Şex Seîd Meydanı’nda açıklama: Dilimiz, kırmızı çizgimizdir

  • 11:32 15 Mayıs 2024
  • Güncel
 
AMED -15 Mayıs Kürt Dil Bayramı Günü dolayısıyla Kürt Dil Platformu’nun Şex Seîd Meydanı’nda gerçekleştirdiği açıklamada “Kürtçe kırmızı çizgimiz” mesajı verilirken, “resmi dil” olması talebi bir kez daha dillendirildi.  
 
Platforma Zimane Kurdî, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı Günü dolayısıyla Amed'in Şex Seîd Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), kentte bulunan sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
 
'Kendini tanıyan kendini tanıtabilir'
 
Açıklamada Platforma Zımanê Kurdî adına  konuşan Şerfxan Ciziri, bugüne kadar Hawar Dergisi'nin çizgisini takip ettiklerini,  yaptıkları çalışmalarla bu çizgiyi canlı tutmak, Kürtçe bilincini geliştirmek ve ileri götürmek  istediklerini söyledi. Şerefxan, Hawar dergisinin 1932 yılında yayınlanan ilk sayısında yer alan şu ifadeleri tekrarladı: "Bağırmak bilginin sesidir. Bilgi kendini bilmektir. Kişisel farkındalık mutluluk ve neşeye giden yolu açar. Kendini tanıyan herkes kendini tanıtabilir. Her şeyden önce çığlığımız dilimizin varlığını gösterecektir. Çünkü dil varoluşun ilk şartıdır."
 
'Devlet Kürtlerin direnişini yıkmak istiyor'
 
Ardından söz alan Cemile Turhallı, Mir Celadet Ali Bedirhan'ın “milli çağrısı”nın devam etmesi ve kalıcı olması için Kürtçe sevenler olarak 2007 yılında 15 Mayıs'ı "Kürt Dili Bayramı" olarak ilan ettiklerini hatırlattı. Cemile, “ O tarihten bu yana bu gün, milli ruhla, Kürt diline olan sevgiyle, değerle ve farkındalıkla kutlanıyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz. Yüzlerce yıldır Kürt sorunu olarak anılan sorun, gerçekte devletin Kürt kültürüne ve diline, özellikle de Kürtlerin asimilasyon arzusuna yönelik saldırgan politikaları, baskıları ve uyguladığı zorbalıktır. Bu devlet politikası önce dilimizi yok ederek, dilimizi ortadan kaldırarak, Kürtlerin iradesini ve direnişini kırmak istiyor. Devlet, Kürtlerin değerlerini yok etmek için resmen ve ortaklaşa bir asimilasyon planını gündemine almıştır. Ve bütün bunlar, birçok karmaşık yolla yapılır” şeklinde konuştu.
 
'Dilimiz kırmızı çizgimizdir'
 
Kürt kültürünün, dilinin ve kimliği üzerinde yürütülen asimilasyon politikalarının geçmişten bugüne savaş ve çatışmalara neden olduğunu ifade eden Cemile,  “Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar onlarca kez Kürt halkında memnuniyetsizliğe yol açtığı da biliniyor. Halkımız her zaman hakkı için direndi, teslim edilmedi. Davası hâlâ hayatta. Kürt halkının milli değerlerine karşı uygulanan inkâr politikası çoğu zaman savaşlara ve çatışmalara neden olmuştur. Bu, bugün çok iyi bilinmektedir. Demokratik, eşit, gelişmiş bir ülkenin barış içinde yaşaması için öncelikle standartların karşılanması, seçmenler arasında karşılıklı kabulün olması gerekir. Haklar ve özgürlükler olmalı. Bu bağlamda Kürt dilinin özgürlüğünü engelleyen temel yasaların değiştirilmesi gerekmektedir: Biz Kürtler, Kürt dilinin (Kurmanci ve Kürtçe) eğitim dili ve resmi dil olmasını istiyoruz. Çünkü Kürtçe dili tüm Kürtlerindir. Bu amaçla tek ses olarak diyoruz ki; Dilimiz kimliğimizdir, rengimizdir, Kürtlerin baş tacıdır, varlığımızdır. Dilimizi kabul etmek kırmızı çizgimizdir” dedi.
 
'Şimdi Kürtçe zamanı'
 
Yaşanan inkar ve imha politikalarına karşı Kürt dilini yaşamın her alanında daha da yaygın bir şekilde konuşacaklarını söyleyen Cemile,  son onlara şunları söyledi: “Evlerde, marketlerde, sokaklarda, okullarda, belediyelerde, hastanelerde, camilerde, mahkemelerde ve hayatın her alanında; Biz her zaman Kürtçe konuşmayı, Kürtçe okumayı, Kürtçe yazmayı, Kürtçe yaşamayı isteyeceğiz. Bütün bunlar Kürtlüğümüzün göstergesidir. Bu tavrımızla Kürt dili konusunda her yerde farkındalık yaratmak ve Kürt dilini kimliğimizin bir parçası haline getirmek istiyoruz. Bu nedenle hayatın her alanında Kürtçe siyaset yapacağız. Kürtçe kültürel, sanatsal ve sosyal çalışmalar da yapacağız. Biz Kürt olarak her zaman gururla yaşamak, varlığımıza her zaman sahip çıkmak isteyeceğiz. Gerçekten ve içtenlikle söylüyoruz; Şimdi Kürtçe zamanı.”