Efrînliler topraklarına dönüp yaşamı yeniden inşa etmede kararlı

  • 09:03 22 Ocak 2024
  • Güncel
 
Evîn Zenda
 
HABER MERKEZİ - TAJÊ Diplomasi üyesi Lava Şengalî, “yeryüzü cenneti” olarak tanımlanan Efrîn’in Türkiye tarafından “cehenneme” çevrildiğini belirterek, Efrînlilerin mücadeleyi sürdürdüklerini ve topraklarına dönerek yaşamı yeniden inşa edeceklerini söyledi. 
 
Türkiye, destek verdiği paramiliter gruplarla birlikte 20 Ocak 2018 tarihinde Efrîn’e saldırdı. 72 uçakla başlayan saldırılara karşı yaklaşık 2 ay süren direniş tarihe “Çağın Direnişi” olarak geçti. Kente yönelik saldırıların ardından ise on binlerce insan topraklarını terk etmek zorunda kaldı, kamplara yerleşti. Kamplarda yaşayan Efrînliler kentlerine dönmek için 6 yıldır direniş ve mücadelelerini sürdürüyor. 
 
Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Lava Şengalî, Efrîn’e ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
Halkın direnişi
 
Efrîn’e saldırıların başlaması ile 2 ay boyuncu bir direniş yaşandığını belirten Lava, “Devrimci halk savaşı gelişti. Nasıl ki 2014 yılında Şengal’e yönelik ferman başladığında Efrînli çocuklar Şengal’i korumak için buraya yönelip canlarını feda ettiyse, Efrîn’e saldırı olduğunda gençler, anneler, bizler yönümüzü Efrîn’e çevirdik. Fedai bir ruhla buraya yönlerini verdiler, halka yardım ettiler. Büyük bir maneviyat oluştu” dedi. 
 
Efrîn’e yönelik komplo
 
Efrîn’e yönelik bir komplonun gerçekleştirildiğini vurgulayan Lava şunları söyledi: “Efrîn’de savaş başladığında ve Efrîn’e yönelik bu komplo gerçekleştirildiğinde içerisinde tüm devletler yer aldı. Esas rol de Amerika ve Rusya’nın idi. Bu komplonun sonucunda 18 Mart’ta Türkiye’ye bağlı çeteler ve Türk ordusu Efrîn’i işgal etti. 6 yıldır Efrîn’de kadın, çocuk ve yaşlılara karşı her türlü şiddet uygulandı. Efrîn’den kaçırılan binlerce insanın hala akıbeti belli değil. Onlarca kadına tecavüz edildi, halk işkenceden geçirildi.”
 
Demografya değiştirildi
 
 Kentin demografyasının değiştirildiğine dikkat çeken Lava, “Efrîn’in demografyası değiştirildi. Demografya değiştirildi dediğimizde; çeteler, özellikle de son zamanlarda İsrail saldırılarında buradaki çeteler getirildi Efrîn’e. Onlara yer açıldı. Binlerce çete buraya yerleştirildi. Sadece demografya da değil özgün kültür, Kürtler, Araplar birlikte yaşayan farklı inançlar huzur içinde yaşarken bunların hepsi değişti. Kültürel kırım yaşatıldı. Bu güne kadar da bu devam ediyor. Efrîn’de birçok tarihi yer var. Nebî Hûrî gibi yerleri camiye çevirdiler. Yüzlerce şehit düşen arkadaşımızın mezarları vardı ancak Türk devleti şehitlerin bu mezarlarını tahrip etti, yerle bir etti. Efrîn’den kaçırılan ya da tutuklanan birçok insanın ailesinden fidye isteniyor. Yüzlerce kişinin akıbeti bilinmiyor. Yaşayıp yaşamadıkları bilinmiyor. Bugüne kadarki kırımda en çok kadınlar etkilendi. Büyük acılarla yüz yüze kaldılar. Yine okula giden çocukların eğitim dili değiştirildi ve Türkçe yapıldı eğitim dile. Efrîn’de her şey değiştirildi. Kürtler için sembolik anlamı olan Newroz Duvarı yıkıldı. Türk devleti Efrîn’i işgal eder etmez Kawa’nın heykelini yıktı. İnsan hangi birini anlatacağını gerçekten bilemiyor. Efrîn’de yaşanan acı ve trajediyi insan nasıl tanımlayacağını bilmiyor” sözleri ile yaşananları anlattı. 
 
Oyunlar deşifre oldu
 
Efrîn’de güçlü bir kültür ve sanatın olduğunun altını çizen Lava sözlerine şöyle devam etti: “Ancak işgalden sonra kültür ve sanat kurumları Barzani’nin adına açıldı. Bu Barzani’nin kültürsüzlüğünden kaynaklanıyor. Türk devleti ‘teröristlere saldırıyorum’ diye bunu yansıtıyor. Ancak bugüne kadar da Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sürüyor. Soykırım saldırıları yürütülüyor. Türk devletinin siyaseti deşifre oldu. Türk devleti farklı gerekçelerle halka saldırıyor.”
 
Farklı inanç ve uluslar
 
Saldırıdan önce farklı inançlardan ve uluslardan halkların birlikte yaşamlarını sürdürdüklerini kaydeden Lava, “Kürtler, Araplar kendi inanç ve kültürlerine sahip çıkıyordu. Yine Êzidîler de Efrîn’de vardı. Efrîn’de Êzidîlerin birçok ibadet yeri vardı. Türk devleti buraları direkt hedef aldı, saldırdı.  Kutsal yerlerimiz yıkıldı. O aşamaya geldi ki ne Kürt’üz ne de Êzidî’yiz diyebildik. Yeryüzü cenneti olarak tanımlanan Efrîn Türk devleti ve çeteleri tarafından cehenneme çevrildi. Bu dünyanın gözü önünde yaşandı. Herkes gördü ancak sesini çıkarmadı. Savaş suçları yaşandı ancak kimse ses çıkarmadı” dedi. 
 
Suriye yönetimimin tavrı
 
Suriye yönetiminin tutumuna da dikkat çeken Lava şunları dile getirdi: “Efrîn işgal edildiğinde binlerce Efrînli göç etmek zorunda kaldı. Ancak yönünü nereye verdi? Şehba ve Til Rifat’a gitti. Burada 6 yıldır direniyorlar. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar Efrîn’e sahip çıkıyor ve Efrîn’e dönmek için büyük bir direniş veriyor. Şimdi de sıcağa, soğuğa ve Türk devletinin saldırılarına rağmen Şehba’da direniyorlar. Bu direnişin kaynağı da bir kez daha Efrîn’e dönme umudu. Bundan başka bir şey değil. Suriye rejimi de Efrinlilere yönelik uygulamalarını sürdürüyor.  Şehba ve Til Rifat’taki Efrînlilerin şartları ağır ve günlük ihtiyaçlarını da karşılayamıyorlar, imkanları az. İlaç, gıda, içecek az. Rejim pratiği ile Türk devletine destek veriyor. Halkın temel yaşam malzemelerini sağlamasının engellenmesi insanlık suçu. Burada rejimin sorumluluğu var.”
 
‘Topraklarına dönecekler’
 
Lava son olarak, “6 yıldır saldırı, işgal sürüyor yine 6 yıldır da Şehba’da direniş var. Efrîn halkının direnişi tarihi. Biz de Êzidî kadınlar olarak Şehba, Halep ve Til Rifat’taki Efrînli kadınların direnişini selamlıyoruz. Efrîn özgürleştirilecek. Onlarca arkadaşımız ve yurtseverimiz Efrîn’de şehit oldu. Onların vasiyeti vardı. Biz de diyoruz ki Efrîn çetelere ve Türk devletine kalmayacak. Halkımız bir kez daha Efrîn’deki kutsal topraklarına dönecek.  Yaşam bir kez daha inşa edilecek. Efrîn, zeytin rengi gibi yeşil olacak” diye konuştu.