MEXMÛR - Mexmûr Kampı’nda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan nöbet eylemine katılan kadınlar, Kürt halkına birlik çağrısı yaparak, “Eğer Kürtler birlik olursa Önderiklerini özgürleştirebilir, Önderliğimiz özgürleşirse biz de onunla özgürleşiriz” dedi.  

 

 PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride tepkiler sürerken, 10 Ekim’de dünyadaki 74 merkezde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi başlatıldı. Hamleye katılımlar ve destekler sürerken Mexmûr Kampı’ndan da hamleye katılım ve destek geldi. Kampta, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan nöbet de sürüyor. 

 

Mexmûr Kampı’nda yaşayan kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ve nöbet eylemine ilişkin konuştu. 

 

‘İnsanlığın önderi’

Mexmûr’deki nöbet eylemine katılanlardan Qumrî Tunç, Abdullah Öcalan’ın insanlığı ve eşitliği esas alan bir önderlik olduğunu belirterek şunları söyledi: “Önderliğimiz 25 yıldır İmralı’da. En son kardeşi telefonla konuştu ve konuşma kesildi. Avukatlarının görüşmesine izin vermiyorlar. Ailenin ve kimsenin görüşmeye gitmesine izin verilmiyor. Önderliğimiz için başlattığımız eylem 4 aydır sürüyor. Bizim bir damla kanımız kalıncaya kadar önderliğimiz için direneceğiz. Önderliğimiz eşitlik, barış ve kardeşliği savunuyor. Kimse kimseye haksızlık yapmasın diyor. Kimsenin zulüm yapmasını istemiyor ve demokrasiyi istiyor. Önderliğimiz insanlık ve eşitlik önderliğidir.”

 

‘Kürtler birlik olursa Önderlik özgürleşir’

 

Kürt halkının birlik olması durumunda PKK Lideri’ni özgürleştireceğini vurgulayan Qumrî, “Sadece Türk devleti değil, diğer devletler de Önderliğime yönelik tecridin devam etmesine neden oluyor. Ancak Kürtler birlik olursa Önderlik özgürleşir. Kürtler cesaretli ve insanlığa önem veriyor. Ancak birlik değiller. Eğer birlik olurlarsa önderliklerini  özgürleştirirler. Eğer önderliğimiz özgürleşirse bizler de onunla özgürleşiriz. Bu yüzden biz eylemimizi sürdüreceğiz. İnşallah Önderliğimiz özgürleşecek” dedi. 

 

‘Önderliğimiz çözümün anahtarı’

 

Hacer Tok da, Abdullah Öcalan’dan bir haber alıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. Hacer, şöyle konuştu: “Önderliğimize yönelik tecridi kınıyoruz. Önderliğimize yönelik tecritten dolayı eyleme başladık. Önderliğimizden bir haber alana kadar da devam ettireceğiz. Şimdi ağır bir tecrit var Önderliğimizin üzerinde. Ancak Önderliğimiz sürekli yüreğimizde. Bizler davamızın peşindeyiz. Önderliğimiz zindanda olabilir ama o hep yüreğimizde. Milyonlarca kişi olarak Önderliğimizleyiz. Önderliğimiz eşitlik önderliği ve bu yüzden de özgür olmalı. Bizler Önderliğimiz ve dağlardaki çocuklarımızın haklarını istiyoruz. Ailesinin ve avukatlarının onunla görüştürülmesini istiyoruz.  Görüşmeden ziyade özgür olması gerek. Heyetlerin gitmesi gerek. Önderliğimiz çözümün anahtarı. Eğer önderliğimiz zindandan çıkarsa dünya da özgürleşir.”

 

‘CPT sorumluluğunu yerine getirmeli’

 

Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Kometisi’nin (CPT) tutumuna değinen Hacer, “CPT şimdiye kadar ne yaptı Önderliğimiz için. Sorumluluklarını yerine getirmeli. Önderliğimiz ve zindanlara yönelik tecrit kalkmalı. Önderliğimizin hakları olmalı. Önderliğimiz insan haklarını savunuyor bu yüzden yeri zindan değil.  Mexmûr Kampı’ndan İmralı’ya selamlarımızı gönderiyoruz. Önderliğimiz yüreğimizde ve onsuz yaşayamayız. Bizler Önderliğimiz ve davamızlayız. Bu eylemimiz sürecek” ifadelerini kullandı. 

 

Annelere çağrı

 

Nöbete katılanlardan Wedîa Koşmat ise, tüm annelerin Abdullah Öcalan’a sahip çıkmaları gerektiğinin altını çizerek şunları vurguladı: “Önderliğimizin avukatları ve ailesiyle görüşme hakkı var. Ancak Türk devleti izin vermiyor. Bizler Mexmûr Kampı’nda yaşayanlar ve anneler olarak Türk devletini kınıyoruz. Bizler Önderliğimiz için her eyleme hazırız. Direnişimizle Önderliğimize sahip çıkmaya hazırız. Kurdistan’daki tüm anneleri Önderliğe sahip çıkmaya çağırıyoruz. Üzerlerine ne sorumluluk düşüyorsa yerine getirsinler. Anneler Önderliklerine sahip çıksınlar.”