Kızının cenazesini alabilmek için aylarca mücadele etti

  • 09:01 16 Mart 2020
  • Yaşam
DİYARBAKIR - Kızı Zehra Eryılmaz’ın cenazesine ulaşabilmek için aylarca mücadele yürüten Barış Annesi Kutsiye Eryılmaz, cenazelerini arayan ailelere, “Çocuklarınızı aramaktan vazgeçmeyin. Malatya’da yüzlerce cenaze var. Onlar sahipsiz değiller” sözleri ile seslendi. 
 
Muş ile Diyarbakır arasındaki Şenyayla bölgesinde 8 Aralık 2019’da çıkan bir çatışma sonucu 5 kişiyle birlikte yaşamını yitiren YJA-STAR’lı Zehra Eryılmaz’ın cenazesi aylar sonra ailesine teslim edildi. Barış Annesi Kutsiye Eryılmaz, uzun çabalar sonucunda kızının cenazesini alabildi. Kutsiye’yi bir sabah Muş karakolundan arayan yetkili, Zehra’nın Muş ‘ta yaşamını yitirdiğini ve cenazesinin Malatya’da olduğunu bildirdi. Kızının cenazesine ulaşabilmek için her yola giden, her kapıyı çalan ve bir umut peşinde koşan Kutsiye, hiçbir yerden olumlu bir cevap alamayınca son çareyi İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’ne başvurmakta buldu. Geçtiğimiz hafta İHD binasında açıklama gerçekleştiren Kutsiye, bir hafta içerisinde kızının cenazesi bulunmazsa süresiz olarak açlık grevine başlayacağını bildirdi. 
 
‘Kızımdan korkuyorlar’ 
 
Kutsiye, yaptığı açıklamadan bir süre sonra 12 Mart'ta Muş Savcılığı tarafından aranarak DNA eşleşmesinin yapıldığını ve kızı Zehra'yı Malatya’dan alabileceğini öğrendi. Bir an beklemeden Malatya’ya kızını almaya gitti. Kızı Malatya’da kimsesizler mezarlığında gömülü olarak bulunan Kutsiye, kızını kendi elleriyle gömülü toprağın altından çıkararak Diyarbakır'a getirdi. Kutsiye bu sefer de bir polis engeli ile karşılaştı ve Zehra’nın cenazesine, ailesi dışında kimsenin katılmayacağı bilgisi verildi. Bunun üzerine cenaze merasimine gelen siyasi parti üyeleri, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda insanın cenazeye katılımları engellendi. Bu duruma tepkisini “Başına 5 trilyon lira koydukları kızımdan o kadar korkuyorlar ki ölüsüyle bile Diyarbakır'daki tüm polisler ayağa kalktı. Onlarca polis, kızımın cenazesini adeta ablukaya aldı. Ölüye bile saygıları kalmamış” sözleri ile dile getiriyor. 
 
‘Cenazeye işkence yapıldı’ 
 
Kutsiye, Zehra’nın yaşamını yitirdiğini öğrendiği gibi cenazesini teşhis edip almak için Malatya'ya ilk gidişinde, Zehra'yı dişlerinden, kolundan ve saçından tanıdığını fakat bunun teşhis için yeterli olmadığını, DNA eşleşmesinin yapılması gerektiğini öğrendi. Cenazeye işkence yapıldığını söyleyen Kutsiye, cenazesini tanınmayacak bir halde bulunca isyan edercesine yapılan insanlık dışı muameleyi şu sözlerle anlatıyor: “Kızımı uçaklarla vurmuşlar, yetmemiş silahlarla işkence etmişler. Zehra'mın bedeni tanınmayacak bir haldeydi. Bu insanlığa sığmayan bir durumdur. Bir anne için çocuğunu tanıyamamak dünyanın en katlanılmaz acısıdır. Kendine ‘ben insanım' diyen biri sadece bir dakikalığına kendini benim yerime koysun. Hangi yürek kaldırabilir bu durumu? Kızımın iki ön dişi üst üsteydi. Bana hep ‘Anne sen beni dişimden tanırsın’ derdi. Ben kızımı dişlerinden tanıdım. Kolları da incecikti, saçları uzundu. Uzun saç severdi Zehra’m. Bunlardan teşhis ettim ve ‘bu benim kızım’ dedim fakat bana herkesin dişi, saçı, kolu aynı diyerek bu şekilde bir teşhisin olamayacağını ancak çıkacak DNA sonuçlarını beklemem gerektiğini söylediler. DNA eşleşmesi yapılana kadar kızımı gömmeyeceklerini söylemişlerdi ama ben aylarca DNA sonuçlarının çıkmasını beklerken onlar kızımı kimsesizler mezarlığına gömmüşler. Benim kızım kimsesiz değil.”
 
‘Çocuklarımız sahipsiz değil’
 
Kızına ulaştığı ana değin, günde iki defa Muş karakolunu ve Malatya'yı arayan Kutsiye, Malatya’da kimsesizler mezarlığında yüzlerce cenazenin bulunduğunu aktarıyor. Çocuklarını arayıp bulamayan ailelere seslenen Kutsiye, “Bir an olsun kızımı aramaktan vazgeçmedim. Bu süreçte psikolojim çok kötüydü ve ilaç almaya başladım. Ama her şeye rağmen kızımı aramaktan bir saniye bile vazgeçmedim. Sizler de çocuklarınızı aramaktan vazgeçmeyin. Malatya'ya gidin, orada poşetlere konulmuş, gömülmüş onlarca, yüzlerce cenaze var. Çocuklarımızı kimsesizler mezarlığına gömüyorlar. Onlar bizim çocuklarımız, sahipsiz değiller. Gidin en azından kan verin. Bizim çocuklarımız bu durumda olmayı hak etmedi. Onlara sahip çıkmalıyız. Yıllardır çocuklarını arayıp bulamayan ailelere sesleniyorum, çocuklarımıza ancak biz sahip çıkabiliriz" diyor. 
 
Oğlunu da Kobanê’de kaybetti
 
Diyarbakır Silvan Yas Evi’nde taziyeleri kabul eden Kutsiye’nin oğlu da Kobanê’de IŞİD’e karşı direnişte yaşamını yitirmiş. Yıllar önce de oğlu Rıdvan’ı şimdi kızı Zehra’yı kaybeden Kutsiye’nin ağıtları yürek burkuyor. Kutsiye sözlerine, “Rıdvan'ımı kendi ellerimle gömdüm, Zehra'mı da kendi ellerimle gömülü topraktan çıkardım. Son nefesime kadar çocuklarımın anısına sahip çıkacağım” diyerek son veriyor.