Elfazi Toral 

 

İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a sistematik olarak, “disiplin cezaları” ve “görüş yasakları” verilmesinin mücadelelerini engelleyemeyeceğini söyleyen İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, “Yeni ‘disiplin cezalarına’ karnımız tok. Önderimizin serbest bırakılmasını istiyoruz. Abdullah Öcalan özgürleşsin diye mücadele edeceğiz. Abdullah Öcalan şahsında sürdürülen tüm tecrit politikalarının kırılması için elimizden geleni yapacağız” sözleriyle tek taleplerinin mutlak iletişimsizliğin son bulması olduğunu vurguladı.

 

İmralı Adası’nda 25 yıldır tecrit altında tutulan ve 33 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ile mutlak iletişimsizlik hali her geçen gün daha da derinleşiyor. PKK Lideri’nin müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatları, her hafta sistematik bir şekilde müvekkilleriyle görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne başvuru yapıyor. Ancak başvurulara ya yanıt verilmiyor ya da “disiplin cezası” bahanesi ile engelleniyor.

 

Bitmeyen ‘yasaklar!’

 

Avukatların en son 6 Kasım’da avukat görüşlerinin sağlanması talebiyle Bursa İnfaz Hakimliği’ne gerçekleştirdiği başvuru sonucunda, Abdullah Öcalan’a 31 Ekim’de verilmiş 6 aylık yeni bir avukat “yasak kararı” olduğu öğrenildi. Avukatların, “yasak kararının” içeriğinin öğrenilmesi ve dosya örneğinin verilmesi talebi ise Hakimlik tarafından “güvenlik” gerekçesi ileri sürülerek reddedildi. Yine “yasak” kararına karşı avukatların yaptığı itiraz da Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunacak.

 

Halklar fiziki özgürlük talebinde kararlı

 

Öte yandan PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması için ise dünyanın dört bir yanından tüm halklar kesintisiz bir mücadele sürdürüyor. Her kesimden halklar, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ile mutlak iletişimsizlik sona ermeden ve fiziki özgürlüğü sağlanmadan mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerinin mesajını vermeye devam ediyor.

 

PKK Lideri’ne verilen sistematik “yasak kararı” ve “disiplin cezaları” ile fiziki özgürlük taleplerine ilişkin İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri Anneleri Emine Erbek ile Gülsüm Dağ, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Mücadelemize geri adım atmamak üzere başladık!’

 

Yaklaşık 15 yıldır mücadele yürüttüğünü söyleyen Emine Erbek, Barış Anneleri’ne katılarak mücadelesine devam ettiğini paylaştı. Yıllardır tek taleplerinin barış olduğunu vurgulayan Emine, her yerde barışın sağlanması yönünde taleplerini haykırdıklarını ifade etti. Kürt halkının devlet tarafından sindirilmeye çalışıldığını dile getiren Emine, “Devlet biz anneleri ve Kürt halkını her türlü baskıya maruz bırakıyor. Bizi geri adım attırmaya çalışıyor. Ama bir şeyi unutuyor devlet, biz bu mücadeleye geri adım atmamak üzere başladık. Biz amacımıza ulaşana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve direneceğiz” mesajını verdi.

 

‘Disiplin cezalarına’ karnımız tok!’

 

Hem Kurdistan hem de Türkiye kentlerinde seslerini yükseltmeye devam edeceklerinin altını çizen Emine, “Bunun için de sesimizin gidebildiği yere kadar mücadele edeceğiz ve tüm halkların da bizim sesimiz duyması için elimizden geleni yapacağız. Mücadele yürüttüğümüz her alanda da bu çağrımızı söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz” şeklinde konuştu. PKK Lideri’ne verilen yeni ‘disiplin cezasına’ tepki gösteren Emine, “Yıllardır tecrit altında tutuluyor. Her ay yeni yeni ‘disiplin cezaları’ veriliyor. Neyin disiplini bu, neyin cezasıdır? Bu ‘disiplin cezaları’na bizim karnımız tok. Bunu yapmaktan vazgeçsinler artık” sözlerini kullandı.

 

‘Tecride derhal son versinler!’

 

AKP- MHP iktidarının Kürt halkına yönelik uyguladığı özel savaş politikalarının da derinleştiğini belirten Emine, “Bunu çok derin hissedebiliyoruz. Bu çok önemli bir noktadır, devlet bizim irademize saldırıyor. Devletin gözü Kürt halkının üzerinde ve yok etmek için çaba sarf ediyor. Kürt halkının Önderi’ne uygulanan tecrit politikalarına derhal son versinler. Biz bu yeni ‘disiplin cezalarını’ istemiyoruz. Bize ölümü refah gören devlet zihniyetini reddediyoruz. Devletin tecrit politikalarına karşıyız. Çünkü bu insanlık suçudur. Kürt halkının iradesi üzerine politikalar yürüten devlete karşı tavrımız nettir. Bunu bir kez daha söylemek gerekiyor, kesinlikle kabul etmiyoruz” sözleriyle seslendi.

 

Tek talebi mutlak iletişimsizliğin son bulması

 

Cezaevlerindeki siyasi tutsaklara dönük işkencenin de artış gösterdiğini ifade eden Emine, “Kürt çocukların hepsi cezaevlerinde her türlü hak ihlaline maruz kalıyor. İktidar cezaevine sokarak mücadeleden vazgeçebileceğini düşünüyorsa çok yanılıyor. Kirli savaşı devlet istiyor. Kirli savaş taraftarıdır devlet. Devlet bu şekilde devam ettiği sürece sadece bizler değil, Türkiye halkına da nefes aldıramayacak” cümlelerini kullandı. Emine, “Tek isteğim ve dileğim, cezaevlerinde yaşanan tüm hak ihlalleri son bulsun. ‘Disiplin cezaları’ gerekçesiyle Abdullah Öcalan’dan haber alınamama halinin son bulmasını istiyorum. Tek dileğim bu zulmün son bulması ve tüm halkların buna bir çare bulmasıdır” diyerek herkesi mücadeleye çağırdı.

 

‘Önderimizin serbest bırakılmasını istiyoruz!’

 

Gülsüm Dağ da, devletin ısrarla PKK Lideri’ne mutlak iletişimsizlik uyguladığını kaydederek, “Bu tecridi kabul etmiyoruz. 25 yıldır tecrit politikalarını uyguluyor. Bu tecrit, hepimizin üzerinde mevcut. Hem cezaevlerinde tutulan tutsaklarımız hem de dışarıda mücadele yürüten yurttaşların üzerinde tecrit var. Ben Barış Annesi olarak bu tutumu ve uygulamaları nefretle kınıyorum” değerlendirmesini yaptı. Abdullah Öcalan’ın avukat ve aile görüşlerinin derhal sağlanması çağrısında bulunan Gülsüm, “Biz Önderimizin serbest bırakılmasını istiyoruz. En doğal hakkı olan avukat görüşünün sağlanması lazım” sözleriyle seslendi.

 

‘Abdullah Öcalan özgürleşsin diye mücadele edeceğiz’

 

Öte yandan tutsakların infazlarını tamamlamasına rağmen tahliye edilmediğini dile getiren Gülsüm, “İnfazları yakılıyor. Hiçbir suçları yok, hiçbir gerekçeleri de yok. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Defalarca söyledik, bir kez daha söyleyeceğiz, iktidar bu hukuksuzluğa son versin. Barış Anneleri olarak barış ve özgürlük talebimiz her zaman oldu, bundan sonra da olacak. Tüm ezilen halklar için barışı haykırıyoruz” ifadelerini kullandı. PKK Lideri’ne uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ve mutlak iletişimsizliğin son bulması için mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Gülsüm,  “Tüm halkların özgürce yaşaması için mücadele edeceğiz. Abdullah Öcalan özgürleşsin diye mücadele edeceğiz. Tutsaklarımız özgürleşsin diye çabamız devam edecek. Her gün yeni ‘disiplin cezalarıyla’ uyanıyoruz. Disiplin cezalarını kesinlikle kabul etmiyoruz. Abdullah Öcalan şahsında sürdürülen tüm tecrit politikalarının kırılması için elimizden geleni yapacağız. Bu tecrit derhal kalksın” vurgusunu yaptı.