İzne ayrılan Sema: Tüm günüm mutfak ve temizlik ile geçiyor

  • 09:03 4 Mayıs 2020
  • Yaşam
Gülistan Azak
 
İSTANBUL - Covid-19 salgını sonrası çalıştığı iş yeri tarafından izne ayrılan ve artan ihtiyaçlar karşısında ekonomik kaygılar yaşayan Sema Satır, dışarı çıkma kısıtlaması ile derinleşen cinsiyet eşitsizliğinin kadına yönelik her türlü şiddeti arttırdığına dikkat çekti.
 
Koronavirüs (Covid-19) salgını son iki yılda derinleşen ekonomik krizi daha da yakıcı hale getirirken, en fazla etkilenen kesimin başında ise kuşkusuz kadın ve çocuklar geliyor. Kadına yönelik şiddet oranlarındaki artış da bir kez daha bu gerçekliği gözler önüne serdi. Erkek egemen sistem tarafından ucuz iş gücü olarak görülen, çoğu zaman güvencesiz işlerde çalışan kadınlar, pandemi koşullarında “ücretsiz izin” uygulamaları ile kamusal alandan dışlanırken, ev içi emeği ise görmezden geliniyor.
 
Tüm bu dayatmalara maruz bırakılan kadınlardan biri de Sema Satır. Rize’nin Elmalı köyünde dünyaya gelen Sema, köyde ortaokul olmaması nedeniyle eğitimini yarıda bırakır. Rize’de küçük yaşta evlendirilen Sema, eşi ve çocuklarıyla İstanbul’a yerleşmeye karar verir. Sema, İstanbul’un ağır yaşam şartlarına karşı büyük mücadele verirken, ailesinden kalan Sarıyer’deki arsaya yapmak üzere kollarını sıvadığı evin her metre karesine büyük emek verir. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle çocuklarının eğitimini ortaokulda sonlandırmak isteyen eşinin aksine, çocuklarıyla birlikte eğitimini sürdüren Sema, ortaokul ve lise eğitimini kızı ile birlikte aynı anda bitirir. Daha sonra bir okulun özel güvenliği olarak çalışmaya başlayan Sema, dayatılan cinsiyet eşitsizliğine karşı tutumunu verdiği yaşam mücadelesiyle gösterir. Sema, aynı zamanda evin geçimini sağlamak için çalışan tek kişi.
 
Sema ile koronavirüs salgını sonrası iş ve ev yaşamındaki değişimlere ilişkin konuştuk.
 
‘Tüm sorumluluk kadınların omuzuna yüklenmiş durumda’
 
Koronavirüs salgını ile getirilen sokağa çıkma kısıtlaması sonrası tüm sorumluluğun kadınların omuzuna yüklendiğini söyleyen Sema, bu süre zarfında ev içerisinde cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarının fazlasıyla görüldüğünü ifade etti. Sema, “Şunu söyleyebilirim ki tüm sorumluluk kadınların omuzuna yüklenmiş durumda. Zamanın büyük çoğunluğunu evde temizlik yaparak geçirdiğimi söyleyebilirim. İnanın bunaldık. Çalışmayan erkekler günün tamamını yan gelip yatmakla geçiriyor. Benim eşim çalışmıyor. Temizlik bir yandan, yemek hazırlığı bir yandan. Bunaldık, bunalıma girdik. Kadının emeği hiçbir dönemde görünmüyor zaten. Koronavirüs sürecinde de verilen emek görünür değil. Hatta kadınların emeklerinin daha da görünmez kılındığını söyleyebilirim” dedi.
 
‘Ekonomik olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz’
 
Koronavirüs salgını nedeniyle temizlik, gıda gibi alışveriş ihtiyaçlarının arttığını ancak bu süreçte çalışamadıkları için alım güçlerinin de bir hayli düştüğünü söyleyen Sema, “Marketlerde temizlik malzemelerinin fiyatları 3-4 katına çıkmış durumda. Kimi temizlik malzemelerini de bulmakta zorlanıyoruz. Zaten evin tek çalışanı olarak asgari üret alıyorum. Bu ücret ile faturalar mı ödensin,  temizlik ve gıda malzemeleri mi alınsın? Bu ay maaş aldım ancak bu sürer mi bilmiyorum. Çalıştığım yer tarafından maaş ödemeleriyle ilgili bir bilgi verilmedi. Endişeliyim. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Benim gibi asgari ücret ile çalışan ve sonraki zamanlarda maaş alıp almayacağı da belli olmayan çok kişi var. Durum bu ama dışarıda her şey ateş pahası. Geçim gerçekten çok zor. Hele ki bizim gibi tek kişinin çalıştığı ve geçim sağladığı evlerin korona günlerinde alım gücü ve geçimi çok zor” diye konuştu.
 
‘Tedbir ve önlemler geliştirilmeli’
 
Koronavirüs kapsamında evde geliştirdiği kimi ekonomik tedbirlerle geçimi sağlamaya çalıştığını ifade eden Sema, herkese olası durumlara karşı ekonomik önlem alması önerisinde bulundu. Sema, “Koronavirüs sonrası ekmeğimi kendim yapmaya başladım. Evimin küçük bir bahçesi var. Burada sebze ekiyorum şuan. Aslında yöresel bir alışkanlık ve tedbir gereği zaten her yıl sebze, turşu ve tarhana kavanozu yapıyordum. Bu yıl da geçen yazdan yaptığım kavanozlar koronavirüs salgını sürecinde ekonomik anlamda az da olsa bizlere iyi geldi diyebilirim. Aslında bu gibi salgın durumlarına hazırlıklı olmak için konserve yöntemleri iyi olabiliyor. Bugün korona ismini verdikleri bir salgın, yarın bir başka şey. Her şey olabilir. Bu nedenle herkese ekonomik olarak evlerinde tedbir ve  önlemlerini geliştirmelerini öneririm” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadınlar haklarını bilmeli ve istemeli’
 
Dışarı çıkma kısıtlamasıyla artan kadına yönelik şiddeti değerlendiren Sema, hükümete buna karşı önlemleri arttırma çağrısında bulundu. Sema, “Bu süreçte iş gücü ile birlikte kadına yönelik şiddet de arttı. Buna ilişkin tedbirlerin geliştirilmesi ve kadınların korunması gerekir. Kadınların da bu süreçte haklarını bilmeleri ve istemeleri elbette ki önemli” diye belirtti.