‘Açlık grevine ses olalım'

  • 10:39 4 Aralık 2023
  • Güncel
AMED – Cezaevlerinde 8 gündür devam eden açlık grevine dair konuşan kadınlar, “Varlık-yokluk sürecinden geçiyoruz. Birbirimize destek verelim, tecridi kaldıralım” dedi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2 Aralık günü “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla gerçekleştirdiği mitingde haksızlığa, sömürüye, baskı karşı yüzlerce bir araya geldi. Miting alanında "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm" kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başlatılan ve 8’inci gününde devam eden açlık grevi de selamlandı. Alanda bulunan kadınlar da açlık grevine dair mikrofonumuza konuşarak dayanışmanın büyümesi gerektiği çağrısında bulundu.
 
‘Birbirimize destek verelim’
 
45 yıl hapis cezası alan ve 26 yıldır cezaevinde olan oğlu İhsan Topuz’un Kırşehir’de tutulduğunu ve açlık grevine başladığını söyleyen Halime Topuz, “Ne gerekiyorsa biz yapacağız. Cumhurbaşkanı’na, Adalet Bakanı’na sesleniyorum. Bu mücadele 46 yıldır sürüyor, 46 yıl daha sürse de devam edeceğiz. Artık yeter biz o kadar adım atıyoruz, onlar da adım atsınlar. Bizi artık anlasınlar. Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrit kalkmadan bizim çocuklarımızın üstündeki tecrit de kalkmaz. Bütün halkların lideri var Kürtlerin lideridir Sayın Abdullah Öcalan. Biz kardeşlik, barış istiyoruz. Ailelere, yurtseverlere, Kürtlere çağrımdır, biz varlık-yokluk sürecinden geçiyoruz. Biz birbirimize destek verelim tecridi kaldıralım” çağrısında bulundu.
 
‘Halkın cezaevindeki sese ses olması gerekiyor’
 
Uzun zamandır halkın üzerinde büyük baskı olduğunu dile getiren Medya Yerlikaya, bu baskılara karşı ses çıkarılması için cezaevinde açlık grevine başlayan tutsaklarla beraber dayanışma içerisinde olduğunu ifade etti. Medya, “Onların mücadelesini kutluyoruz. Dünden bugüne baskılara karşı ses hep cezaevlerinden yükselmiş, halk da buna destek vermişti. Bugün de destek vermesi, ses yükseltmesi gerekiyor. Halk cezaevindekilerin arkasında olmalı. Tecrit bizim karşısında olduğumuz bir şey. Eğer tecrit kalkarsa bu halk daha özgür olacak” dedi.
 
‘Bu sorun Türkiye halklarının da sorunudur’
 
Cezaevindeki tutsakların halkın özgürlüğü için tutsak olduğunu dile getiren Ayşe Güler de halkın açlık grevine destek vermesi gerektiğinin altını çizdi. Ayşe, “Abdullah Öcalan ile görüşme olması bir ışıktır. Yol İmralı’yı gösteriyor. Bu sorun sadece Kürtlerin değil Türkiye halklarının da sorunu. Dünyanın her parçasından bir ses çıkarsa daha iyi sonuçlar çıkar. Tüm halka cezaevlerine destek olması için çağrıda bulunuyorum” şeklinde konuştu
 
‘Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için’
 
Esma Seydaoğlu ise halkın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, tecridin kaldırılması için açlık grevine ses olması gerektiğini vurguladı. Tecridin sadece cezaevleri ile sınırlı kalmayarak, tüm ülkeye yayıldığını kaydeden Esma, “Dört parça Kurdistan’a çağrı yapıyorum; nerede olurlarsa olsunlar, açlık grevine ses çıkarsınlar. Ellerinden ne geliyorlarsa yapsınlar. Tecrit kalkarsa Kürtler rahat bir nefes alabilecekler. Ondan dolayı tecridin kalkmasını, Abdullah Öcalan’ın sesinin çıkmasını istemiyorlar. Abdullah Öcalan’ın sözü onlar için ölüm demek” sözlerine yer verdi.
 
‘Açlık grevi direnişin parçası’
 
Anti-demokratik uygulamaların her geçen gün derinleştiğini belirten Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, “Cezaevlerinde başta kadınlar olmak üzere insanların hukuksuzluğa karşı mücadelesi söz konusu. Açlık grevi haklı bir talep çünkü yaratılan tecrit insanları direnişe götürüyor. Cezaevindeki açlık grevi de bu direnişin bir parçasıdır. Biz dışarıdakilerin, onların açlık grevlerine destek olmamız gerekiyor” mesajını verdi.