Dilan Babat - Öznur Değer 

 

ANKARA - Yerel yönetim seçimleri için alanlarda fizibilite çalışmaları yaptıklarını söyleyen Demokratik Yerel Yönetimler Merkez Kurulu üyesi Öznur Evin, alan çalışmalarında kadınlar tarafından “Ben de yönetebilirim” anlayışının çok fazla ortaya çıktığını söyledi. Öznur Evin, kapatılan ya da tarikatlara devredilen tüm kadın kurumlarının yeniden özlerine dönüştüreceklerinin mesajını verdi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) "Bi Jin Jiyan Azadiyê Ber Bi Rêveberiyên Xwecihî Yên Azad ve!” (Jin Jiyan Azadî ile Özgür Yerel Yönetimlere!) şiarıyla Balgat binasında Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı’nı 12 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirdi. Ankara’da gerçekleşen konferansın öncesinde Kurdistan’da atölyeler yapılırken, “Kadınlar nasıl bir belediye istiyor?” soruları üzerinden ise fizibilite çalışmaları gerçekleşti. Yapılan fizibilite çalışmalarında, toplumun nasıl bir belediye istediği cevapları, sorunları ve çözüm önerileri ise yapılan konferanslara taşındı. 

 

Demokratik Yerel Yönetimler Merkez Kurul üyesi Öznur Evin, yaptıkları fizibilite çalışmalarının yanı sıra konferansta öne çıkan başlıkları değerlendirdi.

 

‘Ben de yönetebilirim anlayışı ortaya çıktı’

 

Fizibilite çalışmalarında her alanda bulunan kadınların belediyecilikte yer alacağı bir anlayıştan söz ettiklerini ama bu durumu tam olarak yerine getiremediklerini belirten Öznur, “Kadınları belediyeciliğe kattığımızda bunun nasıl kazandırdığına da şahitlik ettik. Toplumsal belediyecilik ve kadına duyarlı yapılarla beslediğimiz belediyelerin toplumda birçok kesime hitap ettiği, kadınlar arasında ‘bende yönetebilirim’ güveninin de ortaya çıktığını gözlemledik. Kadın belediyeciliği dediğimiz; daha çok kadın politikalarıyla yaptığımız çalışmaların yavaş yavaş zemininin tam olarak oturduğunu gördük. Alan çalışmalarında bize en fazla yöneltilen soru, ‘Neden her alanda kadın yok? Neden söz ettiğiniz fermuar sistemi tam olarak işletilmiyor?’ oldu. Fermuar sistemini her anlamıyla uygulamaya çalışıyoruz, eşit temsiliyetin sağlanması için yeni yeni kararlar da almaya başladık” dedi.

 

‘Oluşturduğumuz alanlar tarikatlara devredilmiş’

 

Belediyelerde eşit temsiliyeti uygulamaya çalıştıklarını, ancak atanan kayyımlarla birlikte bunların ortadan kaldırılmaya çalışıldığını vurgulayan Öznur, kayyımların tahrip ettiği alanlar için ise proje grupları oluşturduklarını dile getirdi. Öznur, “Birçok kente, beldede ve ilçede birçok tarikat ortaya çıktı. Açtığımız kadın kurumları tarikatlara verildi ya da yas evlerine dönüştürüldü. Kadın politikalar müdürlüklerine erkekler atandı. Boşaltılan tüm kadın alanlarına tarikatların çalışmalarına verilmiş ve din adı altında kadınların tamamıyla eve hapsedildiğini gözlemledik. Yaptığımız alan çalışmalarında, bir kadın, ‘imam bizim erkeklerle konuşmamızın caiz olmadığını, erkekten izin almadan dışarı çıkılmaması gerektiğini söyledi’ diyor bize. Bu da, bizim yaratmak istediğimiz kadın özgürlük perspektifinin yanı sıra ‘biat eden’ kadın figürünün ortaya çıkarılmak istendiğine bir kez daha şahitlik ettik” sözlerini kullandı. 

 

Halkla birlikte yönetme kararlılığı 

 

Alan çalışmalarında Kurdistan’da yürütülen özel savaş politikalarını da sıkça hissettiklerine dikkat çeken Öznur, yarattıkları belediyecilik anlayışında gençlerin ve genç kadınların kendilerini geliştirebilecek tüm alanların kayyımlar eliyle kapatıldığını söyledi. Öznur, “Tüm bu alanlar kapatıldığı için gençlerin yoz yaşamların bulunduğu alanlarda çok fazla bulunması da özel savaş politikalarından biri. Genç kadınlar üzerinden yürütülen fuhuş ve madde bağımlılığının bu kadar artması ile bilinçli bir toplum ve bilinçli bir gençlik yok edilmek isteniyor. Tüm bunlar karşısında belediyelerimizde fuhuş ve madde bağımlılığı noktasında çalışmalarımız olacak. Öncelikle özel savaş politikalarını halka anlatarak teşhir etme yoluna gideceğiz. Yerel yönetim seçimlerinde, HEDEP’in belediyecilik anlayışı, tahrip edilen kentlerimizi yeniden inşa etme, özel savaş politikalarıyla düşürülmeye çalışılan gençlerimize yönelik farkındalık çalışmalarımız olacak. Halka gereken hizmeti sunma politikalarımız olacak. İki dönemdir kayyımın yarattığı tahribatları var. Bu tahribatları iyileştirmekle işe başlayacağız. Ne olursa olsun kendimizi, toplumumuzu ve kentlerimizi beraber yönetme kararlılığımız var” şeklinde konuştu.