Doğası ve tarihi yapısıyla huzur veriyor Kolanıs

  • 09:03 10 Ağustos 2020
  • Yaşam
VAN - Ermenilerden kalma tarihi yapılarıyla bilinen Kolanıs köyü, yeşilliği ve doğal su kaynaklarıyla dikkat çeken yerlerden biri. Köyde yaşayanlardan Zübeyde Yücebaş, “Köyümü şehir yaşamına değişmem” diyor.
 
Van, soykırımdan geçirilen ve göç ettirilen Ermenilere ait köylerin, tarihi yapıların hala bulunduğu kentlerden biri. Kentte İpekyolu ilçesindeki Erek Dağı eteklerinde bulunan Kolanıs (Sarmaç) köyü de Ermenilerin yaşadığı dönemden kalıntıların bulunduğu bir yer. Yaklaşık 50 ailenin bulunduğu köy, yeşilliği ve su sesi ile huzur veriyor. Hala korunan doğası, tarihi yapıların kalıntıları ile dikkat çeken köyde yaşam sürüyor.
 
28 yıldır Kolanıs’ta yaşayan Zübeyde Yücebaş, köydeki yaşamından söz ediyor. 
 
‘Kurutulmuş meyveleri köye gelenlere ikram ediyoruz’
 
28 yıl önce Van’ın Özalp ilçesinden Kolanıs köyüne yerleşen Zübeyde, yaşı kadar çalıştığını belirtiyor. Bundan 20 yıl önce tüm yükü kadınların omuzladığını söyleyen Zübeyde, “Köy hayatı daha zordu, çok çalışır, yorulurduk. Koyun sağar, odun toplar, kilim dokurduk. Yaylara çıkar, akşam 16.00’da eve gelir, yemek yapmaya başlardık. Şimdi daha rahatız, eskisi gibi çalışmıyoruz. Artık her şey teknolojiye bağlandı. Şu an sadece koyun sağıyoruz, bahçeden topladığımız meyveleri kurutarak geçimimizi sağlıyoruz. Erek Dağı’na tırmanmak, doğal kaynak suyunu almak ve tarihi yapıları görmek için köye gelen yurttaşlara da kurutulmuş meyveleri ikram ediyoruz. Burada yaşayan halkın birçoğu bahçesinde bulunan meyvelerle geçimini sağlıyor” diyor.
 
‘Köyümü şehir yaşamına değişmem’
 
Ülkede devam eden ekonomik krize değinen Zübeyde, bu sıkıntıları şehirde yaşayan akrabalarından duyduğunu dile getiriyor ve devam ediyor: “Son iki yıldır halk ekonomik olarak çok sıkıntı çekti. Bu sıkıntıları şehirde yaşayan akrabalarımızdan duyuyoruz. Bundan kaynaklı iyi ki köyde yaşıyor ve kendi üretimimizi kendimiz yapıyoruz. Köy hayatı şehir hayatından çok daha güzel. Köyün havasını, suyunu, binlerce ağacını şehirlere değişmem. Her şeyimizi kendimiz üretiyoruz. Yoğurt, süt, peynir. Ayrıca köyde dayanışma halinde yaşıyoruz. Köyde koyunu olmayan komşularımıza da süt ürünlerini veriyoruz. Bundan kaynaklı köyde yaşamak bize iyi geliyor.  Şehirdeki ekonomik krizi, insanlar daha fazla hissediyor. Ekonomik krizden kaynaklı ülkede binlerce aile göç etmek zorunda kalıyor.”