Mîdye Miqted

 

ŞEHBA - Türkiye ve destek verdiği paramiliter grupların Efrîn’e yönelik saldırılarını ve  “Çağın Dineşi’ni” anlatan Hacer Miho, “Özgür Efrîn’e dönmek için mücadelemizi sürdüreceğiz” diyor. 

 

Türkiye’nin paramiliter gruplarla birlikte Efrîn’e yönelik 20 Ocak 2018 tarihinde başlattığı saldırıların üzerinden 6 yıl geçti. Efrîn’de işgalin ardından birçok insan katledildi, gözaltına alındı, tutuklandı, işkenceden geçirildi, binlerce insan topraklarından göç ettirildi. Kadınlara yönelik taciz ve tecavüz olayları insan hakları örgütlerinin raporları ile belgelendi. Yine bölgedeki yerel kaynaklara göre 7 yıl içerisinde Efrîn’de 706 kişi katledildi, aralarında bin 200 kadın ve 600 çocuğun olduğu 9 binden fazla sivil Türkiye’nin destek verdiği gruplarca kaçırıldı. 

 

Kente yapılan saldırılarda kızını kaybeden ve Şehba’ya göç etmek zorunda kalan, burada mücadelesini sürdüren Hacer Miho, saldırıları ve “Çağın Direnişi’ni” anlattı.  

 

‘Tank, top ve savaş uçaklarına karşı güçlü bir irade gösterdik’

 

Efrîn’e yönelik saldırılarda tank, top ve savaş uçaklarına karşı güçlü bir irade gösterdiklerini söyleyen Hacer, “O dönemde biz bir sınır köyündeydik, Efrîn’deki en eski köprülerden olan Heşarkê’nin nasıl hedef alındığını gözlerimizle gördük. Tarihe, doğaya, insanlara saldırdılar. Bu saldırılara karşı biz irademizi teslim etmedik” sözleri ile saldırıları ve direnişi dile getirdi. 

 

‘Efrîn’e dönünceye kadar direniş sürecek’

 

Şiddetli savaşa karşı verilen mücadeleye dikkat çeken Hacer, şunları söyledi: “Efrîn’e yönelik saldırılar ve savaş sürecinde ben Şehit Aileleri Meclisi’nde yer alıyordum. Bizler çalışmalarımızla şehitlerimize sahip çıkıyorduk. Sınırlı imkanlara rağmen savaş uçaklarına karşı büyük bir direniş Efrîn’de gösterildi. Efrîn’e dönünceye kadar da bu direnişimiz sürecek.”

 

‘Efrîn’de sadece halkın direnişi vardı’

 

Efrînlilerin direnişinden bahseden Hacer, halkın kendi topraklarını korumak için çocuklarını savaş mevzilerine gönderdiğini söyledi. Hacer, “Çağın Direnişi’nde binlerce şehit verdik. Her ailenin şehidi var. Aileler kendileri çocuklarını şavaşa gönderdi. Efrîn’de sadece halkın direnişi vardı ve kimse Efrîn’e yardım etmedi” dedi.  

 

‘Şehitlerin mezarlarını tahrip ettiler’

 

İmkansızlıklar içinde yaşamını yitiren yüzlerce insanı defnettilerini dile getiren Hacer, devamla şöyle dedi: “Yaşadığımız çetin bir savaştı. Büyük zorluklarla imkansızlıklarla şehitlerimizi Qaziqlê Köyü Şehit Refiq Şehitliği’nde defnediyorduk. Savaş uçaklarının bombalamasından dolayı Efrîn içinde şehitler için mezarlık yaptık. Şehitlerimizi yolda ve ağaçların altında bırakmamak için bunu yaptık. Bu şehitlerden biri de benim kızımdı. Daha sonra Türk devleti vahşi bir şekilde şehitlerimizi yerinden çıkardı ve mezarlığı tahrip etti. Bundan dolayı şehitlerimizin kemikleri bile kayboldu.”

 

‘Çocuklarımızın kemiklerini arkamızda bıraktık’

 

Efrîn’den çıkışlarının çok ağır olduğunu belirten Hacer, “Biz direndiğimizde bu zorumuza gitmiyordu. Ancak toprağımızdan çıktığımızda bu çok ağır geldi. Ehlam Dağı’nda son bir kez kentimize baktık. En acılı an buydu. Ağaçlarımızı, tarlalarımızı, evimizi,  çocuklarımızın kemiklerini arkamızda bıraktık. Ölünceye kadar kızımın kemiklerini arayacağım. İnanıyorum ki bir gün bulacağım” sözleri ile arkalarında bıraktıklarını anlattı. 

 

‘Özgür Efrîn’e dönmek için mücadelemizi sürdüreceğiz’

 

Hacer, son olarak şunları dile getirdi: “Bizler direnişimizle Efrîn için verilen mücadeleye sahip çıkacağız. Orada 57 gün direndik. 57 yıl da Efrîn’den uzak kalsak yine de direneceğiz. Asla güçsüz ve iradesiz kalmayacağız. Özgür Efrîn’e dönemek için mücadelemizi sürdüreceğiz.”