Çocuklar ve gönüllüler arasında dayanışma köprüsü kurdu

  • 09:06 21 Ocak 2020
  • Yaşam
Safiye Alağaş
 
İSTANBUL - Köy okullarında okuyan ya da ebeveynleri cezaevinde olan çocuklara destek çalışmaları yapan Kebire Karabayır, toplumda farkındalık yaratmaya çalışıyor. Destek olmak isteyen insanlar ve çocuklar arasında köprü olan Kebire, “Dayanışma bilincinin büyümesi gerekiyor” diyor.
 
İstanbul’un Kartal ilçesinde yaşayan Kebire Karabayır, 15 yıldır kuaförlük yaparak geçimini sağlıyor. Ablası ile kuaför dükkanı işleten Kebire, köy okullarında okuyan ve ailesi cezaevinde olan çocukların ihtiyaçlarını gönüllülerden gelen desteklerle karşılamaya çalışarak da farkındalık yaratıyor. Atalar Mahallesi’nde işyeri bulunan Kebire, gelen ihtiyaç malzemelerini burada topladıktan sonra ihtiyacı olan okullara gönderiyor.
 
En büyük hayalinin “çocuklar için bir şeyler yapmak olduğunu” söyleyen Kebire, bu yönlü dayanışma çalışmalarına Van’da 2011 yılında meydana gelen depremle başlıyor. İhtiyacı olanlar için destek toplamayı başarınca köy okullarını araştırmaya başlayan Kebire, belirlediği köy okullarının önce muhtarlarını arayarak neler yaptığını anlatıyor. Ardından okulun öğretmeniyle iletişime geçerek, çocukların neye ihtiyacı olduğunu öğreniyor. Ardından çocukların ihtiyaçlarını liste halinde sosyal medyasında paylaşıyor. Destek olmak isteyenler, listede bulunan ihtiyaçları Kebire’ye ulaştırıyor. Kebire kendisine ulaştırılanları belirlediği okullara gönderiyor.
 
60 köy okuluna ulaştı
 
Bugüne kadar 60 köy okuluna bu şekilde ulaşan Kebire, “Önceleri sadece kitap gönderiyorduk. Daha sonra defter, kalem, oyuncak, ayakkabı, giyim, şapka, bere göndermeye başladık. İhtiyaçları mahalleliler, müşterilerim getiriyor” diyor.
 
Sadece köy değil çevresinde maddi durumu kötü olanlara da destek olduklarını ifade ediyor Kebire: “İnşaatlarda çalışan veya başka işlerde çalışan işçiler oluyor. Onların yatak, yorgan, battaniye ihtiyaçları oluyor. İhtiyaçlarını sosyal medyada paylaşıyorum, insanlara gönderiyorum. Bu şekilde işçilere de destek olduk. Yayıyorum, bir bakıyorum ertesi gün burası dolmuş.”
 
‘Cezaevinde kalan çocukların ihtiyacını topluyorum’
 
Yaz döneminde ise babaları cezaevinde olan çocukların ihtiyaçlarını topladığını belirten Kebire, “Geçen yıl bayramda babaları cezaevinde olan 36 çocuğa giyim ihtiyaçlarını aldık. Yine babaları veya anneleri cezaevinde olan bebekler için 10 tane bebek arabası aldık. Şu an hedefim anneleriyle birlikte cezaevinde olan çocukların ihtiyaçlarını toplamak. Onlara kıyafet topluyorum” ifadelerine yer veriyor.
 
Destek olmak isteyenlerden para almadığını, isteyenlerin ihtiyaçları kendisinin alıp getirmesi halinde kabul ettiğini belirten Kebire, kargo ücreti için işyerine kumbara koyuyor. Kuaföre gelenlerin destek için kumbaraya attığı bağışlardan da kargo ücretini karşılıyor.
 
‘Çocuklar bizim geleceğimiz’
 
Kebire, çocuklara sadece bireysel ihtiyaçlar üzerinden dayanışmada bulunmuyor. Geçtiğimiz yıl Hakkari, Diyarbakır ve Mardin’e bağlı köylerdeki çocuklara çiçek tohumu gönderdiğini ifade eden Kebire, “Çocuklar onları ektikleri sırada fotoğraflar çekip bana gönderdi. O tohumlar filizlendi ama daha büyümemiş. Böyle iletişimimiz devam ediyor. Bazı insanlar hiç köyleri ile ilgilenmiyor. Beni gördükten sonra köy muhtarlarını aramışlar. ‘Bir ihtiyacınız var mı? Nasıl yardımcı olabilirim’ diye soruyorlar. Özellikle çocuklar için bir şeyler yapalım. Onlar bizim geleceğimiz” diyor.
 
‘Destek olmak isteyenler ve okullar arasında köprü oldum’
 
Dayanışmanın önemine değinen Kebire, şunları söylüyor: “Bazı kıyafetler geliyor yırtık. Ben onları göndermiyorum. Çöpe atıyorum. İnsanlara ‘Kendi çocuklarınıza nasıl davranıyorsanız başka çocuklara da aynı şekilde davranın’ diyorum. Biz o çocukları rencide etmek için değil güzel bir dayanışmada bulunmak için gönderiyoruz. İkince el gönderdiğimde ise çok dikkat ediyorum. 10 yıl sonra o çocuk gelip beni bulursa ‘Sen bize böyle kıyafetler gönderdin’ der. Benim o zaman söyleyecek iki sözüm olmalı. Dayanışmada bulunmak isteyen insanlar ve okullar arasında bir köprü oldum. Bir arada olma ve dayanışma bilincinin büyümesi gerekiyor.”