Zelal Tunç 

 

WAN - Wan ve ilçelerinde düzenlenen halk buluşmalarına katılan kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin bir an önce sağlanmasını istedi. Kadınlar, bunun için de 18 Kasım günü Gemlik Yürüyüşü’ne katılmanın önemine dikkat çekti. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 32’nci ayına giren “mutlak iletişimsizlik” hali sürerken, aile ve avukatların görüş başvurularına da hiçbir gerekçe sunulmadan engellenmeye deva ediliyor. Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit politikalarına karşı Tevgera Jinên Azad (TJA), Medeniyetler Beşğinde Yakınların Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde 18 Kasım tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Bursa’nın Gemlik ilçesine “Özgürlük Yürüyüşü” kapsamında Serhat kentlerinde düzenlenen halk buluşmaları kitlesel katılımlarla sürüyor. Wan’ın Erdiş, Ebex, Elbak ve Şax ilçelerinde düzenlenen halk buluşmalarına katılan kadınlar ise tecrit politikalarını kabul etmediklerini söylüyor. 

 

Tecride ve cezaevinde artan hak ihlallerine dikkat çeken kadınlar ajansımıza konuştu. 

 

 

Tutsak yakını Maksude Ataman, 7 yıl önce Erdiş ilçesinde gelini Hediye Ataman’ın yanarak katledildiği olayda oğlu Ahmet Ataman’ın da tutuklandığını hatırlattı. Muş Cezaevi’nde bulunan oğlu Ahmet’in daha sonra Patnos L Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini kaydeden Maksude, “adalet” talebinde bulundu. Maksude ayrıca tecrit politikalarının da son bulmasını istedi. 

 

‘Apo’nun serbest bırakılmasını istiyoruz’ 

 

Halk buluşmalarına katılanlardan biri de Derya Taştan. “Çocuklarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz, hiçbir haber alamadığımız Önderliğimizi merak ediyoruz” dedi. Tecrit uygulamalarını “zulüm” olarak gören Derya, “Bu zulüm, ancak Kürt halkının birlikteliğiyle ortadan kaldırabilir. Başımız dik, mutlaka başaracağız” ifadelerini kullandı. 

 

‘Rojava toprakları orada yaşayan haklarındır’ 

 

Dünya genelinde artarak devam eden savaşların son bulmasını isteyen Hanım Varlı ise Kürt halkı üzerinde yüz yıllardır süren inkar ve imha politikalarını, “Kabul etmiyoruz” diyerek tepki gösterdi. Hanım, “Rojava da insanlar kendi imkanlarıyla direndi. Bugün büyük bir zaferle yeni bir yaşamı inşa etti. Kimsenin oraya saldırmaya hakkı yok. Bugün biz Müslümanız diyenler bu savaşı yürütüyor. Kimsenin toprağı değil. O topraklar orada yaşayan halklarındır” ifadelerini kullandı. 

 

‘Kürt halkının lideri Abdullah Öcalan’dır’ 

 

“Herkesin lideri var; Kürt halkının da lideri Abdullah Öcalan’dır”  diyen Hanım, PKK Lideri üzerinde yürütülen mutlak iletişimsizlik halinin sona ermesini istedi. Hanım son olarak Kürt halkının birlik olması gerektiğini vurguladı. 

 

‘Tecrit politikalarını kabul etmiyoruz’

 

“Kürt halkı, tecrit politikalarını ve cezaevlerindeki ihlalleri kabul etmemeli. Apo üzerindeki tecrit bir an önce son bulmalı” sözlerini kullanan Zülfinas Ataç, halkların birlikte tecride karşı tepki göstermesi gerekliliği üzerinde durdu. Zülfinas, “Gözümüzü açtık, hiç kimse gözümüzü kapatamaz” diye konuştu. 

 

‘Kürt halkı neden susuyor?’ 

 

Halk buluşmalarına katılanlardan Behice Çakır ise tecride karşı tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Tecrit kalkarsa savaş da durur. 2015 yılında ‘barış süreci’ yapıldığında güzel bir dönem yaşandı. Tecrit suçtur. Birçok siyasetçimiz cezaevinde esir tutuluyor. Tecride karşı, savaşa karşı Kürt halkının birlik olması gerekiyor. Kürt halkı kendine yapılan zulme karşı duyarlı değil. Neden susuyor? Hepimiz şehit anneleriyiz. Savaşı kabul etmiyoruz.”

 

‘Tecrit kalkarsa savaş son bulur’ 

 

“Serok için, gerilla için, şehitlerimiz için, halkımız üzerindeki zulme karşı buradayız” diyen Hanım Yıldız şöyle konuştu: “Biz şehitlerimizin, Önderliğimizin arkasındayız. Devlet bizi assa, bizi öldürse davamızı bırakmayız. Bu uğurda çocuklarımızı verdik. Önderliğimiz üzerindeki baskı kabul edilemez. Tecridi kaldırmaktan korkuyorlar; çünkü tecrit kalkarsa savaşın biteceğini biliyorlar.”