Hikmet Tunç

 

VAN - Esenyamaç Mahallesi’nde dördüncü gününe giren sel felaketinden dolayı evleri ve ahırları yıkılan yurttaşlar, bakımı yapılmayan kanalın sel felaketindeki etkisine dikkat çekerken, mahallenin iki dönemdir kayyımın elinde olan belediyenin hiçbir hizmetinden yararlanmadığı ortaya çıktı. Yurttaşlar, yaşadıkları mağduriyetin sorumlusu olarak DSİ’yi ve kayyımı sorumlu tuttu. 

 

Van’da son bir haftadır etkili olan sağanak yağış nedeniyle birçok il ve ilçede sel felaketi meydana geldi. Sel nedeniyle yüzlerce koyun ölürken, onlarca ev ve ahır hasar görerek kullanılamaz hale geldi. Özellikle kentin Başkale ilçesine bağlı 13 mahalle selden etkilendi. Bunlardan biri olan Esenyamaç (Xaşkan) Mahallesi’nde 3 gündür devam eden sağanak yağış, en az 30 evin ve ahırın zarar görmesine neden oldu. Diğer yandan sel nedeniyle yüzlerce küçükbaş hayvan da yaşamını yitirdi. 

 

Esenyamaç Mahallesi’nde 8 evin tamamen yıkıldığı gözlenirken, evde bulunan yaşam malzemeleri de sele kapıldı. Öte yandan mahalledeki yolda da selden kaynaklı göçük meydana geldi, yol kenarında yapılan evler ise yıkıldı. 

 

Kanal hasar gördü

 

Mahallenin içinden geçen ve 2011 yılında Van Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan kanalın ilçe kayyımı tarafından temizlenmediği, bakım ve onarımı yapılmadığı ortaya çıktı. Kanalın dar olduğu, gelen suyu taşımadığı yurttaşlar tarafından da belirtilirken, kanalın birçok noktada hasar gördüğü, selin dere kenarlarında bulunan yaşam yerlerinin de bu nedenle yıkılması söz konusu olduğuna dikkat çekildi. 

 

Mahallede dönüşümlü nöbet 

 

 Sel nedeniyle mahalle sakinleri, can güvenliği için tepelere çıkarken, olası sel karşısında dönüşümlü nöbet tutuyor. Çocuklar da dahil çok sayıda yurttaşın yaşanamaz hale gelen yerleşim yerlerinin dışında edinebildikleri battaniyelere sarılarak korundukları gözlendi.

 

Elektrik kesik, suya ulaşımda zorluk

 

Felaketin üzerinden dört gün geçerken, tek bir çadırın dahi kurulmadığı mahallenin giriş çıkışlarında, korucu, asker ve polislerin konuşlanması ise dikkat çeken bir diğer detay oldu. Hala elektrik kesintisi giderilmeyen mahallede, içme suyu ise yine kadınların ağır bidonlarla uzak yerlerden taşımalarıyla gideriliyor. 

 

Yaklaşık 400 nüfuslu mahallenin iki tarafı da yükselen dağ eteklerinde taş ve topraktan yapılan evlerden oluşuyor. Nüfusun çoğunlukta olduğu yerleşim yerinden derelerin her iki taraftan da geçtiği hafif bir yağmur yağışı dahi yerini sele bırakma riskiyle karşı karşıya. 

 

Kanallar temizlenmedi, alt yapı yok 

 

Mahalle sakinlerinden Rabia Acar, şimdiye kadar kanalların temizlenmediği, hiçbir alt yapının yapılmadığını belirten Rabia, sel nedeniyle mahalle içerisinde kurdukları bakkalın da hasar gördüğünü ve kullanılmayacak durumda olduğunu söyledi. Rabia ayrıca, evde bulunan ziynet eşyalarını da sel nedeniyle kaybettiğini ifade etti. 

 

‘Evinin duvarı yıkıldı’

 

Daha önce de defalarca mahallede sel felaketinin yaşandığını ifade eden Zerdal Korkmaz ise evinin duvarlarının yıkıldığını belirtti. Bunun nedeninin ise mahalledeki yolda oluşan derin çukurlar olduğunu kaydeden Zerdal, can güvenliklerinin olmadığını ekledi. Zerdal, “Evimizde uyuyamıyoruz, çünkü her an çökebilir” dedi. 

 

Ölümle burun buruna geldi

 

Sele kapılan koyunlarını kurtarmak için koştuğunu ancak sele kapılarak ölümle burun buruna geldiğini belirten Melek Atlı da, evinin tamamen kullanılamaz olduğunu ve gidecek yerleri olmadığını dile getirdi. Melek, annesi ve kardeşleriyle birlikte geceyi komşularında geçirdiğini, gündüzleri ise evin içinde çamura batan eşyalarını kurtarmaya çalıştığını söyledi.  

 

‘Çocuklarımı kurtaramayacağım diye korktum’

 

Mahalle sakinlerinden Çiğdem Gürbüz ise, koyunlarını sağmak için evden çıktığı sırada selin meydana geldiğini, bu sırada evinin duvarının yıkıldığını kaydetti. Çiğdem, bu durumda ancak çocuklarını kurtarabildiğini dile getirerek, “Çocuklarımı kurtaramayacağım diye çok korktum. Çok şükür çocuklarıma bir şey olmadı” dedi.