Saldırılara tepki: İktidar Filistin’e ağlayıp Kürtleri vuruyor!

  • 09:06 12 Ocak 2024
  • Güncel
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına tepki gösteren kadınlar, “Türkiye’nin Rojava’da ne işi var?” diye sorarak iktidarın Filistin için ağladığını ama Kürt halkını vurduğunu söylüyor. 
 
AKP - MHP iktidarı, İsrail - Filistin savaşında İsrail’i lanetlerken, söz konusu Kürt halkı olduğunda ise saldırılarını  sürdürüyor. Son örneklerinden biri de Türkiye’nin Ekim 2023’ten bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’deki bölgenin altyapısı, hizmet kurumları ve tüm yaşam alanlarına karşı sürdürdüğü hava saldırıları. Onlarca sivil insanın katledildiği Türkiye saldırılarına ise her kesimden tepkiler büyüyor. Yine saldırılara karşı Kurdistan, Türkiye ve Avrupa’nın sayısız kentinde birçok eylem, etkinlik ve yürüyüş gerçekleştirilerek, saldırıların bir an önce son bulması çağrısı yapıldı.
 
Türkiye saldırıları ve tecrit politikalarına Adalet Nöbeti eyleminde tepki gösteren kadınlar, tüm toplumu mücadeleyi büyütme ve saldırılar karşısında durma çağrısında bulundu.
 
‘Çözümün başında Önderimiz geliyor!’
 
İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyesi Maytap Toprak, cezaevlerinde süreli dönüşümlü açlık grevi eylemlerini sürdüren tutsaklar için çözüm olması gerektiğini vurgulayarak konuşmasına başladı. İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 34 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep ettiklerini belirten Maytap, “Bir çözümün olabilmesi için Önderimizden haber almamız gerekiyor. Çözümün başında Önderimiz geliyor. Tek istediğimiz bu. Artık kan dökülmesin, barış olsun. Kürt halkı ve çocuklarının üzerinde uygulanan ağır bombalar kalksın. Benim tek istediğim bu. Çocuklarımız ölmesin. Huzur ve mutluluk istiyoruz” sözleriyle taleplerini paylaştı.
 
Tek çözüm Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü!
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik sürdürdüğü saldırıları kınayan Maytap, “Türkiye’nin Rojava’da ne işi var? İsrail, Filistin’i vuruyor. Erdoğan Filistin’i destekliyor sözde. Ama Erdoğan da Kürt halkına saldırıyor. Onları bombalıyor. Kürtleri de destekleyin. Kürtlerden ne istiyorlar. Kürtler sadece özgürlük talep ediyor. Kürtler baskı, ölüm, katliam istemiyor. Kürt halkı kavgadan taraf değil ki” şeklinde konuştu. Maytap, “Artık elini Rojava halkının üzerinden çeksin. Ne istiyor onlardan. Kadınların, çocukların ne suçu var? Artık bu saldırılarına derhal son versin. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Ben devletin bu ahlaksızca saldırılarına karşıyım. Savaşın her türlüsüne karşıyım. Türk devletinin bu tutumuna da karşıyım. Benim Türk devletine söyleyeceğim tek şey Öcalan’ın özgürlüğü. Öcalan’ı bıraksın, çözüm olsun” sözleriyle çözümün anahtarının PKK Lideri olduğunun altını çizdi.
 
‘Rojava saldırılarına neden ses çıkartılmıyor?’
 
Hiçbir annenin çocukları için gözyaşı dökmesini istemediğini aktaran Asiye Esen de, “Bu kirli savaşa karşıyız. Filistin’de insanlar öldüğünde herkes ayağa kalkıyor. Neden bir Kürt öldüğünde, katliamdan geçtiğinde kimse ses çıkartmıyor? Rojava’da kadınlar, çocuklar, anneler katlediliyor. Neden kimse buna bir yanıt bulamıyor, ses vermiyor Rojava’ya? Hayvanları ölüyor, temel gıda depoları, hastaneleri bombalıyorlar. Bunları neden kimse görmüyor? Bizler bunu kabul etmiyoruz. Kavga, gürültü istemiyoruz. Savaşa karşı anneleriz biz. Hangi savaş olursa olsun, bizler hiçbir zaman savaşı kabul etmedik. Tüm savaşları lanetliyoruz. Erdoğan, Filistin’i bombalayanları lanetliyor ama kendisi de Rojava’yı, Kürt halkını bombalıyor. Nerede Kürt varsa orayı vuruyor. İsrail’i lanetleyeceğine kendisini lanetlesin Erdoğan” ifadeleriyle tepki gösterdi.
 
‘Sonuna kadar barışı savunacağız’
 
İktidarın Kürt halkına karşı saldırılarını her gün daha da artırdığını belirten Asiye, “Devlet yaşamımızın her alanında saldırılarını şiddetlendiriyor. Nerede bir Kürt halkı var ise oraya yöneliyor. Devletin bu yaklaşımı bir ahlaka sığmaz. Neden bizi öldürüyor, kendi katliamlarını görmüyor. Bizi her gün baskı ile sindirmeye çalışıyor. Saldırılarından vazgeçmiyor. Savaşın olduğu ülkelerde savaşı kabul etmediğini söylüyor. Ama bizim ülkemizde bizleri katliamdan geçiriyor. Bizler de buna karşı her zaman barışı savunduk ve haykırdık. Sonuna kadar da bunu savunacağız. Devlet geri adım atsın artık” dedi.
 
Kürt kadınlar mücadeleden vazgeçmiyor
 
İktidarın tüm politikalarına karşı Kürt halkının birlik olması gerektiğini söyleyen Birsen Çetinkaya ise sömürüye karşı ele ele verilmesi gerektiğini paylaştı. Birsen, “Bu mücadelede hiçbir halkın bizleri yalnız bırakmaması gerekiyor. Biz Kürt kadınlar ve tüm Kürt halkı, kendi haklarımızı talep ediyoruz. Haklı taleplerimizin peşindeyiz. Biz mücadelemizin peşini bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Devletin kirli politikasını kıracağız. Barışı biz inşa edeceğiz. Halkımızla birlikte mücadele edeceğiz” mesajını verdi.
 
Savaşa karşı birliktelik çağrısı
 
Türkiye’nin Rojava’ya gerçekleştirdiği saldırılara karşı, “Devlet ikiyüzlüdür” diyen Birsen, “Devlet Filistin’e ağlarken Kürt halkını vuruyor. Bir yandan Kürt halkına savaş açıyor. İktidarın savaşına karşı hepimizin birlik olması gerekiyor. Bizim mücadelemiz bizi kurtaracak. Bizlerin mücadelesi ile birlikte hem cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımıza destek oluruz hem de savaş politikalarının karşısında durmuş oluruz” vurgusunu yaptı. Öte yandan cezaevlerindeki tutsakların süreli dönüşümlü başlattığı açlık grevi eylemlerinin aynı talepleriyle Adalet Nöbeti tutan annelere de herkesin ziyarette bulunarak dayanışma göstermesi gerektiğini dile getiren Birsen, “Birbirimize sahip çıkmalıyız ve dayanışmayı büyütmeliyiz. Onun için de bu savaşın bir an önce karşısında durmalıyız” sözleriyle seslendi.