Sokakta yaşamak zorunda kalan Ceylan kadın mücadelesine güveniyor…

  • 09:06 31 Ağustos 2021
  • Yaşam
Öznur Değer
 
ANKARA - Pandemiyle derinleşen işsizlik nedeniyle evinden çıkartılan ve 7 ay boyunca sokakta yaşamak zorunda bırakılan Ceylan Akan, yaşadıklarının sorumlusu olarak iktidarı görüyor. Ceylan dışarıda onlarca kadının kaldığını ve taciz, tecavüz, fuhuşa sürüklenme ile karşı karşıya olduklarını belirterek, kadınlara mücadeleyi asla bırakmama çağrısında bulunuyor.
 
İktidarın yürüttüğü kadın politikaları her gün bir kadını yaşamdan koparırken, bir o kadar kadını da sokakta yaşamaya mahkum ediyor. “Kadın haklarını önemsiyoruz” diyen AKP’nin 19 yıllık iktidarında yüz binlerce kadın katledildi, tecavüze maruz bırakıldı veya intihara sürüklendi. Ajansımızın derlediği verilere göre yalnızca 2020 yılı içinde 332 kadın erkekler tarafından katledilirken 110 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Yine ajansımız verilerine göre yılın ilk 7 ayında en az 171 kadın katledildi, 104 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 
 
Kadınların en çok tacize, tecavüze, kaçırmaya veya sokakta yaşamaya maruz kaldığı kentlerin başında Ankara geliyor. Uyuşturucu ve fuhuş şebekelerinin her geçen gün arttığı Ankara’da, ekonomi politikaları doğrultusunda onlarca insan evsiz kaldı. Evsiz kalan ve uzun süre sokakta yaşamak zorunda olan sayısız kadından biri ise 23 yaşındaki Ceylan Akan.
 
Çocuklarını babalarına vermek zorunda kaldı
 
Evli olduğu erkekten 2 yıl önce boşanan ve biri 3 biri ise 4 yaşında, 2 çocuğu ile birlikte yaşayan Ceylan, derinleşen pandemi ile beraber işsiz kalan binlerce kadından yalnızca biri. İşini kaybetmesinin ardından kirasını ödeyemediği için ev sahibi tarafından evden atılan Ceylan, kalacak bir yer bulamadığı için çocuklarını babalarına vermek zorunda kalmış. Çocuklarını 2 ayda bir görebilen Ceylan, 15 Kasım’dan Haziran ayına kadar sokakta yaşayarak hayata tutunmaya çalıştığını anlatıyor.
 
Sokakta yaşadığı için ceza kesildi
 
Otogarlarda, hastanelerde ve bulduğu sıcak yerlerde, bankta yatarak yaşamını sürdürdüğünü söyleyen Ceylan, “Eşimden ayrıldıktan sonra metro altında bir televizyonda boşanmış kadınlara yardım edildiğine ilişkin haber gördüm. Ben de bu süre zarfında sokakta kaldığım için kadın sığınma evine gitmek istediğimi söyledim. Ancak devletin polisi bana, ‘Sokağa çıkma yasağını ihlal ettiğiniz için önce size ceza yazacağız sonra kadın sığınma evine götürebiliriz’ dedi. Sokakta yaşayan biri zaten sokağa çıkma yasağını ihlal edecektir. Otogardaki polisler de sığınma evinin güvenli olmadığını 50 TL karşılığında bir otelde kalabileceğimi söyledi. Eğer devletin başındaki iktidar bizim oylarımızı alarak bunu yapıyorsa bizi kandırmak amaçlı televizyonlarda yalan yanlış bir şekilde ‘yardım ediyoruz, eşya desteğinde bulunuyoruz’ diyorsa bu halkı kandırmaktır” sözleriyle anlatıyor yaşadıklarını.  
 
‘İktidar başta olduğu sürece insanlar kandırılmaya mahkum’
 
7 ay sokakta yaşadıktan sonra otobüslerde çalışarak biriktirdiği para ile Mamak’ta ev kiralayabilen Ceylan, evinde hiçbir eşyasının olmadığını söylüyor. Defalarca başvurmasına rağmen devletin sosyal yardım merkezlerinden herhangi bir destek alamadığını sözlerine ekleyen Ceylan, “Bu iktidar başta olduğu sürece insanlar kandırılmaya mahkum. 3-5 verdiği kömür ve koli yardımıyla insanları kandırıyorlar. Metro altında yardım ediyoruz diye yayınladıkları şeyler de yalan. Ben buradaki belediye başkanında da devleti yöneten AKP’de de diğer partilerde de hatayı buluyorum. Çünkü hangisi başa bir şekilde geçmişse halka fayda sağlamadı” sözlerine yer veriyor.
 
‘Kadın demek caddede çalışmak demek mi?’
 
“Devletin polisi beni sığınma evine bile kabul etmiyorsa, bana farklı bir şekilde akıl veriyorsa, ben burada devleti kınarım” diyen Ceylan, kadınlara yardım etmeyen bir ülkenin, kadınlara yardım ettiklerini iddia etmemeleri gerektiğini kaydediyor. Bunun artık inandırıcılığını yitirdiğini belirten Ceylan, “Bu ülkede kadınlara karşı hiçbir şey yok.  Kadın demek caddede çalışmak demek mi? Bu ülkede bunu mu istiyorlar? Bu haliyle tüm kışı Ankara Şehir Hastanesinde uyuyarak, otogarlarda kalarak geçirebildiysem, bunun sorumlusu devlet. Verdiğim oyların hiçbirini helal etmiyorum” ifadelerini kullanıyor.
 
‘Bu benim değil ülkemin ayıbı’
 
Sokakta yaşayan bir sürü insan ve kadın olduğunu vurgulayan Ceylan, birçok kadının kendisi gibi boşandıktan sonra hiçbir destek alamadığı için sokaklarda kaldığını kaydediyor. Ceylan, otobüste hosteslik yaparak ve otobüs temizleyerek bir şekilde hayata tutunduğunun altını çizerek, artık devletten bir beklentisi ve isteğinin kalmadığını kaydediyor. Ceylan, yaşadıklarını kendisinin değil ülkenin ayıbı olarak tanımlıyor.
 
Sokakta kadın olmak…
 
Ceylan, sokakta yaşayan kadın ve çocuklara yardım edilmesini istediğini aktararak, sokakta yaşayan kadınların maruz kaldıkları zorlukları şu sözlerle anlatıyor: “Sokakta kalan kadını kandırıp uyuşturucu bağımlılığı yapıyorlar, fuhuşa sürüklüyorlar, gazinolarda kullanıyorlar. Bu şekilde yaşamak zorunda kalıyorlar. Bu kadınların hepsi sığınma evine gitmek isteyen kadınlardı. Kimse dışarıda kalmasın. Kadına destek verilsin. Dışarıda kalmak istemediğim için kaç defa cezaevine girmek istedim. Sokakta kalmamak için suç işleyen insanlar var. Otogar personeli sokakta kaldığını anladığı kadını sürekli taciz ediyor. Otogar küçük bir köy gibi. Kadına şiddet ve tecavüz olayları varken biz insanların bize ‘Size yardım edelim’ demesine nasıl inanabiliriz ki?”
 
Şu an hala işsiz olan ve iş buldukça otobüslerde çalışan Ceylan kadınlara, “Mücadeleyi kesmesinler. Kadınlar mücadele etmeye devam etsin” şeklinde çağrıda bulundu.