‘Tecrit bir an önce sonlandırılmalı’

  • 09:03 1 Haziran 2024
  • Güncel
 
Rabia Önver 
 
COLEMÊRG - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecritten kaynaklı cezaevlerinde başlatılan eylemlere ilişkin değerlendirmede bulunan İHD Colemêrg Şube Yöneticisi Pınar Yılmaz, “Bir an önce bu tecridin sonlandırılması ve taleplerin kabul edilmesi gerekiyor” dedi.
 
İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 38 aydır haber alınamazken, Abdullah Öcalan’a ve İmralı’da bulunan diğer tutsaklara 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağı verildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için 27 Kasım 2023 tarihinde cezaevlerinde açlık grevine başlayan siyasi tutsaklar, eylemlerini 4 Nisan'dan itibaren "telefon-aile görüşmelerine çıkmama ve mahkemeleri boykot etme" şeklinde sürdürme kararı aldı. Tutsak yakınları ise 6 Mayıs’tan beri aynı taleplerle "Özgürlüğe Ses Ver" eylemlerini sürdürüyor.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şube Yöneticisi Pınar Yılmaz, Abdullah Öcalan ve cezaevlerinde devam eden tecrit ile beraber yaşanan hak ihlallerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Tutsaklarla beraber ailelere de işkence yapılıyor’
 
İmralı’da başlayan ve tüm cezaevlerine yayılan tecride dikkat çeken Pınar, Abdullah Öcalan ile İmralı Cezaevi’nde tutulan diğer tutsakların koşullarının her geçen gün ağırlaştığını kaydetti. Pınar, “İmralı’da 3 ve 6 ayda bir sürekli olarak disiplin cezaları veriliyor. Sürekli olarak tutsaklara verilen disiplin cezaları manidar bir sorundur. Zindanda ne yapıyorlar ki sürekli olarak disiplin cezaları ile karşı karşıya kalıyorlar? Sadece tutsaklar değil, tutsak aileleri de tecrit altında. Tecritten kaynaklı Türkiye genelinde yapılan bir eylemlilik var. Tutsaklarla beraber ailelere de işkence yapılıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Cezaevlerinde yaşananların temel sebebi tecrit’
 
Cezaevinde bulunan her tutsağın haklarının olduğuna işaret eden Pınar, bu haklara dair şu ifadeleri kullandı: “Cezaevinde bulunan her tutsağın ailesi ile görüşme, telefon açma hakkı vardır. Son iki ay içerisinde İHD şubemize 20 aile başvuruda bulundu. Cezaevlerinde uzun süre açlık grevi eylemi vardı. 4 Nisan itibarıyla tamamıyla strateji değiştirildi. Cezaevlerinde yaşananların temel nedeninin tecrit olduğunu hepimiz biliyoruz. İmralı’da olan tecridin had safhada olduğu ve kabul edilemeyecek bir aşamaya geldiği, tutsaklar tarafından defalarca dillendiriliyor. Yeni eylemliliklerle beraber aileler de o grevi sürdürüyor. Çünkü onlar da çocuklarından herhangi bir haber alamıyor. Geçtiğimiz günlerde tutsak Kenan Kaya, bulunduğu cezaevinde iki defa kalp krizi geçirdi. Hücreye alınmış ama ailenin bilgisi yok. Yapılan eylemlilikten kaynaklı telefon açmayan tutsakların sağlık durumunu, aileler bilmiyor.”
 
‘Tutsaklar keyfi uygulamalarla karşı karşıya kalıyor’
 
Tutsakların cezaevlerinde keyfi uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Pınar, “Türkiye’nin demokratikleşmesi için cezaevleri temel noktadır. Cezaevlerine demokrasi girmezse, ülkenin hiçbir yerine demokrasinin gelmeyeceğini de hepimiz biliyoruz. Demokrasinin başta İmralı Cezaevi olmak üzere bütün cezaevlerine yansıması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılıp cezaevlerinin durumlarının düzeltilmesi gerekiyor. Bir an önce bu tecridin sonlandırılması ve cezaevlerindeki eylemlerin sona ermesi için taleplerin kabul edilmesi gerekiyor” dedi.
 
‘Talebimiz tecridin sonlandırılmasıdır’
 
Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklardan haber alınabilmesi için adım atılmasını isteyen Pınar, “Cezaevlerinde devam eden hukuksuzluklar son bulmalı. Tutsakların bir an önce durumlarının iyileştirilmesi, İmralı tecridinin kaldırılması için hukuk ve demokrasinin Türkiye’de var olduğunu göstermesi için Adalet Bakanı’na çağrı yapıyoruz. Talebimiz tecridin sonlandırılmasıdır” diye konuştu.