Dr. Rukiye Ekenler: Tek çözüm tecridin ortadan kalkması!

  • 09:02 20 Şubat 2024
  • Güncel
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Açlık grevi eylemindeki tutsakların taleplerinin önemine dikkat çeken Anestezi ve Reanimasyonu Uzmanı Dr. Rukiye Ekenler, eylem sonrası sürece ve tutsakların sağlık durumuna işaret etti. Rukiye, “Cezaevleri öç alma, kin duyma yerleri olmaktan çıkarılmalıdır. Biz duyarlı olursak cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımızı yaşatabiliriz. Tek çözüm tutsakların talebinin karşılanması yani tecridin ortadan kalkması” dedi. 
 
İmralı Adası’nda 26 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 35 aydır da hiçbir haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını talep eden her kesimden halklar kesintisiz mücadele yürütüyor. “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi kapsamında 27 Kasım 2023 tarihinde Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklar açlık grevi eylemine başladı. Aynı taleple tutsak yakınları da çok sayıda kentte Adalet Nöbeti eylemleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Büyük bir karalılıkla sürdürülen eyleme her kesimden destek yağıyor. İstanbul’da Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) öncülüğünde 13 Aralık 2023’te tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemi, “Çözüm İmralı’da” denilerek 67’nci gününde büyük bir kararlılıkla sürdürülüyor.
 
Yediden yetmişe her kesimden destek ziyaretlerinin sürdüğü nöbet eylemine destek verenlerden biri olan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Doktor Rukiye Ekenler, cezaevlerindeki hasta tutsaklar ve açlık grevi eylemlerine dair ajansımıza konuştu.
 
‘Bu direnişe destek oluyorum’
 
Hasta tutsakların da açlık grevine girmelerinin sağlık durumlarını daha da ağırlaştırdığını söyleyen Rukiye, “Adalet Bakanı’nın daha duyarlı olması gerekiyor artık” dedi. Hem tutsakların hem de Adalet Nöbeti eylemcilerinin yanında olduğunu ifade eden Rukiye, annelerin yanında oturacağını ve birlikte mücadele edeceğinin altını çizdi. Rukiye, “Ben de bu direnişe destek oluyorum. Sonuna kadar annelerin yanında olmak istiyoruz. Hem mücadelelerine destek hem de seslerine ses olmak için buradayız. Çünkü bu çok kıymetli bir mücadele. Anneler sadece kendi evlatları için değil, demokratik bir Türkiye ve hepimiz açısından ciddi kazançlar sağlayacaktır” sözleriyle mücadelenin tüm halkların mücadelesi olduğunu vurguladı.
 
Duyarlılık çağrısı
 
Direnişin başta cezaevleri olmak üzere tüm toplumu etkilediğini dile getiren Rukiye, “Bu anlamda herkesin nefes alabilmesi için bir arada olmak gerekiyor” ifadesini kullandı. Rukiye, “Bir kadın, bir anne ve bir insan olarak hasta tutsaklar beni çok etkiyor. Çünkü herkesin ayrı ayrı hikayeleri var. Onun için herkesin buraya gelmesi gerekiyor. Cezaevleri bir an öce bir öç alma, kin duyma yerleri olmaktan çıkarılmalıdır. İnsanlar kendi ailelerine ulaşabilmelidir” diyerek ihlallerin ortadan kalkması gerektiğini belirtti.  Rukiye şöyle devam etti: “Tecrit insanlık suçudur. Bütün bu koşulların düzeltilebilmesi için cezaevlerinde tutsaklar ellerinden geleni yaptı, hala da yapıyor. Tutsakların elinden gelen tek şey açlık grevi. Bu çok acı bir durum. Bu süreçte umuyorum ki bir kişinin bile kılına zarar gelmeden bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Ben bu duyarlılıkla buradayım. Onun için umarım sesimizi daha büyük kitlelere, Adalet Bakanı’na duyurabiliriz. Tabipler Odası’na bu konuda duyarlı olmaları için çağrıda bulunuyorum. Biz duyarlı olursak cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımızı yaşatabiliriz. Ben kendi adıma annelerin yanındayım. Elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.”
 
‘Açlık grevinde süre çok önemli’
 
90’lı yıllarda da açlık grevi eylemlerinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Rukiye, “O günlerden bu yana maalesef ülkemizde dönem dönem çok ciddi anlamda devam eden açlık grevleri yaşadık. Avukat arkadaşlarımızı da kaybettik. Avukat Ebru Timtik yaşamını yitirmişti. Açlık grevine giren arkadaşlarımıza çok özel bir müdahale gerekiyor. Ama her açlık grevinde süre çok önemlidir. O süre zarfında açlık grevlerinin bitirilmesi, insanların sağlıklı kalabilmesi çok önemlidir. Süre uzadıkça yaşamda kalabilse bile ciddi anlamda sağlık problemleri ile hayatı boyunca uğraşmak zorunda kalabiliyor. Çok acı tecrübeler bunlar. Bu trajedilerin bir an önce sonlandırılması gerekiyor” sözleriyle açlık grevi sonrasında olası risklere dikkat çekti. 
 
‘Tek çözüm tecridin ortadan kaldırılması’
 
“Adalet Nöbeti’ni yalnız bırakmayalım” çağrısında bulunan Rukiye, “Annelerin yanında olalım. Çünkü acılar paylaştıkça azalıyor. En büyük mutluluk evlatlarından gelecek ses ile birlikte olacaktır. Bu sesi duyurmak adına daha çok duyarlı olunması gerektiğini düşünüyorum. Sivil toplum örgütlerinin, kadınların ve duyarlı her insanın bu adalet taleplerine destek olunmalı. Cezaevlerindeki bu sürecin hiç kimsenin kılına bile zarar gelmeden insani koşullarda bir an önce bitirilmesini istiyorum. Çünkü tek çözüm tutsakların talebi, taleplerin karşılanmasıdır. Yani tecridin ortadan kalkması, yeni siyasi süreçlerin gelişmesidir. Bizim umudumuz bir an önce savaş koşullarının sonlandırılması. Savaş ve savaşı savunmak insanlık suçudur. Barışı hep birlikte kuralım” diye konuştu.