Savaş ve göçle geçen bir hayat: Bir şansım olsa geri dönerdim

  • 09:05 18 Ekim 2020
  • Yaşam
DİYARBAKIR - Suriye’de başlayan savaşın ardından göç etmek zorunda kalan Emel El Hesen, çocukları ile birlikte 10 yıldır göç yollarında. Emel’in tek talebi ve umudu ise toprağına ve geride bıraktığı çocuklarına dönebilmek.
 
Suriye’de 2011 yılında, rejim ile muhalifler arasında yaşanan çatışmalarla başlayan Suriye İç Savaşı,  bölgede yaşayan yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine yol açarken binlerce insanın da göç yolunu tutmasına sebep oldu. Ardından Suriye’deki krizi fırsata çevirmek isteyen DAİŞ, bölgeye girerek binlerce insanı katletti, binlerce kadın ve çocuğu tecavüze maruz bıraktı ve binlerce insanı da göçe zorladı. 9 yıldır süren savaş sonucunda Suriye halkı kendi topraklarına dönemezken, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeye yerleşmek zorunda kaldı.
 
 3 milyon 621 bin 968 Suriye yurttaşı Türkiye’de
 
Mülteciler Derneği’nin resmi verilerine göre Türkiye’de 3 milyon 621 bin 968 Suriye yurttaşı bulunuyor. Suriye’den Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan binlerce insan, Diyarbakır, Mardin, Batman, Urfa gibi bölge kentlerinde yaşamını devam ettiriyor. Bu kentlerden biri olan Diyarbakır’da ise Suriyeli yurttaşlar çoğunlukla Bağlar, Sur ilçelerinde yaşıyor. Göçe zorlanan binlerce insandan biri ise Rojava'nın Hasekê kentinden olan Emel El Hesen (58).
 
Diyarbakır’ın merkez Sur İlçesine bağlı Camikebir mahallesinde, küçük bir evde 2 çocuğu ile birlikte yaşayan Emel, kendi ülkesine dönebilmenin umudunu yaşıyor. Bir kızı Suriye’de kalan Emel’in 2 çocuğu da savaştan kaçarak Avrupa’ya göç etmiş. 2 çocuğu ile yalnız kalan Emel hem çocuklarının hem de toprağının özlemini duyuyor.
 
‘Göç etmek zorundaydık’
 
Savaşın başlamasının ardından göç etmek zorunda kalan Emel, göç etmenin, toprağından, çocuklarından ve tüm sevdiklerinden uzak olmanın zorluğuna değinerek şunları söyledi: “Rejim ile muhalifler arasında savaş başladığı gibi göç etmek zorunda kaldık. 2 çocuğum Almanya’ya gitti, bir kızım Suriye’de ve ben de 2 çocuğumla buradayım.  Önce Batman’a yerleştik. Orada yaklaşık 6 yıl yaşadıktan sonra eşimin vefatının ardından Diyarbakır’a geldik. Yaklaşık 4 yıldır da burada yaşıyoruz. Göç çok zor ama elimizde yapabileceğimiz başka bir şey yoktu.”
 
‘Bir şans olsa geri dönerdim’
 
Burada Kürtlerle yaşıyoruz. Bu biraz yabancılık hissini yok edip kendi evimizde gibi hissetmemizi sağlasa da yine de kendi evimiz gibi değil. Çocuklarım benden uzak. Hepsi ile beraber olmak istiyorum. Bu ateşin sönmesini ve herkesin kendi toprağına dönmesini istiyorum. Buradaki komşularımız da çok iyi. Hepsi ile kardeş gibiyiz. Bazen bizi dışlayanlar da oluyor ama artık bunlara aldırmıyoruz. Burası da bizim toprağımız. Tabi insan doğduğu yeri, anılarının olduğu evi çok özlüyor. Bir şans olsa geri dönerdim” sözlerine yer verdi.