‘O susma dönemi geçti, şimdi mücadele zamanı’

  • 09:03 12 Şubat 2020
  • Yaşam
Şehriban Abi
 
VAN - Çocuk yaşta göç, devlet baskısı ve erkek şiddetine maruz kalan Kerime Demir, yaşamı boyunca çektiği zorlukları ve mücadelesini söylediği klamlarda (şarkı) anlatıyor. 
 
Çocuk yaşta evlendirmelerin önünü açmaya çalışan “istismar yasasının” ikinci yargı paketine gireceği yönünde tartışmalar devam ederken, binlerce kadın bu zihniyet ile mücadele ediyor. Eril zihniyetin ve toplumsal cinsiyet rollerinin dayatmaları nedeniyle “evlilik” adı altında istismara maruz bırakılan çocuklar aynı zamanda sistematik şiddetle karşı karşıya kalıyor. Çocuk yaşında sistematik şiddete maruz kalanlardan biri ise Kerime Demir (52). 
 
Van’ın Tuşba ilçesine bağlı İskele Mahallesi’nde yaşayan Kerime, çocuk yaşında önce bir erkekle nişanlandırılır. Ailesi daha sonra bu nişanı bozar ancak bu kez de başka bir erkekle evlendirmeye çalışır, üstelik evlendirileceği erkeğin 3 eşi daha vardır. Ne kadar itiraz etse de ailesi Kerime’yi dinlemez, amcasının baskısıyla evlendirilir. Kerime, “Amcam kafasına koymuştu beni evlendirecekti. Hiç istemiyordum, nasıl yaşayacağımı, nasıl katlanacağımı hiç bilmiyordum. Diğer kadınlar da benim gibi mağdurdu onlar da istemeden evlenmişti” diye anlatıyor. 
 
‘Aynı evde 25 kişi yaşıyorduk’
 
Evlendirilmeden önce başına geleceklerini düşünür Kerime, ancak daha fazlasını yaşar.  “Düşündüğümden daha fazla şeye katlandım” sözleriyle anlatır yaşadıklarını. 11 çocuğu olan Kerime’nin ayrıca doğuştan bir kolu yok. Buna rağmen köyde ağır işler yapmak zorunda kalan Kerime, “Tek kolumla günde 2 defa ekmek pişiriyordum. Yaylaya gidiyorduk,  koyun sağıyorduk, musluk, elektrik zaten yoktu. Tek kolumla uzun mesafede omzumda su taşıyordum. Yollar yoktu köy hep dağlıktı,  çok zor ve zahmetli bir yaşam sürdürdüm. Evde diğer kadınlar ve çocuklarıyla birlikte toplam 25 kişi yaşıyorduk” diyor. 
 
'Herkes bir yere dağıldı'
 
Sadece erkek şiddeti değil devlet şiddetine de maruz kalan Kerime, 94-95 yılları arasında süreklileşen baskı ve şiddetten kaynaklı göçle de tanışır. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine oradan Van’a göç eden Kerime, “Herkes bir yere dağıldı. Köyde tüm zorluklara rağmen yaşam daha güzel ve anlamlı geçiyordu. Düğünlerde, yaylada, iş başında, acıklı bir günde ve taziyelerde içimizi klamlarla döküyorduk. Klamları çektiğim acılarla başladım söylemeye, böyle rahatlıyorum. O susma dönemi geçti” diyor.