Altındağ’da polisler hırsızlığa göz mü yumuyor? 2021-04-17 09:02:04   Öznur Değer   ANKARA - Yürütülen cezasızlık politikalarının etkisiyle kentlerde yaşanan hırsızlık olayı ve uyuşturucu satıcılığı artıyor. Altındağ’da yaşayan Pupuç Utku, mahallelerinde hırsızlığın giderek arttığına dikkat çekerek polislerin bildiği halde önlem almadığını söylüyor.   İktidarın yürüttüğü politikalar sonucunda, ülkenin dört bir yanında uyuşturucu satıcılığı, hırsızlık ve fuhuş artarken kadın katliamları ve çocuk istismarının da gün geçtikçe arttığı görülüyor. 14 Nisan 2020’de pandemi gerekçesiyle halk arasında “af yasası” olarak bilinen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un kabul edilmesiyle birlikte kadın ve çocuğa yönelik şiddet, istismar failleri ile hırsızlık ve uyuşturucudan hükümlü olan 90 bin kişi cezaevlerinden tahliye edildi.   Ulus hırsızlığın mekanı   Tahliyelerin başlamasının ardından ülkenin birçok kentinde kadınlar katledildi, çocuklar istismar edildi ve mahallelerdeki hırsızlık olayları ile uyuşturucu kullanımı arttı. Ankara da uyuşturucu, fuhuş ile hırsızlığın giderek arttığı ve cezasızlık politikaları sonucunda yaygınlaştığı kentlerden biri. Altındağ ilçesine bağlı Ulus semtinde bulunan Kale Mahallesi de bu artışın yaşandığı yerlerden biri. Kale Mahallesi 2’inci sokak sakinleri, mahallede giderek artan uyuşturucu satışından ve hırsızlıktan şikayetçi. Defalarca polis çağırmalarına rağmen hiçbir sonuç alamadıklarını kaydeden mahalle sakinleri, polisin durumu bildiği halde müdahale etmediğini belirtiyor.   Gece gündüz hırsızlık   Mahallede gece gündüz fark etmeksizin hemen her gün hırsızlık olaylarının yaşandığını ifade eden yurttaşlar, can güvenliklerinin de kalmadığını söylüyor. Mahalleye gittiğimiz gün içinde de bir hırsızlık olayına tanıklık ediyor ve polislerin gelmediğini görüyoruz. Mahalle sakinleri ise hırsızlık yapılan eve girmeye korktuklarını ifade ediyor.   ‘Mahalle hırsızlıktan geçilmiyor’   50 yıldır mahallede yaşayan Pupuç Utku (78), mahallede yaşanan hırsızlık olaylarını anlatıyor. Mahallenin eski günlerinden örnekler veren ve mahallenin son zamanlarda yaşanılamayacak bir hale geldiğini söyleyen Pupuç,  “Eskiden mahallemiz kalabalıktı ve çok güzeldi. Ölenler oldu, taşınanlar oldu şimdi ise mahalle hırsızlıktan geçilmiyor. Eskiden kapılarımız açık yatardık, kilitlemezdik şimdi ise gündüz gözüyle kilitliyoruz. Eskiden hırsızlık olmazdı, esrar denen bir şey yoktu. Şimdi her şey almış başını gidiyor” şeklinde konuşuyor.    ‘Evimin nöbetini tutuyorum’   Polislerin mahallede uyuşturucu ve hırsızlık olduğunu bildikleri halde müdahale etmediklerini kaydeden Pupuç, hırsızları şikayet ettiklerini ancak karakoldan serbest bırakıldıklarını belirtiyor:  “Ne yaptıklarını bildikleri halde neden bırakıyorlar?” diye soran Pupuç,  “İnsan öldürecekler de öyle tutuklayacaklar ama artık onları da bırakıyorlar. Benim evime de hırsızlar girmeye yeltendi. O yüzden çatıma tel taktırdım. Çocuklarımın yanına gidemiyorum, evimin nöbetini tutuyorum” sözleriyle cezasızlık politikalarına dikkat çekiyor.    ‘Buranın yıkılmasını istemiyorum’   Mahalledeki evlerin tamamının gecekondu olduğunun altını çizen Pupuç, yaşadıkları ekonomik sorunlara da vurgu yapıyor. Ayda bin TL ile geçindiğini sözlerine ekleyen Pupuç, bu parayla geçinmek zorunda olduğunu söylüyor. Mahalledeki kimi gecekonduların yıkılacağını belirten Pupuç, “Mahallemi çok seviyorum ve buranın yıkılmasını istemiyorum” diyor.    Mahallede kutuplaşma    Mahalle sakinleri, yıllardır yaşadıkları mahallelerinin bir an önce eski günlerine dönmesini umut ederken, dikkat çeken durumlardan biri de mahalle sakinleri arasındaki güvensiz hava. Artan hırsızlık, uyuşturucu kullanımı mahalle sakinleri arasında da bir güvensizlik ve kutuplaştırma ortamı yaratmış durumda. Mahalleli çözümü bekleye dursun yetkililerin mahalleye karşı duyarsızlığı da cevaplanmayı bekleyen sorulardan biri olarak duruyor.