Kapanma sürecinin açık gerçeği: Mülteciler unutuldu

  • 09:10 12 Mayıs 2021
  • Yaşam
Hikmet Tunç
 
VAN - Her kriz döneminde olduğu gibi kapanma sürecinin de unutulanlarının başında mülteciler geliyor. Bir başlarına yaşama mücadelesi veren mültecilerden biri olan Amine Faqir, yüz yüze kaldığı koşullara karşı tek bir şey istiyor: “Tek hayalim savaş bittiğinde tekrar ülkeme dönmek…”
 
Son 10 yılda yaşadıkları ülkelerdeki çatışma ve savaş koşulları nedeniyle göç etmek zorunda kalan milyonlarca insanın yolu Türkiye’den geçti, geçiyor. Ancak mülteciler, “insani bir yaşam” beklentisiyle geldikleri Türkiye’de de sömürüye maruz kalıyor. Ekonomik krizin derinleşerek sürdüğü ülkede geçim sorunu yaşayan mültecilerin başında kadınlar ve çocuklar geliyor. Bölgede sınır ili olması nedeniyle en fazla Afganistan ve İran’dan binlerce insanın kimi zaman geçiş güzergahı olarak kullandığı Van’da kimisi de başka bir kentte gidecek koşulları olmayınca kentte yaşıyor.
 
Her sokak başında mülteci kadın ve çocuklar…
 
En fazla hak ihlaline uğrayan kesimin başında gelen mülteciler, emek sömürüsü ile de karşı karşıya kalarak, ucuz işgücü olarak görülüyor. Kentin neredeyse her sokağında, caddesinde kimisi peçete satarak gelir elde etmeye çalışıyor, kimi ise dilenmek zorunda kalıyor. Mülteci kadın ve çocuklar, çalışmak istedikleri işyerinde ya işyeri sahipleri tarafından ya da çalışanlar tarafından fiziksel, psikolojik ekonomik ya da cinsel şiddete uğruyor.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında koronavirüs kısıtlamalarına ilişkin 26 Nisan’da gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nda 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arası için tam kapanma kararı verilirken, bu karar da yine en çok mültecileri etkiliyor.
 
Mültecilere yönelik cinsel şiddet örnekleri
 
Ülkesinde yaşanan savaştan ailesiyle kaçarak kentte yerleşen ve 18 Kasım 2019 tarihinde mendil sattığı sırada cinsel istismara uğrayan çocuk, hala hafızalardaki yerini koruyor.
 
İran’da maruz kaldığı baskı ve şiddetten kaynaklı kente gelen mülteci kadınlardan Z.S. ajansımıza verdiği bir röportajında tanıdığı birçok mülteci kadının ekonomik sıkıntılardan kaynaklı fuhuş yapmak zorunda kaldığını söyleyerek dayanışma çağrısında bulunmuştu.
 
Yine Van’da Kurubaş Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) İranlı Z.N. adlı kadına, güvenlik görevlileri İ.H.K. ve Y.V. ile kimliği belirlenemeyen bir kişi tecavüz etmiş, tecavüzün ortaya çıkmasının ardından Z.N. ülkesine geri gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
 
Mülteci birçok kadın ve çocuk güvenli yaşam koşullarının oluşturulmamasının sonucunda başta ekonomik olmak üzere şiddet sarmalı içinde kalıyor.
 
Binlerce insan gibi Afganistan’da yaşanan çatışmalı süreç nedeniyle 3 yıl önce Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Seyit Fehim Arvasi Mahallesi’ne yerleşen Amine Faqir’in yaşam mücadelesine tanıklık ediyoruz.
 
Tam kapanmayla kurduğu tezgahta satış yapıyor
 
Kirada oturduğu evin kapısında, kaldırıma kasalar üzerinde satışa sunduğu yeşilliklerden elde edeceği gelir ile mutfak masrafını, ev kirasını ve faturaları ödemeyi planlıyor Amine. Daha önce sebze halinde satış yapan ve tam kapanma ile birlikte tek geçimi olan sebze satışını buradan sürdürmeye çalışan Amine, sorduğumuz soruları, karşılıklı olarak birbirimizin dilini bilmediğimiz için anlamıyor. Mültecilerin belki en fazla sorun yaşadığı konulardan biri dilini bilmediği bir ülkeye yerleşmek olsa gerek. Yanındaki 7-8 yaşlarındaki çocuğa dönerek onunla sohbet ediyoruz. Sorularımıza verdiği Türkçe yanıtta, Amine’nin anneannesi olduğunu söylüyor.
 
‘Hiçbir dönemde bu kadar zorlanmadım’
 
Amine’nin Peştuca anlattığı hikayesini torununun çevirisinden alıyoruz. Torununun aktarımına göre “Savaş çok kötü” diyor Amine ve ekliyor: “Yıllardır savaş var ülkemde. Ben de hayatta kalabilmek için çocuklarımla birlikte Van’a göç ettim. Geceyi dışarıda geçirdiğimiz günler de oldu. Fakat hiçbir dönemde bu kadar zorlanmadım…”
 
Amine, bu sözleriyle ülkenin bulunduğu durumu da özetliyor adeta.
 
‘Kızım savaştan kaynaklı bacağını kaybetti’
 
Günde en fazla 30 TL’lik satış yapabildiğini söyleyen Amine, 5 nüfus kaldıkları hanenin kirasını, faturalarını, mutfak masrafını buradan çıkarmak zorunda kalıyor: “Geçinemiyorum. Evde 5 nüfus kalıyoruz. Bir kızım engelli. Savaştan dolayı bacağını kaybetti. Büyük zorluklar yaşıyoruz.”
 
‘Tek hayalim ülkeme geri dönmek’
 
Sohbetimiz sırasında henüz günün siftahını yapamadığını paylaşan Amine, “Hiç olmazsa eskiden bulunduğum satış noktasından daha iyi para kazanabiliyordum. Şimdi ise çok zorlanıyorum. Tek hayalim savaş bittiğinde tekrar ülkeme dönmek. Ailemin büyük bir kısmı hala orada kalıyor. Kim ülkesinden, toprağından ayrılmak ister ki” sözleriyle özlemini dile getiriyor.