Yaylanın her karışında emeği olan kadınlar koçer yaşamının sahibi 2019-06-06 09:03:32   VAN - Feraşin yaylasına varmak için Van’ın Çatak ve Gürpınar ilçelerini geçiş güzergahı olarak kullanan koçer kadınlar, yaşamın tamamında emek sahibi. Koçerliğin tüm yükünü omuzlayan kadınlar, “Çok yorucu ama başka bir yaşamı da düşünemiyoruz” diyor.    Dağların bin bir renkli çiçeklerle buluştuğu yaylalarda koçer kadınlar, lastik ayakkabılarıyla uzun ve yorucu bir yolculuğun adımlarını atmaya başlıyor. Sırtlarına aldıkları kilolarca yükü, gün doğumundan gün batımına kadar taşıyan kadınlar, dere kenarlarında dinlenebiliyor. Şırnak ve Cizre’den yine Şırnak’ın Beytüşebap ilçesine bağlı Feraşin yaylasına varmak için yola çıkan koçerler, Van’ın Çatak ve Gürpınar ilçelerini geçiş güzergahı olarak kullanıyor. Koçer kadınlar, Gecenin soğuğu ve güneşin dik ışıklarının öğleden sonra etkisini göstermesi nedeniyle sabaha karşı 04.00’da güne başlıyor.    Yoğurt ve peyniri yük etmemeye çalışıyorlar   Bereketi ve yük taşıyıcılığında kendilerine eşlik eden koyun ve katırlarının yanı sıra köpekleriyle dere kenarında soluklanan kadınlar, doğayla baş başa bir yaşam sürdürüyor. Günü verimli geçirmek için erkenden işe koyulan kadınlar, öncesinden süt, peynir ve yoğurtla kahvaltı yapıyor. Bu sırada tepenin eteklerine uzanan koyunlar sağılmayı bekliyor. Günün iki öğünü sağılan sütten yoğurt ve peynir yapan kadınlar, bir sonraki mola noktasına kadar fazlaca yük taşımamaya özen gösteriyor. Öyle ki elde ettikleri yoğurt ve peynir de büyük bir yük oluveriyor Feraşin yaylasına varana dek.    Yaşamın tamamında kadının emeği var   Karlı dağlardan esen sert rüzgar ve güneş ışınlarının esmerleştirdiği yüzlerinde ilmek ilmek örülen yaşam ve emek görülüyor. Kadınlar, koyun sağmak ve sütten çeşitli ürünler elde etme hazırlıklarının yanı sıra su, çamaşır, yemek ve diğer bütün işleri sırasıyla gün batımına yetiştirmeye çalışıyor.     Uzun yolculuk koyunların sakatlanmasına neden oluyor   Kışı Cizre’de geri kalan ayları ise yaylada geçiren Xatun Kaymaz, 25 gündür yolda olduklarını söylüyor. Besta bölgesinden Çatak ilçesine geldiklerini söyleyen Xatun, “Bir o kadar daha zaman geçirerek Feraşin’in Geliye Çoylak zozanlarına varacağız. Yolculuk esnasında koyunları fazla yormamak için gidişimizi zamana yayıyoruz. Çoğu zaman koyunlarımızın bir kısmı yolculuk sırasında topallıyor. Bu da yolculuğumuzu etkiliyor. Ama bir şekilde yolumuza devam ediyoruz” sözlerini kullanıyor.    ‘Koyunlarımızı verimli yaylalarda otlatmak zorundayız’   Feraşin yaylasında yaklaşık olarak üç ayı aşkın bir zaman geçirdiklerini söyleyen Xatun, askeri bölge olmasından kaynaklı zaman zaman yayla yasaklarıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. Yasakların gidişlerini engelleyemediğini belirten Xatun, “Geçimimizi hayvancılıktan sağladığımız için böyle yaşıyoruz. Kışlık hazırlıklarımızı yaparken koyunlarımızı verimli yaylalarda beslemek zorundayız” diyor.    ‘Kadınlar yaşamda emeğiyle söz sahibidir’   Yayla yaşamının tüm ağırlığının kadınların sırtında olduğunu vurgulayan Xeriye Kaymaz ise, “Erkekler genelde koyunların güvenliğini sağlamak ve otlatma görevi yürütüyor. Biz ise erken saatlerden itibaren çocuklarla birlikte koyun sağarak elde ettiğimiz sütten yoğurt peynir yapıyoruz. Yaşamın tamamında biz rol alıyoruz. Emeğimizle yaşamda var olduğumuz için de koçerlikte genelde kadınlar olarak söz sahibiyiz. Yorucu bir yaşam ama başka bir yaşamı da düşünemiyorum” şeklinde konuşuyor.