’a götürüyoruz. Orada müşterilerimiz var, onlara satıyoruz. Balın kilosunu 150-170 liradan satıyoruz.”
 
 ‘Çamur kovanlar balın lezzetini arttırıyor’
 
Eski yöntemlerden biri olan ve balın daha lezzetli olduğu söylenilen çamurdan yapılan kovanları da kullandıklarını ekleyen Zahide, “Buraya getirdiğimiz toprakları ıslatıp çamur haline dönüştürdük. Daha sonra oluşturduğumuz çamurlardan kovan yaptık. Bu şekilde yapılan balın daha lezzetli olduğu söyleniyor” diye konuştu.