Kozmetik dünyası topraktan gelen güzellikle yıkılıyor!

  • 09:02 25 Nisan 2020
  • Yaşam
VAN - Yüzyıllık gelenek ile kapitalizme başkaldırıp bugünün kozmetik dünyasını yıkan kadınlar, güzelliğin sırrını doğada arıyor. 
 
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını ili kapitalist modernite, tüm kesimler tarafından tartışılmaya başlandı. Salgının kapitalizmin çöküşü anlamına geldiği tartışmaları yoğunca yapılıyor. Daha karlı olduğu için kozmetiğe ayrılan bütçenin sağlığa ayrılmamasının bedeli yüzbinlerce insanın ölümüne yol açacak belki de. Sistem tartışmasının yoğunca tartışıldığı böylesi günlerde Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Yeşilöz Köyü’nde dünyaya gelen ve 1990’lı yıllarda, dayatılan koruculuğu kabul etmedikleri için köylerini boşaltarak Van’a yerleşen Şemsihan Yacan (45), köy hayatına duyduğu özlemi “her şeyimiz doğaldı” sözleri ile özetlerken, doğayla iç içe kurdukları yaşamlarında toprağı, bitkileri daha iyi tanıdıklarını söyleyerek, yüzyıllardır Feraşîn yaylalarından topladıkları killerle bugünün kozmetik dünyasına başkaldırıyorlar. 
 
Yüzyıllık gelenek kadınların ellerinde hayat buluyor
 
Koruculuk dayatması nedeniyle köyünden 20 yıl önce göç ederek Van’a yerleşen Şemsihan, köyüne oradaki ortak yaşama karşı özlemini ,“Köyde yaşamımız zor ama bir o kadar da zevkliydi. Her şey organik ve temiz hava. İçecek suyumuz dahi doğal kaynaklardan geliyordu. Diğer doğal ürünlerin hepsi biz kadınların elinden geçiyordu.  Fakat koruculuk sistemini kabul etmediğimiz için köylerimiz yakıldı ve Van’a göç ettik” sözleri ile dile getiriyor.
 
Feraşîn yaylalarından kadınların saçlarına 
 
Doğayla barışık bir yaşam sürdürdükleri için birçok bitki ve toprak çeşidini bildiklerini belirten Şemsihan, “Annelerimizden öğrendiklerimizi hayata geçiriyorduk. Faraşîn’in yüksek tepelerine tırmanarak taşlardan kil ayıklayıp, torbalara dolduruyorduk. Kil hem bakım için kullanılıyor hem de günlük işleri kolaylaştıracak bazı işlerde kullanılıyor” diyerek, yüzümüzü doğaya çevirmemiz gerektiğini ifade ediyor. 
 
Kozmetik dünyasına başkaldırı
 
Topladıkları killeri saçlarına, yüzlerine sürdüklerini söyleyen Şemsihan, bugünün kozmetik dünyasına da başkaldırıyor. Suya konularak krem haline getirilen kilin, saçı uzattığını, yumuşattığını ve dökülmesini durdurduğunu ayrıca yüze sürüldüğünde sivilceleri yok ettiğini yılların deneyim ve gözlemlerine dayanarak anlatıyor. 
 
Kil Kürdistanlı kadınlar için salt bir güzellik aracı değil. Kili suyla yoğurup tandıra sürdüklerinde ekmeğin daha çabuk piştiğini de deneyimlediklerini anlatıyor Şemsihan. Kilin tencere, tepsi gibi çelik ve emaye mutfak malzemelerinin temizliğinde de kullanıldığı kadınlar tarafından yüzyıllardır bilinen bir gerçek.