40 yıl önce kaybedilen eşinin faillerini sordu: Vazgeçmeyeceğiz!

  • 13:10 3 Şubat 2024
  • Güncel
 
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri’nin 984’üncü hafta eyleminde, 40 yıl önce gözaltında kaybedilen Maksut Tepeli’nin akıbetini soran eşi Şehriban Tepeli, kayıpları aramaktan,  Galatasaray’dan ve faillerin cezalandırılmasını istemekten vazgeçmeyeceklerini söyledi. 
 
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 984’üncüsünü gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın yanı sıra İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İHD Hapishane Komisyonu üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. Kayıp yakınları, ellerinde taşıdıkları karanfil ve fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı’nda 28 yıldır sürdürdükleri mücadele kararlılıklarını bir kez daha yineledi. Bu haftaki eylemde, 2 Şubat 1984’te Ataşehir Küçükbakkalköy semtinde arkadaşının evine gittikten sonra polislerin açtığı ateş sonucu yaralanan ve gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Maksut Tepeli’nin faillerini soruldu.
 
Tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı
 
Açıklamayı, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Gülseren, “40 yıldır soruyoruz, Maksut Tepeli nerede? Tüm insanlar, insan hak ve özgürlüklerine eşit olarak sahiptir. Bu haklar hiç kimsenin elinden alınamaz. Her devlet gibi Türkiye de bu hak ve özgürlükleri, yetki alanı içinde bulunan herkese sağlamakla görevlidir. Devlet adına yetki kullanan makam ve kişiler ise hukuku tarafsız ve eşit bir şekilde uygulamakla yükümlüdürler. Ancak Türkiye’de devlet adına yetki kullananlar, kendilerinden farklı gördükleri kişileri temel haklara sahip bir ‘yurttaş’ olarak görmeyip onları temel haklarından mahrum bırakıyorlar. Bu anlayışın bir sonucu olarak, gözaltında kaybedilenler ve onların aileleri için hak arama kanalları kapatılıyor. 984’üncü haftamızda 40 yıldır tüm başvuruların sonuçsuz bırakıldığı Maksut Tepeli dosyasını kamuoyu ile paylaşıyor, bu insanlığa karşı işlenmiş suçu hatırlıyor ve hatırlatıyoruz” dedi.
 
40 yıldır kayıp!
 
28 yaşındaki öğretmen Maksut Tepeli’nin, Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) üyesi olduğunu söyleyen Gülseren, “4 Şubat 1980 tarihinde görev yaptığı Erzincan'da tutuklandı. Dört ay hapiste kaldıktan sonra hapisten çıktı ve eşi ile birlikte İstanbul'a taşındı. 2 Şubat 1984 tarihinde bir arkadaşının İstanbul/Küçükbakkalköy’deki evine giden Maksut, eve yaklaştığında kapının kırık olduğunu fark etti. Oradan uzaklaşmaya çalışırken içeride karakol kuran polisler tarafından açılan ateş sonucu yaralandı. Yoğun kan kaybına rağmen, hastane yerine bir battaniye içinde Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü.  Aynı dönemde gözaltında tutulan üç tanığın beyanlarına göre Tepeli, 5 Şubat 1984 tarihinde Gayrettepe Siyasi Şube’de gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde hastaneye kaldırıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı” bilgisini paylaştı.
 
Ailesi AİHM’e başvurdu
 
Maksut’un, resmi kurumlar tarafından gözaltına alındığının inkar edildiğini dile getiren Gülseren, “İzini süren ailesi ve avukatları, olaydan 22 yıl sonra onun 6 Şubat 1984 tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğüne dair belgelere ulaştı. Üç yıllık ısrarlı girişimler sonucunda da resmi makamlar, Maksut Tepeli’nin Helvacıdede Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiğini kabul etti. Ancak defin yeri bilgisi açıklanmadığı için Maksut Tepeli’nin mezar yeri hala bulunamadı. Maksut Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili etkin bir soruşturma yürütülmedi. Tanıklara rağmen, belgelere rağmen ailenin şikâyeti üzerine açılan dört soruşturma da takipsizlikle sonuçlandı. Maksut Tepeli’nin yaralanması ve işkence ile sorgulanmasında görevli polislerin kimlikleri tespit edildi, ancak haklarında takipsizlik kararı verildi.  Ailenin 2015 yılında AYM’ye başvurması üzerine AYM,  2017 yılında başvurunun zaman bakımından kabul edilemez olduğuna karar verdi. İç hukuktan sonuç alamayan aile, AİHM’e başvurdu” ifadelerini kullandı.
 
Mücadelelerinde kararlılar: Vazgeçmeyeceğiz!
 
Gülseren, “984’üncü haftamızda, Maksut Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesinin insanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu göz önünde bulundurarak, bir kez daha söylüyoruz, zamanaşımı kurallarını devreye sokarak adaleti engellemek, uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. 40 yıl önce Gayrettepe Siyasi Şube’de kaybedilen Maksut Tepeli’nin akıbetini açığa çıkarmak ve tespit edilen faillerini yargılamak adli makamların sorumluluğundadır. Kaç yıl geçerse geçsin Maksut Tepeli için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle seslendi.
 
‘Galatasaray'ı mezar yerim bildim’
 
Ardından Maksut’un eşi Şehriban Tepeli de, “Tam 40 yıl oldu. 40 yılda ben yaşlandım. Maksut'la gözümüz gibi baktığımız, onun deyimiyle ‘kızımızın yürüdüğünü, büyüdüğünü, evlendiğini göreceğiz’ dediğimiz kızımız büyüdü, torunlarımız oldu. Ama sevgili eşim Maksut bunların hiç birini göremedi. 40 yıldır aramadığımız, sormadığımız, başvurmadığımız yer kalmadı. 34 yıl sonra sadece bizden habersiz gömdükleri mezarlığın adını öğrenebildik. Bize mezar yerini göstermeyenler, bizi bu sonsuz mezarsızlık ızdırabıyla baş başa bıraktılar. Her kayıp yakını gibi ben de Galatasaray'ı mezar yerim bildim. Maksut'u düşündükçe hep Galatasaray'da buldum kendimi. Kilometrelerce uzaktan koşup Galatasaray'a geldim. 8 yıldan sonra yine Galatasaray'dayım ama demir bariyerlerin arkasından bakıyorum acılarımızı bölüştüğümüz, arayışımızı büyüttüğümüz meydanımıza. Biz kayıplarımızı aramaktan hiç vazgeçmedik. Herkes bilsin ki, ne kayıplarımızdan, ne Galatasaray'da acılarımızı paylaşmaktan, ne de kaybedenler yargılanıp cezalandırılıncaya kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
 
Daha sonra Cumartesi Anneleri / İnsanları, ellerinde taşıdıkları karanfilleri hafıza mekanlarına bırakarak, ne kayıplarını aramaktan ne de 28 yıldır sürdürdükleri mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.