Şikayetinden vazgeçmedi, direndi: Mahkeme 4 yıl sonra ceza verdi

  • 09:07 20 Kasım 2019
  • Yaşam
Şehriban Aslan
 
DİYARBAKIR -  Cinsel tacizde bulunan erkeğin ceza alması için 4 yıl ısrarla mücadele eden Y.Y.’nin direnişi birçok kadına umut oldu. Y., “Tacizin büyüğü küçüğü olmaz. Bana yapılanı kabul etmedim ve şikâyetimde sonuna kadar ısrarcı olduğumdan mahkeme, cinsel taciz failine ‘iyi hal’ ile birlikte 18 ay ceza verdi” dedi.
 
Kadınların erkek şiddetine, tacizine karşı seslerini yükselttiği ve mücadelesini sürdürdüğü alanlardan biri de yargı. Erkek şiddetini ve tacizini görmezden gelen yargıya karşı uzun süre mücadele eden kadınlardan biri olan  Y.Y., Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde 2014 yılında C.A adlı erkek tarafından cinsel tacize maruz bırakıldı. Kamu kurumunda çalışan Y.Y., ismini vermek istemediğini fakat kararından vazgeçmeyişinin bir cezayla sonuçlandığını ve bunu tüm kadınların duyması gerektiğini düşünerek mücadelesini paylaştı. 
 
‘Hem taciz etti hem de hakaret’
 
2014 yılında yemek yediği bir mekandan çıktığı esnada bir erkeğin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu söyleyen Y., şöyle devam etti:  “İlk olarak taciz edeni görmedim ‘acaba kadın arkadaşım mı’ diye bakarken yabancı bir erkek olduğunu görünce neye uğradığımı şaşırdım. Gördüğüm gibi, ‘sen ne yapıyorsun’ diye sert çıkıştım. Hemen ardından tacizci erkek yolun ortasına doğru gitti ve bana cinsiyetçi hakaretler etmeye başladı. Onlar araçlarına binerken ben de peşlerinden gidip plakayı aldım ve polise haber verdim. Polisleri aradığımı görünce polislere de hakaret etmeye başladı ve ‘kime şikâyet ediyorsan et değişen bir şey olmaz’ dedi. Bunu duyduğum an kan beynime sıçradı ve ne olursa olsun şikâyetimin peşini bırakmayacağıma karar verdim.”
 
‘Israrla şikayetçi oldum’ 
 
C.A.’nın yanında bulunan diğer iki erkeğin de kendisine hakaret ettiğini dile getiren Y., hemen karakola gidip şikayette bulunduğunu ifade etti. Y.,  “Karakola gittik şikâyette bulundum polisler bana, ‘Eğer şikâyetini geri alacaksan şikâyette bulunma’ dedi. Ben de ‘başım gitse de ne olursa olsun şikâyette bulunacağım ve asla vazgeçmeyeceğim’ dedim. İşlemlere başladılar. Tacizde bulunan kişiyi ve yanında bulunan iki kişiyi karakola getirdiler. Yanındaki iki kişi subaymış sonradan öğrendim. Taciz edeni tespit ettim. O esnada da kuzenlerinden birinin eşi benimle görüşmek istedi görüşmeyi kesinlikle reddettim” şeklinde konuştu.
 
‘Bana psikolojisi bozuk denildi’
 
C.A.’nın ve diğer iki erkeğin ifadelerinde kendisini “psikolojisi bozuk” şeklinde ithamda bulunduklarını söyleyen Y., şunları dile getirdi: “Verdikleri ifade de ‘kadınların zaten psikolojik rahatsızlıkları vardı galiba, birden bağırıp çağırdılar anlamadık. Evet, kadının omzuna dokundum ama yol istemek için dokundum’ demiş. Bu ifadenin üzerine şikâyetim işleme alındı ve süreç başladı. O süreçte cinsel tacizde bulunan kişinin Van’da bir ecza deposu olduğunu ve isminin C.A. olduğunu öğrendim. Bu kişi benim bir arkadaşımı bulmuş, benimle konuşup şikâyetimden vazgeçmem için aracı yapmış. Arkadaşım da erkek ve Diyarbakır Sanat Sokağı’nda tanınan bir kafenin sahibiydi, gelip bana, ‘O asla öyle bir şey yapmaz. Maddi manevi ne olursa olsun destek olacak yeter ki şikâyetinden vazgeç’ dedi. Ben de kişinin cinsel tacizde bulunduğunu, şikâyetimi geri almayacağımı ve kendisiyle arkadaşlığımı artık sürdürmeyeceğimi söyleyip gönderdim.” 
 
‘Dört ay ceza aldı itiraz ettik’
 
Mahkeme sürecini ise Y., şöyle anlattı: “Avukatım Bayram İncekara idi. Onun sayesinde tüm haklarımı öğrendim. Bana bunun bir cinsel saldırı olduğunu en az 2 yıldan başladığını söyledi. Duruşmalar Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. İlk duruşmada değil sonraki duruşmalarda ki bu üç yılı buldu, mahkeme erkeğe ‘iyi hal’ indiriminden de faydalanıp dört ay ceza verdi. Bu karar itiraz edecektik ama avukatım Bayram İncekara vefat ettiğinden Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne başvurdum. Bana Avukat Elif İpek Tirenç Ulaş’ı verdiler. Verilen dört aylık cezanın az olduğunu söyleyen avukatım itiraz etti. İtiraz kabul edilince yine aynı hakim dosyama baktı. Sanığın kendi avukatı da beni karalamaya çalıştı. Bunun üzerine söz hakkı almak istedim mahkeme bana söz hakkı vermedi. Sonra 18 ay ceza verildi ve yine ‘iyi hal’ indiriminden 2 ay düştü cezadan. Hakimin iyi halden yararlanıp indirim vermesi ve yüzüme dahi bakmaması ciddi anlamda yaraladı beni. Fakat ne olursa olsun dört senenin sonunda başardım. Evet, belki bir ceza yatmadı ama para cezası verdi.”
 
‘Kadınlar yeter ki mücadele etsin’
 
Y., son olarak, “Bu kişi bugün bana bunu yaptıysa yarın öbür gün başka kadın ve çocuklara da aynı şeyi yapar diyerek bu davanın takipçisi oldum. Ayrıca emsal da olsun istiyordum. Kadınlar ilk olarak gidip başvuruyor ama sonradan vazgeçiyor. Kadınlar vazgeçmesin sonuna kadar devam etsin. Ben bir kadınım ve her yerde olurum. Tacizin küçüğü büyüğü yok. Üç yıl da olsa dört yılda olsa mücadelelerini versinler. Elbet seslerini duyan olur. Yeter ki mücadele etsinler” diyerek tüm kadınlara çağrıda bulundu.