155 yıllık değirmen kadınların ellerinde hayat buluyor

  • 09:04 28 Mayıs 2020
  • Yaşam
HAKKARİ - Çukurca’nın Narlı köyünde kadınlar, 155 yıldır kolektif emekle dönen su değirmeni ile tahin üretiyor. 
 
Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı (Biyadir) köyünde Ermenilerden kalma 155 yıllık  su değirmeni kadınların elinde hayat buluyor. Kent merkezinden 70 kilometre uzaklıkta olan 28 hanelik köyde tarihi değirmende öğütülen mısır ve buğdaydan elde edilen unla ekmek pişirilirken, susamdan da doğal tahin üretiliyor.
 
Susamın meşakkatli yolculuğu 
 
Sonbahar aylarında ekilen susam ilkbaharda toplanmaya başlanıyor. Doğal tahin için çuvallara doldurulan susam, su havuzlarında 1 gün ıslatılıyor. Islanan susam bir makinede döndürülüyor ardından odun ateşinde taş fırında yaklaşık 1 saat kavruluyor. Kavrulan susam bir süre bez üstünde soğutulduktan sonra yine bir makinede elenip, temizleniyor. Susamın yolculuğu taş değirmende tahine dönüşmesiyle son buluyor. 
 
'Kadınlar öncülük yapıyor’ 
 
Asırlık değirmenin kadın emeği ile hayat bulduğunu belirten Zeynep Demir, “Biz burada ortak bir çalışma yürütüyoruz. Kadınlar ve erkekler aynı oranda emek veriyorlar ama iş bölümünün değiştiği oluyor. Susamları yıkamayı ve ayıklamayı biz kadınlar yaparken, fırında kavurmak erkeklerin sorumluluğunda. Bu değirmen su ile çalışıyor. Asırlardır bu değirmen yaşıyor. Asırlık değirmen kadın emeği ile hayat buluyor diyebilirim. Çünkü biz kadınlar bu değirmeni yaşatmakta öncülük ediyoruz. Sonbahardan bahara kadar tahin üretiyoruz, bahardan sonbahara kadar da un üretiyoruz. Tahinimiz meşhurdur ve her yere gönderiyoruz. Çevre köylerden ve illerden birçok kişi tahin yapmak ve almak için bizim köye geliyorlar” dedi. 
 
'Geçmişi geleceğe taşımak biz kadınları mutlu ediyor'
 
20 yıldır değirmende çalışan Emine Özcan ise şunları söyledi: "Topraklarımız çok bereketli. Yıllardan beridir pirinç, nohut, fasulye, mercimek, susam ve daha birçok bakliyat ekerek geçimimizi bununla sağlıyoruz. Ama buralar hep kaderine terk edildi. Ben yıllardır bu değirmende çalışıyorum. Evet, çok yoruluyoruz ama geçmişi geleceğe taşımak unutturmamak, biz kadınları mutlu ediyor. Bu değirmenin daha fazla yaşamasına katkıda bulunurken, bununla birlikte üretim de yapıyoruz.”