Pelşin Çetinkaya

 

ÊLIH - TJA’nın “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” şiarıyla başlattığı kampanya dair konuşan TJA aktivisti Ruken Zeryam Işık Yıldız, kampanyanın ilk ayağının bittiğini belirterek, ikinci ayağa dair bilgi verdi.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), 15 Eylül’de yayımladığı deklarasyonla “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” (Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru) şiarıyla 8 Mart’a kadar sürecek yeni bir kampanyanın duyurusunu yapmıştı. 20 Eylül’de de Şirnex ve İstanbul’dan startı verilen kampanya kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik mutlak tecrit, özel savaş politikaları, kadın kırımı, doğa talanı ve anadil üzerindeki baskılara karşı atölyeler düzenlenirken, kampanya süreci devam ediyor.

 

TJA aktivisti Ruken Zeryam Işık Yıldız, kampanyanın gidişatına dair aktarımlarda bulundu.

 

Çalışmalar örgütlülük temelinde

 

Ruken, başlattıkları kampanyanın iki temel ayak üzerinden örgütlenerek ilerlediğini söylerken, ilk ayağın her ilde bütün kurumlarda aktif çalışmalarda yer alan kişilerle başladığını belirtti. Gerçekleştirilen özgün ve karma eğitim atölyelerine değinen Ruken, tecrit ve özel savaş politikalarının bu atölyeler kapsamında anlatıldığını dile getirdi. Ruken, mahalle ve köylere kadar da kampanyayı yürüttüklerini vurgularken, bu çalışmaların kadın örgütlemesi şeklinde olduğunu paylaştı.

 

‘Kampanyanın ikinci ayağını işliyoruz’

 

Kurdistan ve Türkiye kentlerinin birçoğunda başlattıkları kampanya çerçevesinde birinci ayağı bitirdiklerini kaydeden Ruken, ikinci ayağı yani bundan sonraki çalışmaları yerel seçimler süreci dahilinde yürüteceklerini dile getirdi. “Özgür Kadın Hareketi olarak mevcut kampanyayı örgütleme kampanyasına dönüştürdük” diyen Ruken, “Yaşamın bütün alanlarına eşit temsiliyet ile gidiyoruz. Bizim de yerel seçimler sürecinde başlattığımız kampanya çerçevesinde kadınları teşvik etme noktasında çalışmalarımız olacak” dedi.

 

‘Çalışmalara kadın katılımı yoğun’

 

Ruken, yaptıkları çalışmalara kadınların yoğun bir şekilde katılım gösterdiğine dikkat çekerek, güçlü ve katılımcı kadınların bu mücadeleleriyle birçok şeyi başaracağına inancının tam olduğunu dile getirdi. İmralı’da ağır bir tecridin uygulandığına ve yoğun olarak hak ihlalleri yaşandığına işaret eden Ruken, bu yüzden cezaevindeki siyasi tutsakların açlık grevinin başladığını hatırlatarak, dayanışma çağrısında bulundu.