Hasankeyf sular altında koçerler göç yolunda

  • 09:05 23 Şubat 2020
  • Yaşam
Beritan Canözer
 
BATMAN - Ilısu Baraj suyunun yükselmesi ile beraber göç yollarına düşen koçerler, “Ne istediler Hasankeyf’ten” diye soruyor. Birçok kişinin evini kaybettiğini ve mağdur olduğunu belirten Halime Koyun, “Geriye kimsesiz bir Hasankeyf kaldı. Su yükseldikçe her şey yok oluyor” dedi. 
 
Ilısu Barajı her gün yükselmeye devam ederken 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf kenti ile Dicle Vadisi’nde de sular yükseliyor.  Yerleşim merkezinde bulunan 199  mezar yeri, 50’yi aşkın köy, tarihi yapılar ve doğa su altında kayboluyor. Binlerce kişi yaşam yerini terk etmek zorunda kalırken, birçok aile eşyalarını dahi alamadan evinden ayrıldı. Birçok kişinin ise eşyaları ev ile beraber su altında kaldı. Yağmur suları ardından yükselişi hızlanan baraj suyu nedeniyle ilçeye girişler de geçtiğimiz günlerde yasaklandı.
 
Koçerler göç ediyor
 
Baraj yapımından olumsuz etkilenenler arasında koçerler de bulunuyor. koçerler suların yükselmesiyle göç yollarına düştü. Urganlı (Zaxora) köyünde yerleşik olan koçerler, geçtiğimiz günlerde baraj suyunun giderek yükselmesi ve köyde bazı evleri su altında bırakması ile beraber çadırlarını toplamaya başladı. Baraj nedeniyle göç etmek zorunda kalan onlarca koçer var.
 
‘Kimsesiz bir Hasankeyf’
 
Eşyalarını, çadırlarını topladıkları sırada rastladığımız koçerler, hızlı bir şekilde traktöre torbalarını yerleştirdi. Önce konuşmak istemeseler da ardından gitmek istemediklerini söylediler. Kadınlar en çok da Hasankeyf’in kimsesiz kalacağına üzülüyor. Hasankeyf’te yaşayan ve şimdi de göçe zorlanan Halime Koyun, “Bin yıllar sonra belki sular çekilirse tekrar çıkacak ortaya ama kimsesiz bir Hasankeyf olarak” diyerek öfkesini hüznünü sözlere döküyor.
Köyde çobanlık yaptıklarını ve uzun süredir bu köyde yaşadıklarını dile getiren Halime, baraj suyu yükselmese köyden gitmeyi düşünmediğini aktardı. 
 
‘Su yükseldikçe her şey yok oluyor’
 
Halime, Hasankeyf’e yapılanları “vicdansızlık” olarak tanımlıyor. Baraj suyunun çadırlara yetiştiğini ifade eden Halime, “2-3 yıldır burada kalıyorduk. Normalde hep gezici oluyoruz ama burası yaşam için uygundu. Arada başka bölgelere de gidiyorduk ama genel olarak buradaydık. Şimdi tamamen gidiyoruz. Burada bazen balık tutarak, köyün hayvanlarını otlatmaya götürerek geçimimizi sağlıyorduk. Ne istediler Hasankeyf’ten? Bir sürü insan evinden, yurdundan edildi. O kadar karşı çıkıldı ama işe yaramadı. Keşke böyle olmasaydı. Hasankeyf çok güzeldi. Hasankeyf’e giderken yoldan geçenler durur bizimle sohbet ederlerdi. Gelip köyde çayımızı içenler olurdu. Su yükseldikçe her şey yok oluyor. Yüreğimiz yanıyor aslında ama elden gelen bir şey yok işte” sözlerine yer verdi. 
 
'Gitmek istemiyorduk'
 
Aynı köyde yaşayan Sabahat Koyun da göç ettikleri için üzgün olduğunu söyleyerek, baraj yapımına tepki gösterdi. Sabahat, "Hadi bizim için çok sorun değil nerede olduğumuz, geçimimizi sağlayacak bir yer bulsak tamamdır ama ya bu kadar insan? Birçoğu eşyalarını bile kurtaramadı. Gözümüzün önünde bu köyde iki, üç ev su altında kaldı. İnsanlar eşyalarını çıkaramadan evlerini terk etti. Yazık değil mi? Zaten işsizlik almış başını gidiyor. Evlerinden, eşyalarından olan insanlar nasıl yaşayacaklar? Biz hiç gitmek istemiyorduk ama şimdi buradan gitmek zorunda kaldık. Eşyalarımızın bir kısmını gönderdik. Hayvanların yemlerini falan da gönderdik. Bir iki güne biz de gideceğiz" diye anlattı.