Güneşten önce uyanan kadınlar: Betonlardan kurtulup nefes alıyoruz

  • 09:04 13 Temmuz 2019
  • Yaşam
DİYARBAKIR - Lice’nin Yolaçtı köyü yaylasında, yeni bir güne önce kadınlar uyanır sonra güneş doğar. İşleri ne kadar zor olursa olsun yayladan kopamayan kadınlar, “Çocuklarımız betonlardan kurtulup nefes aldıkları gibi bizler de burada nefes alıyoruz” diyor.
 
İlkbaharın gelişi ile birlikte bir hareketlilik başlayan yaylalarda, zor yaşam koşullarına rağmen doğayla baş başa olmanın mutluluğu yaşanıyor. Nefes aldıkları için yaylalardan kopamayan kadınlar ise, çocukların bakımından süt sağmaya, yemek, bulaşık, çamaşır ve temizliğe kadar tüm yükü omuzluyor. Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Yolaçtı köyünden yaylaya çıkan kadınlar da, zorlu bir sabaha uyanıyor. 
 
Sabahın ilk ışıklarıyla işe koyuluyor 
 
Diyarbakır’ın Sur ilçesinden gelen Aysel Cinaklı, güneş doğmadan işlerine koyulduklarını söylüyor. İlk olarak hayvanları sağan Aysel, ardından sütü mayalayıp yoğurt yapmaya koyuluyor. Yoğurttan ayran elde edip yayıkta tereyağı yapan Aysel, son olarak ise tereyağından kalan ayranı ateşte kaynatıp çökelek yapıyor. Ayrıca yaptıkları işlerin bununla sınırlı olmadığını ifade eden Aysel, en büyük sorunlarından birinin de suyun uzaklığı olduğunu belirtiyor.
 
‘Ne kadar zor olursa olsun gelmeden yapamıyorum’
 
Gamze Cinaklı da, ailesiyle birlikte yaylaya gelen gençlerden. Erken kalkmakta zorlanan Gamze, abisinin eşi olan Aysel’e yardım ediyor. Yayıktaki ayranı çalkalayan Gamze, “Ne kadar zor olursa olsun her yaz yaylaya gelmeden yapamıyorum” diyor. 
 
Çocuklar için özgürlük alanı
 
Yayla çocuklar için de ideal bir oyun alanı oluyor. Özgürce, diledikleri gibi koşturan, oynayan ve temiz havayı soluyan çocuklar, yaylanın çevresinde bulunan tepeleri yürüyerek hayvanları otlatıyor. Hayvan otlatırken suya girip toz topraktan arınıyorlar. Annelerinin çadıra getirmekte zorlandığı çocuklara yayla hayatını sorduğumuzda ise, “Ata biniyoruz, rahatlıkla dolaşabiliyoruz, gece gündüz demeden dolanıyoruz. Şehirde bu kadar özgür alanımız olmuyor. Her yer bina ve asfaltla kaplı. Buraya gelince yaşadığımızı hissediyoruz. İstediğimiz her türlü oyunu oynuyoruz” yanıtı alıyoruz.  
 
 Gün boyu herkes iş bölümüne göre çalıştıktan sonra kadınlar, çocuklara banyo yaptırmak için su ısıtmaya başlıyor. Ardından günün yorgunluğunu atmak için ocağa çay suyu koyuluyor.