‘Ben nişanlandırıldığımda arkadaşlarım dışarıda oyun oynuyordu’

  • 09:05 9 Eylül 2020
  • Yaşam
Şehriban Abi
 
VAN - Çocuk yaşta evlendirilen Zehra Gömül, parmağına takılan yüzüğü amcasının hediyesi sanıyor. “Çocuklarımla beraber büyüdüm” diyen Zehra, çocuk yaşta evliliklere karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguluyor. 
 
Çocuk istismarının önemli boyutlarından biri olan çocuk yaşta evlilikler, kadın ve çocuk hakları örgütleri ile aktivistlerin mücadelesiyle kısmen de olsa azalmış olsa bile hala en önemli sorunlardan biri. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2019 yılı verilerine göre, çocuk yaşta evlendirilme sayısı 17 bin 47. Bu rakam, ülke ortalamasına göre yüzde 3.1 olarak kayıtlara geçti. 
 
Çocuk yaşta sorumluluk üstlendi
 
Çocuk yaşta evlendirilenlerden biri olan Zehra Gömül, şimdiler de 43 yaşında. Van’ın Gevaş ilçesine bağlı Uysal (Vurganis) köyünde yaşayan Zehra, henüz “evlilik” kelimesinin ne olduğunu dahi bilmezken, kendini böyle bir hayatın içinde buluyor. Zehra, çocuk yaşta birçok sorumluluk üstlenmek zorunda bırakılıyor. 
 
‘Yüzüğü amcamın hediyesi sandım’
 
Henüz 11 yaşında iken evlendirilmek istenen Zehra, “Şanslıydım, nişanlandırıldığım erkek askerden döndükten sonra biraz daha büyümüştüm ama evlilik için hala küçüktüm. Ama en azından 11 yaşında değildim” diyor. Zehra şöyle devam ediyor: “Derenin başına su almaya gitmiştim. Eve gelirken evlendirileceğim erkeğin kardeşi, parmağıma bir yüzük taktı. Ben o yüzüğü amcamın hediyesi sanmıştım. Çok sevinmiştim. Ancak eve geldiğimde annem ağlıyordu. Ne olduğunu sorduğumda bana nişanlandığımı söyledi. Orada donakaldım. O zamanlar babalar ne diyorsa onu yapmamız gerektiği öğretilmişti. Ben nişanlandırıldığımda arkadaşlarım dışarıda oyun oynuyordu.” 
 
‘Dışarıya çıkamıyordum’
 
Çocuk yaşta aldığı sorumluluklarla beraber birçok zorlukla da karşılaşan Zehra, “Çocuklarımla beraber büyüdüm” diye belirtiyor. Zehra, “Çocuk yaşımda nişanlı olmamdan kaynaklı dışarıya dahi çıkamıyordum. Bana ‘ayıptır sen evlisin dışarı çıkamazsın’ deniliyordu. Çocuk yaşta iken, bir erkekle bir yaşam sürdürmek çok zor. Hele ki çocuk yaşta evlendirilince o erkek daha çok baskı uyguluyor kadına. Anne ve babaların çocuklarını küçük yaşta evlendirmemesi gerekiyor” diye yaşadıklarını özetliyor.