‘O kadar zaman neden sustum diye kızıyorum kendime’

  • 09:07 15 Kasım 2019
  • Yaşam
VAN - Çocuk yaşta evlendirilen ve sistematik bir şekilde her türlü şiddete maruz bırakılan M.D., boşanmaya ve yeni bir hayata hazırlanıyor. Toplum baskısı, başvuracağı, kendisini koruyacak bir mekanizmanın olmaması, çocuklarına ne olacağı korkusuyla uzun yıllar sessiz kalan M., “Neden sustum, neden insanların ne düşündüğünü önemsedim diye kızıyorum kendime. İlk günden karşı çıkmalıydım. Bundan sonra tek istediğim ondan boşanmak ve yeni bir hayat kurabilmek” dedi.
 
Ailesi tarafından 14 yaşında evlendirilen M.D.,  22 yıldır yaşam mücadelesi veriyor. M.D. isimli erkekle evlendirildikten sonra yıllarca fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet gören M.,  toplumun tepkisinden korktuğu için yıllarca susmak zorunda kaldı. “Bugün o kadar zaman neden sustum, neden insanların ne düşündüğünü önemsedim diye kızıyorum kendime” diyen M.,  en büyük pişmanlığının da bu olduğunu ifade etti. 
 
‘Evlendiğim ilk gün şiddet uyguladı’
 
Evlendirildiği erkeği hiç tanımadığını, ilk günden başlayan şiddetin yıllarca devam ettiğini belirten M., “Kendimi savunamadım. Evden çıkmama, komşularla konuşmama dahi izin vermiyordu. İzin almadan çarşıya bile gidemiyordum. Yemeği beğenmediği zaman sofrayı tekmeliyordu. Komşularla konuştuğum zaman ağır ithamlarda bulunuyor, şiddet uyguluyordu. Kapıyı bir dakika geç açtığımda evi arıyor, beni ihanetle suçluyordu. Bir gün bahçemi temizlerken komşum ‘merhaba’ dedi içeri girdiğimde ağır ithamlarda bulundu ve şekerliği kafamda kırdı” diye anlattı. 
 
‘Erkek çocuk doğur düzelir’
 
17 yaşında anne olan M., hamilelik döneminde de şiddete maruz kaldı. Hatta evden atıldığını söyleyen M., “Yeni doğum yaptığım günlerde yine üstüme geldi, artık aklımı yitirecek duruma geldim. Dayım beni hastaneye götürdü. Doktor, ‘anne de bebek de yetersiz beslenmekten kaynaklı güçsüz düşmüşler’ dedi. Şiddet uygulamaktan vazgeçmedi, dayanamadım ailemin evine gittim. ‘Boşanacağım’ dediğimde annem, ‘bizde boşanmak diye bir şey yok.  Erkektir düzelir, kız doğurdun ondandır, bir erkek doğur düzelir’ dedi. İkinci hamileliğimde bebeği aldırmak istedim yine çevremdekiler müdahale ettiler. Doğurdum, yine bir şey değişmedi, şiddetti artı” diye belirtti.
 
‘Psikolojik şiddete maruz kaldım’ 
 
Şiddete tanık olan çocuklarının da psikolojik sorunlar yaşadığını,  o esnada çocuklarının da şiddette maruz kaldığını söyleyen M., şöyle devam etti: “Kızım ‘Yeter artık boşan bu adamdan ömrünü heba ettin bizi düşünme’ diyordu. Çocuklarımı bırakamadım. Psikolojik tedavi görmeye başladım. İlk üç ay yalnız gittim ama ileriki dönemlerde doktor eşimle beraber tedavi görmem gerektiğini söyledi ve eşimin de gelmesini istedi. Eşime söylediğimde, ‘Sen delisin benim bir sorunum yok, gayet sağlıklıyım’ dedi. Tedavi yanıt vermediği için doktor eşimle bir süre ayrı yaşamamızı ve o süreçte evliliğimizi gözden geçirmemizi söyledi. Eşime doktorun bu söylediklerini anlattığım zaman ise, ‘doktor halt etmiş ben bir yere gitmem, sen çok istiyorsan defol git ‘ dedi. Gidemedim, çocuklarımı bırakamadım, hem nereye gide bilirdim ki? Ekonomik gücüm yoktu.” 
 
‘Pazarda tezgah açarak çalıştım’ 
 
Yaşadıklarına karşı artık ciddi bir şekilde adım atmaya karar veren M., çalışmaya başladığını söyledi. 10 yaşındaki çocuğunu da alıp evlere temizliğe giden M., “İyi kötü kazanıyordum, ihtiyaçları karşılıyordum. Mutluydum minnet etmiyordum ona.  Çalışmama izin vermedi engelledi. Birçok kursa katıldım engelledi. Hiçbir zaman mücadele etmekten vazgeçmedim. Kızımı okuldan almak istedi. Şiddet gördüm, hakaretler işittim yine de kızımın liseye kaydını yaptım. Kızım liseyi bitirdi ve üniversiteyi kazandı. Çocuklar büyüdükçe fiziksel şiddeti azaldı ama sözlü şiddetti artı. Bu süreçte çocuklarım bana destek oldu beni cesaretlendirdiler. Oturduğum mahallede belediyenin bir kadın pazarı kurduğunu duydum. Kız kardeşimin desteğiyle başvurdum. Pazarda tezgâh kurdum. Yaptığım el işlerimi bu pazarda satmaya başladım. Her şeye rağmen pes etmedim. Pazarda tezgâh kuran kadınların neredeyse hepsi tezgâhlarını kapattı ben kapatmadım. Öyle günler oldu ki bir kuruş bile kazanmazdım ama eşime muhtaç olmamak için onunla aynı evde kalmamak için tezgâhımın başında otururdum” sözlerini kulandı.
 
‘Seni süründüreceğim’
 
Evli olduğu erkeğe boşanmak istediğini söylediğinde “Seni süründüreceğim” diye tehdit ettiğini aktaran M., “Eşim ‘seni boşarım’ dediği zaman onca şiddette rağmen toplumun tepkisinden dolayı beni boşamaması için yalvarırdım. Bugün onca zaman neden sustum, neden annemi dinledim, neden insanların ne düşündüğünü önemsedim diye kızıyorum kendime. Hep başkaları için yaşadım, başkaları ne düşünür diye yaşadım. Bana şiddet uyguladığı ilk gün sesimi çıkarsaydım, karşı gelseydim şiddet uygulayacak cesareti bulamazdı. Bundan sonra tek istediğim ondan boşanmak ve yeni bir hayat kurabilmek” dedi.