Hasta tutsaklar için seslendi: Bu suça ortak olmayalım

  • 09:03 8 Aralık 2024
  • Güncel
Elfazi Toral
 
İSTANBUL – Ağır hasta tutsakların durumuna dikkat çeken Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nden Fatma Yıldırım, cezaevlerinin hasta tutsaklar için ölüm evlerine dönüştürüldüğünü vurgulayarak, “Bu insanlık suçuna ortak olmayalım” dedi. Fatma Yıldırım, herkesin tutsaklara sahip çıkması çağrısında bulundu.
 
Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik hak ihlalleri sürüyor. Cezaevlerinde giderek artan işkence, fiziksel ve sözlü şiddet, kötü muamele, sağlık hakkına erişememe gibi sorunlarla tutsakların yaşam hakları yok sayılıyor. Cezaevlerinde yargı kıskacında ölüme terk edilen binlerce tutsak var. Hasta tutsakların tahliyeleri Adli Tıp Kurumu (ATK) ve Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları tarafından engellenirken, hasta tutsaklar cezaevlerinde yaşamını yitiriyor. 2024 yılı içerisinde en az 42 kişi tutuldukları cezaevlerinde yaşamını yitirirken, verilere göre cezaevlerinde 600’ü ağır olmak üzere bin 500’den fazla hasta tutsak bulunuyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 2018 ile 2023 yılları arasında 2 bin 258 kişi cezaevlerinde yaşamını yitirdi. 
 
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nden (TDİ) Fatma Yıldırım, giderek ağırlaşan hasta tutsakların durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Ağır hasta olmalarına rağmen tahliye edilmiyorlar’
 
Yıllardır tutsakların hakları ve özgürlükleri için mücadele ettiğini söyleyen Fatma Yıldırım, hem tutsakların, hem de tutsak ailelerinin maruz kaldığı ihlalleri gündemde tutmak için çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi. “Son zamanlarda tutsaklara yönelik saldırılar oldukça artmış durumda” diyen Fatma Yıldırım, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini kamuoyuna duyurduklarını ifade etti. Cezaevlerinde ağır hasta tutsaklar başta olmak üzere bütün siyasi tutsakların yaşam haklarının ellerinden alındığını belirten Fatma Yıldırım, “Geçmişten bugüne kadar şiddet ve ihlaller giderek artmış durumda. Tutsakların ufak sağlık sorunları dahi tedavi edilmediği için şu an büyük hastalıklara yol açmış durumda. Hasta tutsaklar cezaevlerinde ölüme terk edilmiş durumda. Tahliyeleri olması gerekirken infazları yakılıyor. Ağır hasta olmalarına rağmen tahliye edilmiyorlar. Cezaevleri hasta tutsaklar için ölüm evlerine dönüştürülmüş” dedi.
 
‘Cezaevi koşulları bu hastalıkları yaratıyor’
 
Yıllarca cezaevinde kaldığını ve cezaevi koşullarını bizzat deneyimlediğini paylaşan Fatma Yıldırım, “Hastaneye gitmek istiyorduk ama götürmüyorlardı. Ya da hastaneye götürüldüğümüzde bile kelepçelerle muayene ediliyorduk ya da erkek askerlerin arasında bir kadın olarak kendi sorunlarımızı ve şikayetimizi söyleyemiyorduk. Hastalığımızı doktora anlatamıyor ve geri dönmek zorunda kalıyorduk. Bunların hepsi birer sorun” dedi. Hastaneye götürülmeyen ve tedavi edilmeyen her bir tutsağın durumunun her geçen gün daha da ağırlaştığını kaydeden Fatma Yıldırım, “Ağır hasta tutsakların tutsaklık süreçleri uzadıkça, hasta tutsak sayısı her gün artıyor. Cezaevi koşulları kendisi bu hastalıkları yaratıyor. Politik tutsaklar iradeleriyle toplumsal üretime katkı sağlıyor ve ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ama bu yetmiyor. Fiziksel olarak da sağlık koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Her bir tutsak sağlık hakkına ulaşabilmeli. Ama bunlar engelleniyor. Hasta tutsakların birçoğunun ATK raporları bile var. Hem hasta hem yaşlı tutsaklar var” şeklinde konuştu.
 
‘2 bin 258 hasta tutsak yaşamını yitirmiş’
 
Tutsaklara para gönderenlere "örgüte finansman sağlamak" iddiasıyla birçok aileye ceza verildiğine dikkat çeken Fatma Yıldırım, her bir tutsak yakınının kendi çocuklarına maddi destekte bulunmasının doğal olduğunu ifade etti. Hasta tutsakların tahliye edilmemesini “insanlık suçu” olarak tanımlayan Fatma Yıldırım, “İdeolojiler ve politik görüşler bir yana, hasta tutsakların tahliyeleri erteleniyorsa bu insanlık dışıdır. Hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Cezaevlerinin ölüm evlerine çevrilmemesi gerekiyor. Bu anlamda hem tutsak yakınlarının hem de tüm toplumun devrimci ve politik tutsakları yalnız bırakmaması gerekiyor. O tutsaklar bu toplum için oradalar. Eğer ki tutsaklara sahip çıkmazsak ölümler gitgide artacak. 2018’den 2023’e kadar 5 yıllık bir süreçte Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2 bin 258 hasta tutsak yaşamını yitirmiş. Her gün cezaevlerinde en az 1 kişi yaşamını yitiriyor. Bu korkunç bir rakam. Ve bu yaşamını yitirenlerin her biri bir yaşamdır, her biri birer üretimdir ve topluma kazançtır. Bu insanlara sahip çıkmamız gerekiyor. Ölümlerin olmaması için tüm tutsakların serbest bırakılması için mücadele etmemiz gerekiyor. Topluma ve ailelere çok büyük görev düşüyor” diye konuştu.
 
‘Bu insanlık suçuna ortak olmayalım’
 
“Bütün toplumun kendi insani değerlerine sahip çıkması gerekiyor” diyen Fatma Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ölüme terk edilen tutsakların yaşamına sahip çıkılması gerekiyor. Bu insanlık suçuna ortak olmayalım. Biz Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi olarak herkesin bu tutsaklar konusunda çok duyarlı olması gerektiğini söylüyoruz. Hasta tutsakların ve siyasi tutsakların taleplerini hep birlikte yükseltmemiz gerekiyor. Birlikte sesimizi yükseltelim ki ölümlere izin vermeyelim. Tutsaklar için birçok kampanya başlattık. Ve tutsaklara dair çalışmalarımız hala devam ediyor. Bunun da ortak bir mücadele ile sürdürülmesi gerekiyor.”