Dağların zirvesinde şifalı otlar toplanıyor 2020-05-25 09:04:00   HAKKARİ - Hakkari'de bahar aylarının gelmesi ile birlikte kadınlar, dağların en yüksek noktalarına kadar çıkarak şifalı ot topluyor. Tüm zorluğu ve tehlikesine rağmen her yıl bitki toplayan kadınlar, “Emeğimizin karşılığını alamıyoruz” diyor.    Baharla birlikte Hakkari’nin bin bir çeşit bitki yetişen dağlarına çıkan kadınlar, şifalı otları toplamaya başladı. İde köyünde sabahın ilk saatlerinde itibaren 3 bin 500 rakımlı yüksek dağlara çıkan kadınlar, karlı dağlarda mendê, siyabo, bûk, rêvas (uçkun), gibi farklı bitki çeşitlerini topluyor. Bitkiler hem evde tüketiliyor hem de tezgahlara çıkarılarak satılıyor. Bazı bitkiler de yöreye özgü otlu peynirin yapımında kullanılıyor.    'En yüksek yerlere çıkıyoruz’    Aynı zamanda zahmetli bir iş de yapan kadınlar, doğayla iç içe olmaktan mutlu. Bitki toplayan Hamail Dayan, baharın bu yıl biraz geciktiğini belirterek şunları söylüyor: “Bizim buralara bahar geç gelir, hala dağlarımızda kar var. Bu yılki yağışlardan kaynaklı bahar çok geç uğradı. Birçok ot da geç yeşerdi. Her yıl baharın gelmesi ile birlikte yönümüzü dağlara veririz. En yüksek dağlara çıkarak en şifalı otları toplarız. Bu dağlara çıkmak tehlikeli olduğu kadar zahmetlidir. Çünkü her an bir uçurumdan düşebilirsiniz. Ama bizler artık yıllardır biliyoruz, dikkat ediyoruz.”    'Kadınlar erkeklerden daha fazla yoruluyor'   Toplamak kadar sonrasında yapılan işlemlerin de zor olduğunu ifade eden Hamail, erkeklerin de ot toplamaya geldiklerini fakat kaynatma aşamasında bulunmadıklarını dile getiriyor. Bu nedenle kadınların daha çok emek verdiğini vurgulayan Hamail, “Otu başta getiririz ayıklarız. Daha sonra taneler halinde doğrayarak suda temizleriz. Yıkadıktan sonra da kaynatıyoruz. Fazla kaynatmıyoruz, çünkü özelliğini kaybetmiş olur. Kaynattıktan sonra peynirde kullanacağımızı ayırır, kışın için tüketilecek otu ise ayrı ayrı bidonlara koyarak bozulmaması için kışa kadar soğuk suda bekletiriz" diye belirtiyor.    'Emeğimizin karşılığını alamıyoruz’    Bedriye Duman da, emeklerinin karşılığını almadıklarını kaydederek, “En şifalı otlar bizim dağlarımızda yetişiyor. Her sabah zifiri karanlıkta yönümüzü dağlara verir ot toplamaya gideriz. Dağlar karlı ve birçok defa kaydığımız olmuştur. Her an bir yılan sokabilir, her an bir uçurumdan ayağınız kayarak düşebilir, ölebiliriz. Ama ne yapalım yıllardır gidiyoruz ve gitmemiz gerekir. Çünkü hem bununla geçimimizi sağlıyoruz hem de kışın tüketmek için gitmemiz gerekir. Emeğimizin karşılığını aldığımız söylenilemez. 10 kiloluk bidonu çarşıya götürüyoruz 30 liradan satıyoruz” diyor.