25 Kasım direnişi her yerde: Şiddetle örülü duvarları yıkacağız

  • 14:32 25 Kasım 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - 25 Kasım dolaysıyla birçok kentte yapılan etkinliklerinde, "Şiddetle örülü duvarları hep birlikte yıkacağız" denildi. 
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla birçok merkezde alanlara çıkan kadınlar, şiddete karşı mücadelelerini yükselteceklerini belirtti. 
 
Mêrdîn 
 
Mêrdîn Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açıklamaya, çok sayıda avukat katıldı. Konuya ilişkin açıklamayı yapan Kadın Hakları Merkezi adına Av. Başak Ayyıldız, "Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde, mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası mevzuatın eksiksiz ve tutarlılıkla uygulanmasının öneminin farkındayız. Uygulamadaki eksiklikler ve kadına yönelik şiddet konusundaki cezasızlık politikası ülkemiz açısından ciddi bir sorun olmaya devam etmekte, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olmaktadır" ifadelerini kullandı. 
 
Başak Ayyıldız, İstanbul Sözleşmesi'nden hukuka aykırı bir şekilde çekinilmesi, Türk Medeni Kanunu'yla ve 6284 sayılı Yasa ve Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın kazanımlarını ortadan kaldıracak düzenlemelerinin yapılacağının kamuoyunda sürekli gündemde tutulmasının kadınları daha fazla şiddete açık hale getirdiğini kaydetti. 
 
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin karar alma sürecinde tüm paydaşların rol oynamasının sağlanması gerektiğini kaydeden Başak Ayyıldız, Mêrdîn Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak her gün olduğu gibi kadın kazanımlarına sahip çıkacaklarını, İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesini ve yasaların eksiksiz olarak uygulanmasını talep etmeye devam edeceklerini söyledi.
 
Toplumsal cinsiyet eşitliğin önemi 
 
Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Seher Acay da, "Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, her türlü toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesinin temel taşıdır. Bu Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddete Karşı Politika Belgesi’nin imzalanmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini Mêrdîn Barosu’nun tüm etkinlik ve uygulamalarında güvence altına almak ile şiddet ve ayrımcılıkla mücadele mekanizmalarının etkin işlemesini sağlamak için uyulması gereken temel ilkeleri ortaya koymak amaçlanmıştır" diye konuştu. 
 
Konuşmaların ardından Baro Başkan Yardımcısı Av. Sercan Taş'ın da katılımıyla Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddete Karşı Politika Belgesi imzalandı. 
 
Riha
 
Riha Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair basın açıklaması yaptı. Baro binası önünde gerçekleşen açıklamaya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Riha Şubesi üyelerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. 
 
Açıklamada konuşan Baro Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Şirin Kızılkaya, "Kadına yönelik şiddetle örülen duvarları hep birlikte yıkacağız. Kadınların eşit, özgür ve şiddetsiz bir hayat sürmesi, pazarlık konusu yapılamayacak en temel insan hakkıdır. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi, 6284 sayılı Kanun’un eksiksiz uygulanması ve cezasızlık politikalarına son verilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
 
Açıklama alkışlarla sona erdi.
 
İstanbul 
 
İstanbul Barosu, 25 Kasım dolayısıyla, İstiklal Caddesi’nde bulunan İstanbul Barosu binasına, kadına dönük şiddet ve katliam davalarında yargının rolüne dikkat çeken dev “ Erkek adalet değil gerçek adalet” pankartını astı.
 
Şirnex 
 
Şirnex Demokratik Öğrenci İnisiyatifi, 25 Kasım dolayısıyla Şırnak Üniversitesi merkez kampüsüne Kürtçe, Türkçe ve Arapça, "Jin, jiyan, azadî" pankartını astı. Pankarta, “Mirabel kardeşlerden Mahsa Amini'ye mücadele sürüyor. Kadınlar, karanlığı yırtıyor" ifadeleri yer aldı. 
 
Pankartı astıktan sonra "Jin, jiyan, azadî" sloganı atan öğrenciler, kadına yönelik şiddete karşı mücadele çağrısında bulundu.
 
Barodan açıklama
 
Şirnex Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, adliye önünde açıklama yaptı. Çok sayıda avukat açıklamaya katıldı. Avukat Gülbahar Bilgiç, kadına yönelik şiddetin gün geçtikte arttığına işaret ederek, "Kadına yönelik şiddetin önüne geçilememekte ve kadınların yaşam, barınma, güvenlik ve koruma hakları hakkında etkili kararlar ve tedbirler alınmamaktadır. Bu nedenle kamuoyunda kadını koruyan yasa düzenlemelerden ziyade kadına karşı yapılan şiddetin cezasızlıkla sonuçlandığı görülmektedir" dedi. 
 
Colemêrg
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Colemêrg’de, 25 Kasım dolayısıyla ve kentteki özel savaş politikalarına karşı yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe, DBP Kadın Meclisi üyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın, DEM Parti il ve ilçe kadın meclisi üyeleri, Barış Anneleri ve çok sayıda kadın katıldı. Yürüyüşte, “Li hemberi şerê taybet, Jin jiyan azadî” pankartı, “kadın devrimi özgürleştirir”, “Jin jiyan e jiyanê nekuje”, “öldürülmemiş olsaydık”, “Azadî xweşikbuyin û hezkirin e” ve “Kadın Afrodit kadar güzel, tanrıça kadar yücedir” dövizleri ile katledilen kadınların fotoğrafları taşındı.
 
Kadınlar sağanak yağış ve eksi derecelere varan soğuk havaya rağmen kentin devlet hastanesi kavşağından, eski öğretmenler evine kadar, “Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana jinan”, “Bijî berxwedana zindana”, “Berxwedan jiyan e” “Jin natirsin hesap dipirsin” sloganları ile zılgıt ve ıslıklar eşliğinde yürüyüşe geçti.
 
 
‘Jin jiyan azadî’ felsefesi büyüyecek’
 
Eski öğretmenler evi kavşağına ulaşan kadınlar adına DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci burada bir açıklama yaptı. 25 Kasım’ın kadın mücadelesinin birleştirici gücü ve kadın direnişinin günü olduğunu belirten Berivan Bahçeci, “Kadınlar sadece 25 Kasım değil her gün şiddet ve baskıya karşı ses çıkaracak ve mücadeleyi büyütecektir. 25 Kasım yaklaşırken, Jin Jiyan Azadî sloganını yasaklamak istediler ama kadınlar bu yasağı tanımadı daha gür bir şekilde haykırdı ve haykırmaya devam ederek Jiyan Azadî felsefesini büyütecektir. Jin Jiyan Azadî kadınların yaşam felsefesi olduğu için İran’dan başlayarak tüm dünyaya yayıldı. Kadınlara karşı soykırımı ve baskıyı artırmak isteyen Devletlere çağrımızdır; baskıcı ve şiddet yüklü politikalarınızdan vazgeçin. Baskı, şiddet ve zorba anlayışa karşı özgür haklarımızı elde edene dek, her gün 25 Kasım ve mücadele günü olacaktır” dedi.
 
 ‘Ahlaki ve politik toplumu inşa edeceğiz’
 
Özel savaş politikalarına karşı başta Colemêrg olmak üzere tüm Kürdistan’da mücadeleyi büyüteceklerini söyleyen Berivan Bahçeci, “Kürdistan gençlerimize yönelik yürütülen özel savaş politikalarını her alanda teşhir ederek mücadele edeceğiz. Özel savaşa hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Her mahalle, sokak ve alanda özel savaşın kirli yüzünü ortaya çıkaracak buna karşı ahlaki ve politik toplumu inşa edeceğiz. Bu açıklamayı Colemêrg’te yapmamızın temel nedeni ise son süreçlerde kentte gençler ve kadınlara arasında fuhuş ve uyuşturucuyu yoğunlaştırmak isteyenlere karşı burada olduğumuzu göstermek için bir araya geldik. AKP–MHP iktidarı gençlere yönelik kirli politikaların önüne geçmek yerine aksine tam da derinleştiriyor. AKP-MHP faşizminin özel savaş politikalarına karşı özgür iradeli kadınlar, Jin Jiyan Azadî felsefesi var. Her alanda bu zihniyete karşı sonuna dek mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Kayyım kadın iradesine karşı bir adımdır’
 
Kürdistan belediyelerine yönelik kayyım atamalarına değinen Berivan Bahçeci, “Kayyım atamaların temel nedeni Kürt halkının diline, Kültürüne, tarihine saldırmak ve doğasını tahrip edip hafızasını yok etmektir. Bunların en açık örneklerini son kayyım atamalarında gördük. Kayyımlar atanadıkları gibi yaptıkları ilk icraat, kadın kurumların başına erkek müdürler atamak veya kurumları fesh etmek ve Kürtçe tabelaları sökmek oldu. Bu apaçık kadın iradesini tanımamak ve bu iradeye karşı gelmektir. Kayyım uygulamaları kadın iradesini karşı bir adımdır. Tüm kayyım politikalarına karşı da mücadelemizi büyüteceğiz. Onlar kayyım atadıkça halkımız daha fazla iradelerine sahip çıkacaktır” diye konuştu.
 
Konuşmanın ardından eylem, “Jin jiyan azadî” sloganıyla sona erdi. 
 
Adana
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, DEM Parti Adana İl Kadın Meclisi üyeleri ile Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistleri de katıldı. Komisyon adına raporu açıklayan Zehra Aydın, 25 Kasım’ın tarihine ve kadın mücadelesine değinerek, “Kadınların katledildiği, şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitirdiği bu duruma alışmayacağız. Kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara, hayvanlara, ağaçlara karşı başlatılan ve devam eden bu kanlı savaşa ve eril zihniyetten kaynaklanan yıkıcı, yok edici savaşın her türüne karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Ocak ve Ekim ayları içerisinde kentte 15 kadının katledildiğini aktaran Zehra Aydın, kadınların genelde ateşli silah ve kesici aletlerle katledildiğini kaydetti. Zehra Aydın, şöyle devam etti: “Kadınlar, her alana yayılan cinsiyetçiliğin ve eril zihniyetin yarattığı şiddet kültürüyle karşı karşıya. Buna son verilmesi için çağrı ve taleplerimizi bir kez daha tekrarlıyoruz; devlet, kadına karşı şiddeti önlemek için her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmalıdır. Cezasızlık politikalarından vazgeçilmelidir. İHD’li kadınlar olarak, kadına karşı şiddetle mücadeleye tüm gücümüzle devam edeceğiz. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni garanti altına alan yasalara, Anayasa, Medeni Kanun, 6284 sayılı yasa ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere dokunma uygula demeye devam edeceğiz.”
 
Açıklama sonrası kadınlar, Cumhuriyet PTT Şubesi'ne geçerek, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi talebiyle mektup gönderdi.