‘Adalet Bakanı annelerin barış talebinden kaçtı’

  • 09:02 1 Şubat 2024
  • Güncel
 
Melek Avcı
 
ANKARA -  Adalet Nöbeti’nden çıkıp Ankara’ya gelen kadınlardan Barış Annesi Kadriye Oğuz, Adalet Bakanı’nın kendileri ile görüşmemesine “Biz barış diyoruz onlar savaş, biz adalet diyoruz onlar kaçıyor. Adalet Bakanı bizimle görüşmemek için bizden kaçtı. Biliyoruz ki burada. Ama Adalet Bakanı annelerden kaçtı” sözleri ile tepki gösterdi. 
 
Türkiye ve Kurdistan’ın pek çok yerinde Adalet Nöbeti’ni sürdüren anneler, önceki gün Ankara’daydı. Anneler önce sabah saatlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Genel Merkezi’ni ziyaret etti ardandan DEM Parti Kadın Parlamento Grubu’na katıldı. Anneler, Adalet Bakanlığı’nın ziyaret taleplerini kabul etmemesiyle birlikte grup toplantısının ardından Meclis Basın Kapısı’nın önünde açıklama gerçekleştirdi.
 
‘Önderlik özgürleşmeden savaş ve çatışma durmayacak’
 
Adalet Nöbetlerinden çıkıp Ankara’ya geldiklerini söyleyen Şemse Bağdu, yolda da yapılan eziyetlerin bitmediğini araçlarının aramaya tabi tutulduğunu ve zincirlendiğini belirtti.  PKK Lideri Abdullah Öcalan için Ankara’ya geldiklerini söyleyen Şemse, “Önderliğimiz ve zindanlardaki insanlarımız için buradayız. Aylardır adalet için oturuyoruz, nöbet tutuyoruz. Sesimizi ne kadar yükseltsek de taleplerimizi anlamıyorlar ama ne yaparlarsa yapsınlar çocuklarımızı özgürleştirene kadar anneler olarak öncülük edip ayakta olacağız. Kimse bizi korkutamaz, daima önderliğin arkasında duracağız ve yanında olacağız çünkü Önderimiz barış istiyor. Barış istemeseydi sırtımızı ona yaslamazdık ama O barış istiyor ve biz de canımızla ruhumuzla onunlayız. Önderlik özgürleşmeden ne Kürtler, ne Türkler ne de Araplar özgürleşemez. Önderlik İmralı’dan çıkarılmadığı sürece her gün savaş, katliam ve çatışma devam eder. Önderliğimizi bıraksınlar ki dünya güzelleşsin bu katliamlar son bulsun” sözlerini kullandı.
 
‘Türkiye’yi kurmalarına yardım ettik Kürtlerin hakkı yok diyorlar’
 
Tüm annelere çağrı yapan Şemse, “Askerleri bu karda kışta para için oraya gönderiyorlar, yaşamlarını yitirdiklerinde ise kendi cenazelerine dahi sahip çıkmıyorlar. O asker annelerine de çağrım var, gelsinler bize katılsınlar, barış elini birbirimize uzatalım. Bu kirli savaş nereye kadar, bitsin. Biz Kürt’üz, biz de insanız, Müslümanız. Ama onların gözünde insan yerine konulmuyor, Müslüman sayılmıyoruz. Ama gün gelecek ki Kürtleri arayacaklar ve tüm bunlardan pişman olacaklar. Biz Türkiye’yi onlar için savaştan arındırdık, bu ülkenin kurulmasına yardım ettik bugün ise Kürtlerin hakkı yok diyorlar. Dedelerimizi, ninelerimizin kanıyla sulandı bu topraklar ama tek bir hakkınız yok diyorlar. Tek talebimiz var Önderliğimizi istiyoruz. Bu tecrit Önderliğin ve tüm zindanlardaki çocuklarımızın üzerinden kalksın. Kalkana kadar yolumuzdan dönmeyeceğiz” diye konuştu.
 
‘Adalet bakanı bizden kaçtı’
 
Annelerin akan kanın durması ve barış için yola çıktığını söyleyen Mersin’deki Adalet Nöbeti’nden gelen Kadriye Oğuz, “Önderliğimiz 40 milyon Kürdün önderidir. Bugün kendisi zindanda ve tecrit altında. Türkiye’de adalet kalmadı. Biz barış diyoruz onlar savaş, biz adalet diyoruz onlar kaçıyor. Adalet Bakanı bizimle görüşmemek için bizden kaçtı. Biliyoruz ki burada. Ama Adalet Bakanı annelerden kaçtı. Neden gelip bizim taleplerimizi dinlemiyor, biz de insanız canımız yanıyor. Kalan etimizi kemiğimizi bu yola adadık. Kimsenin katledilmesini, hapsedilmesini istemiyoruz. Sadece barış istiyoruz. Barış demek suç haline geldi; çocuklarımız katlediyorlar barış diyoruz, hapsediyorlar barış diyoruz. Türk annelerinin de ellerini bize verip bu ülkede birlikte barışı inşa etmeye çağırıyoruz. Bu dünya büyük herkese yeter. Neden özgürlükten ve barıştan kaçıyorlar” diye belirtti.
 
'Bize önderliğimizi verin'
 
Kadriye, son olarak şöyle dedi: “Biz anneyiz, yüreğimiz, ciğerimiz yanıyor. Önderliğimizi istiyoruz, çocuklarımızın özgürlüğünü istiyoruz. Önderlik özgürleşmediği sürece kimse kendini özgür sanmasın. Barışın anahtarı Lider Öcalan’dadır. O barışın anahtarını çevirmediği sürece kimse evinde huzurla oturmayacak. Herkes bu huzursuzluğun, kaosun içine kalır.  Tüm yetkililer, gerek adalet bakanı, gerek cumhurbaşkanı adım atsın; yeter ki bu ülkeye barış gelsin, anneler ağlamasın, ciğerimiz yanmasın. İnanın ki bir asker öldüğün bir polis öldüğünde de üzülüyoruz çünkü biz anneyiz, gerillalar şehit düştüğünde canımız yanıyor. Bizim ciğerimiz herkes için yanarken onların ki ne yazık ki bizim için yanmıyor.”