Elfazi Toral

 

İSTANBUL - HDK Kadın Meclisi’nin 13’üncü dönemine meclisleşmeyi büyüterek girdiğini söyleyen Kadın Meclisi Sözcüsü Nazlı Buket Yazıcı, “2024’te kadın mücadelesini daha da büyüteceğiz. Savaşa karşı barışı inşa edeceğiz” dedi. 

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), İstanbul İl Kadın Meclisi 13’üncü Dönem İl Kadın Kurulu’nu geçtiğimiz hafta Beyoğlu’nda bulunan genel merkez binalarında gerçekleştirdi. Kurulda, HDK’nin bugüne dek tüm savaş politikalarına karşı politik çözüm ve mücadele hattında güçlendikleri, Kadın Meclisi’nin hem dünya kadın hareketi hem de Türkiye’deki kadın hareketleriyle yan yana gelerek mücadelelerini büyüttüklerini vurgulandı. HDK Kadın Meclisi, sorunların toplumun tüm kesiminde kadınlarla ve dünyada kadın mücadelesi yürüten kesimler ile küresel bir şekilde çözüleceğini de tartıştı. 

 

HDK Kadın Meclisi Sözcüsü Nazlı Buket Yazıcı, yürüttükleri kadın mücadelesi ve yeni yol haritalarına ilişkin konuştu.

 

Depremzede kadınlarla dayanıştılar

 

Kadın çalışmalarına yoğunluk verdiklerini ifade eden Nazlı, 2023 yılında çok sayıda kadınla temas kurduklarını ve dayanışmayı büyüttüklerini dile getirdi. Nazlı, “Geçtiğimiz yıl kadın çalışmalarımızda iki temel nokta üzerinden ilerledik. İlk döneme başladığımız süreçte 6 Şubat depremleri oldu. O süreçte depremin afete dönüşmesinin sebebi kapitalist sistemin yarattığı rant üzerineydi ve devletin enkaz altında kaldığı, günlerce deprem bölgesine gitmediği ve kendi ağzıyla itiraf ettiği, ‘Bizden değilsiniz, size yardım etmeyiz’ dedikleri bir süreçte Kadın Meclisi’miz ile çalıştığımız bir süreçti. Bizler hızlıca deprem bölgesinde dayanışma faaliyetlerine başladık. Deprem bölgesine gittiğimizde çok sayıda kadın arkadaşımız şunu gördü, yaşam yokken bölgedeki yaşamı kuran yine kadınlardı. Bir evleri ya da ocakları yokken, yine ev içi emeği üreten, o emeği düşünen kadınlardı. Yani kadınlar için iki katı zor bir süreç varken dayanışmayı büyütmek de bizler açısından iki katı daha büyük oldu” dedi.

 

Tüm kadınlarla örgütlendiler

 

Bölgelerde yürüttükleri çalışmaları koordineli bir şekilde sürdürdüklerini aktaran Nazlı, “Hem Kadın Meclislerimizle dayanışma kampanyalarına hem de diğer kadın örgüt yapılarının örgütlediği dayanışma kampanyalarında çok hızlı bir şekilde çalışmaya başladık. Tartıştığımız kadın örgütlülüğümüzü ve kadın dayanışmasına ihtiyacın olduğunu bize çok açık bir şekilde gösteren bir dönemdi. Daha sonra da 8 Mart süreciyle birlikte kadınların bütün coşkusuyla, heyecanıyla ve öfkesiyle sokağa çıktığı an bizim için de benzerdi. Ve deprem yıkımının öfkesi sokaklara taştı. İlk olarak kadınların hesap sorduğu gündü. Bu örgütlenme bizim için önemliydi” cümlelerini kullandı.

 

Mektup toplama kampanyası

 

8 Mart’ta her kesimden kadın ile bir araya geldiklerini söyleyen Nazlı, “Yalnızca batıda değil, deprem bölgesindeki kadın arkadaşlarımızla dayanışma için kampanya düzenlenmiştik ve bir köprü oluşturma niyetimiz vardı. Fiziksel ihtiyaçların dışında arkadaşlarımızın yaşadığı travmaları da aşabilmek, onların yanında olduğumuzu hissettirmek için mektup toplama kampanyası yaptık. Bütün örgütlü olduğumuz bölgelerde, ilçelerde güzel bir çalışmanın önünü aldık. Çalışmalarımızın temelinde bütün alanlarda kadın dayanışması ve birlikte kadın mücadelesini yükseltme perspektifiyle yürüttük” diyerek dayanışma köprüsü oluşturduklarını vurguladı.

 

Yeni bir Meclis inşası 

 

HDK Kadın Meclisi’nin 13’üncü döneme girmesini de değerlendiren Nazlı, “Bütün ezilenlerin, sistem karşısında muhalif olanların ve sistemin ötekileştirildikleriyle birlikte mücadele edeceği ve yeni bir yaşamı kurabileceği bir meclisleşme sistemi, yeni bir sistem inşa etmektir. Paradigmanın kendisi bu bağlamda kadın mücadelesi ve buna en çok ihtiyaç olan alanlardan biri. Ortak ve birlikte bir kadın mücadelesi en çok ihtiyaç olanlardan biri olduğu için bizler açısından dönem boyunca bulunduğumuz bütün ilçelerdeki kadın örgütlülüğünü büyütmek temel sorumluluğumuzdur. Bunu yaparken de bütün kadın dernekleri, yapıları ve feminist kadınlarla olabildiğince geniş bir çevreden kadınları bir araya getiren aynı ortamlarda olmak bizler açsından önemliydi. Bulunduğumuz yerlerde kadın örgütleriyle çalışmalarımızı büyütmek bu anlamda önemliydi. Kadınlarla büyük bir mücadele ve bir arada tuttuğumuz bir dönemi geride bıraktık” diye konuştu.

 

‘Savaşa karşı barışı inşa edeceğiz’

 

2024’te kadın mücadelesini daha  büyüteceklerini paylaşan Nazlı, “Bizler bu süreçte kadın mücadelesini büyütecek, erkek egemen sistemin ve tarihin en gerici zihniyetine karşı mücadele edeceğiz” dedi. Nazlı, “Kadınların en temel hakkı olan İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekinilmesi, 6284’ün tartışmaya açılması gibi böylesi bir süreçte kadın dayanışmasını ve mücadelesini büyütmeye çalışıyoruz. Bizler yaşam hakkı mücadelesi veriyoruz. O yüzden kadın mücadelesini, kadın hareketinin mücadele alanlarını büyüteceğimiz, kadınların yaşam hakkı, var oluşu ve kadın bedenini savunacağımız bir dönemin bizi beklediğinin farkındayız. Mücadeleyi büyüteceğimizi söylüyoruz” vurgusunu yaptı.

 

‘8 Mart’ta tüm kadınlar direnişiyle sokağa…’

 

Tüm kadınları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sokaklara çağıran Nazlı, “8 Mart’a tüm kadın arkadaşlarımızı direnişiyle, mücadelesiyle, neşesiyle, öfkesiyle, coşkusuyla ve savaş karşı barışı inşa etmek için sokaklara bekliyoruz” sözleriyle seslendi.