HESEKÊ- Waşokani Kampı’nda kalan Şemsa Mihemed Bekir, “Rojava Devrimi biz Arap kadınların saklı enerjisini açığa çıkardı” diyerek devrimin yaşamında büyük ve anlamlı değişimler yarattığını dile getirdi.

 

Ortadoğu’da kadın kazanımlarının en büyük düşmanı olan ataerkil zihniyete karşı özgürlük kıvılcımının başlangıcı Rojava Devrimi ile başladı. Arap kadınlar da bu kıvılcımı yaşamlarını aydınlatan bir ışık olarak sahiplenip, bütün dünya kadınları için Rojava Devrimini kadın kazanımlarının vardığı yeni bir aşama olarak değerlendiriyor. Türkiye ve ona bağlı grupların 9 Ekim 2019’da başlattığı saldırılardan dolayı Til Temir’in Leylan köyünden göç ederek Hesekê’de kurulan Waşukani Kampı’na yerleşen Arap olan 56 yaşındaki Şemsa Mihemed Bekir, Rojava Devrimi’nin yaşamına olan etkisini anlattı. 

 

‘Özgür toplum özgür kadın ile mümkün’

 

Ulus devletlerin kadını hedef aldıklarını söyleyen Şemsa, “Ulus devletler toplumsal yapıda tabakalar oluşturup, kadını hedef alarak toplumu kendi çıkarlarının kölesi yapar. Çünkü özgür bir toplumun oluşması ancak özgür kadınla mümkündür. Köleleştirilen kadınla aslında toplum bilinçsiz bırakılarak köleleştirilerek esir alınır” dedi.

 

‘Erkek kadını köleleştirdi’

 

Ataerki sistemin erkeği öne çıkararak toplum içinde egemen kılmaya çalıştığını söyleyen Şemsa, bu erkeğin de kadını köleleştirdiğini belirtti. Erkeğin ulus devletin kölesi olduğunu ifade eden  Şemsa, “Kadınları bilinçli ve özgür olmayan bir toplum her zaman köle olarak kalmaya mahkumdur” diye ekledi. 

 

‘Halklar arası karışıklık çıkarılıyordu’

 

Şemsa, Suriye rejiminin  bölge halkları arasında sürekli karışıklık yarattığını kaydederek, rejimin bölgede hakim olduğu sürece ilişkin şunları anlattı: “Suriye rejiminde halkların doğuştan gelen doğal hakları gasp edilmiştir. Özellikle Kürtlerin dili başta olmak üzere 8 Mart ve Newroz gibi özel günlerin kutlanması da yasaktı. Rejim sürekli halkalar arasında karşıtlık yaratarak kendini idame etmek istemekteydi. Bunun en bariz örneği de Qamişlo’da karışıklık çıkararak Kürtleri ve Arapları karşı karşıya getirerek iki ulus arasında savaş çıkarma amaçlanmıştı.”

 

‘Rojava Devrimi ile halklar arasında eşitlik gerçekleşti’

 

Rojava kadın devrimi ile kölelik zincirlerinin kırılarak halklar arasında eşitliğin gerçekleştirildiğini belirten Şemsa, “Yüzlerce devrimci özgür kadının mücadelesi ile ulus devlet sistemine karşı oluşturulan demokratik ulus sistemi Rojava kadın devriminin kazanımlarından bir olarak hayat bulup kabul gördü” ifadelerini kullandı.

 

‘Rojava Devrimi özgür kadın için ışık oldu’

 

Şemsa, eşitlik, adalet ve özgürlüğün bin yılardır ataerkil düzene karşı süregelen kadın mücadelesi ve direnişlerinin bir sonucu olduğunu vurguladı. Rojava Devrimi’nin aynı zamanda gasp edilmiş haklar ve özgürlüklerin geri alınması anlamı taşıdığını dile getirerek, “Kadın mücadelesinde Sakine Cansız’ın mücadelesi özgür kadın için bir ışık oldu. Bizler Arap kadınlar olarak Sakine’nin direniş ve mücadelesinden çok etkilendik. Şimdi de Sakine’nin  yaşamı ve mücadelesi hakkında araştırmalar yapıyor ve yazıyorum. Bugün Avesta, Barin, Hevrin ve Eqide Ana gibi kadınlar tarafından tarih yeniden yazılıyor” dedi.