Toroslarda bir yörük: Zeynep Yıldız 2020-08-23 09:02:00   Filiz Zeyrek    MERSİN - Toros Dağları’nda çocukluğundan bu yana çobanlık yaparak geçimini sağlayan Zeynep Yıldız, “Hem geleneğimizi sürdürüyorum hem de çocuklarımı geçindiriyorum” diyor.    Toros Dağları’nın yüksekliklerinde göçebe yaşam sürdüren Yörük’lerin çoğu yerleşik hayata geçti.  Bir kültür ve yaşam felsefesi olan bu yaşam tarzını günümüzde  yaşatan çok az Yörük kaldı.Bu kültürü yaşatan sayılı insanlardan biri de yörük Zeynep Yıldız (30). Yaşamı yaylalarda geçen Zeynep, Toros Dağları’ndaki yayla ve merada yaşıyor. Belek köyünde oturan Zeynep, çocukluğundan beri hayvancılık yapan ailesiyle yaylalara gidiyor.    ‘Sürekli farklı yerlere gidiyoruz’    “Annem bildim bileli şeker hastasıydı. Diğer kardeşlerim başka işlerle uğraştılar. Ben ve babam birlikte yıllarca bu işi yaptık” diyen Zeynep, şöyle devam ediyor: “Zamanla alıştık. Daha sonra annemi kaybettik ve tüm yük benim omuzlarıma yüklendi. Ev işi, hayvanlara bakmak… Yıllarca bu şekilde mücadelemizi sürdürdük. Koyun otlatmaya çıkardım her gün ve benim gibi çoban olan eşimle tanıştık. Birbirimize açılmamız çok zor olsa da konuşmayı başarmıştı. Birbirimizi sevdik, evlendik. Evlenince göçerlik başladı artık, sürekli farklı bölgelere, yaylalara gidip durduk. Evlendikten birkaç ay sonra eşim cezaevine girdi, bir yıla yakın kaldı ve gerçekten o süreçte çok zorlanmıştım. Buranın Değirmendere diye bir yaylası var, 8 yıl kaldım. Sürekli yaz kış farklı yerlere geçiyoruz. 4 çocuğum var, okutuyorum, onlar için daha çok çalışıyorum, çünkü onların okuyup meslek sahibi olmalarını istiyorum.”    ‘Bazen yol bir hafta sürebiliyor’    Bir kadın olarak dağlarda olmanın riskli olduğunu söyleyen Zeynep, yine de işini severek yaptığını ifade ediyor. Zeynep, hem kendisinin hem de hayvanların karşılaştığı zorlukları ise şu sözlerle anlatıyor: “İlgi göstermeniz gerek, hayvan da bizden yardım bekliyor, bakım bekliyor. Yaylalara çıkınca, hayvan aniden doğum yapabiliyor, yavrusuyla hasta düşebiliyorlar. Kilometrelerce yol gidiliyor, bazen bir hafta sürebiliyor yol. Haliyle bizi de hayvanı da çok yoruyor. Biz günler önce Toros bölgesinde bulunan Tıltar köyünden geldik mesela, her gün farklı yerlerde dinlendik,  geceleri yola çıkmadık. Büyük emek isteyen bir iş gerçekten, hayatını feda etmen gerekiyor. Hayvanlarla uğraşmaktan başka bir yaşamın olmuyor, unutup gidiyorsun, çünkü buna zaman bulamıyorsun. Buradan eve gidince, bir de evde iş başlıyor. Çocuklar, yemek, temizlik yani bir kadın olarak çok zorlanıyoruz bu dünyada. Şimdi de buradayız, Toros dağlarında bir iki ay kalacağız.”   ‘Kazandığımız hayvanların bakımına gidiyor’    Tüm bu zorlu yolcuğunun sonucunda verdiği emeğin karşılığını alamadığını dile getiren Zeynep, “Yani öyle çok bir kazancımız da yok. Paranın yarısından fazlasını hayvanların ihtiyaçların harcıyoruz. Arpa, saman fiyatları çok yüksek. Şimdi hayvanı yemleme zamanı, yem ise çok pahalı. Almaya gücümüz yok, bir yem çuvalı 100 TL ve bir çuval değil, birkaç çuval almamız gerek. Yem alamadığımız için daha çok otlatmaya çıkarıyoruz hayvanları” diye ekliyor.