İSTANBUL - Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın 7 yıllık tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmemesine karşı AYM ve AİHM kararları ile iç hukukun uygulanmadığını vurgulayan avukatı Gül Altay, “Gültan, Kürt, kadın ve ezilenlerden yana olduğu için tutuklu. Bu konuda da mücadelemiz sadece bu hukuksal açıklamayı yapmakla yeterli olmamalı. Kadın örgütleri bu sürece dahil olmalı ve bunu gündemde tutmalı” sözleriyle dayanışma çağrısı yaptı. 

 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Amed Büyükşehir Belediye (DBB) eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi Kobanê Davası ile yargılanmaya devam ediyor. Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın ailesi, avukatları, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyon üyeleri ile Gültan’ın Ceza Mahkemesi Kanunu’nda (CMK) belirlenen 7 yıllık azami tutukluluk süresinin dolmuş olmasına rağmen tahliye edilmemesi ve Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan başvurulara ilişkin dün Beyoğlu’nda bulunan Karşı Sanat Çalışmaları Merkezi’nde basın toplantısı gerçekleştirildi.

 

AYM’ye derhal tedbir kararına uyma çağrısı yapıldı

 

Açıklamaya Gültan’ın avukatlarının yanı sıra HEDEP milletvekilleri, siyasetçiler, insan hakları savunucuları, çok sayıda hukukçu, kadın örgütü temsilcisi ve Asrın Hukuk Bürosu avukatları, oyuncu Nur Sürer ile Deniz Türkali, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin ve çok sayıda kişi katıldı. Her kesimden yüzlerce kişinin katıldığı açıklamada, Gültan’ın 7 yıllık tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmemesi ve yapılan başvurulara yanıt verilmemesine dair, “Gültan Kışanak’ın serbest bırakılması yasa gereği bir zorunluluktur. AYM’nin bu hukuksuzluğa derhal son verilmesini istiyoruz” sözleriyle derhal tedbir kararı çağrısında bulunuldu.

 

Gültan’ın avukatlarından Gül Altay, hukuki süreç ve bulundukları girişimlere dair JINNEWS’e konuştu.

 

Amed halkının iradesine dönük saldırı!

 

Gültan’ın Amed’in seçilmiş belediye başkanı ve Amed halkının iradesi olduğunu belirten Gül, “Bir kumpasla gözaltına alındı ve tutuklandı. Daha sonra da Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve birçok siyasetçinin de tutuklu olduğu Kobanê yargılamasına dahil edildi. Mevcut iktidarın, elde edemediği belediyeleri bu şekilde kayyım atayarak ele geçirme operasyonuydu bu. Süleyman Soylu da bunu açıkladı. ‘Tayyip Erdoğan bana dedi ki, bu belediyeleri istemiyorum. Ben de geldim gereğini yaptım’ dedi. Aslında bunu ilan etmiş oldu. Şimdi bu yargılamada 7 yıldır tutuklu olan başka kişiler de var. Ama yine bir kumpasla özellikle Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ açısından baktığımızda başka yargılamaları hızlıca bitirip yattıkları dosyaları başka dosyalara dahil etmeye çalıştılar. Ki Anayasa Mahkemesi kararlarına uymadılar, uymamak için bir sürü dolap çevirdiler” şeklinde konuştu.

 

MYK üyesi olmamasına rağmen yargılandı

 

Gültan’ın Amed dosyasından güvenlik gerekçesiyle Malatya’da yargılanmaya başladığını paylaşan Gül, “Bu dosyada Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olmadığı ve MYK üyelerine açılmış bir dava olduğu halde, Amed belediye başkanı olması nedeniyle onun da cezalandırılması gerekiyordu. Ve onu bu dosyaya kattılar. Hukuki olarak aslında bağlantısız. Ama tabii ki bu dava siyasi bir dava olduğu için kendilerince bu açıdan bir bağlantı kurdular. Gültan Kışanak’ın kesinleşmiş hiçbir cezası yok. Kesintisiz 7 yıldır cezaevinde. CMK ise ‘iki yıldan fazla tutuklayamazsın ve iki yıl daha uzatabilirsin’ diyor. Ama 3713 sayılı Terörle Mücadele (TEM) yasasına göre ‘beş yıl daha uzatabilirsin’ diyor. Ama beş yıl uzat demiyor. Bunun gerekçesi de, hakimin bir takdir hakkı da yok. 7 yıl dolduğunda bu azami bir süre. Yargılama devam ediyor olsa, o kişinin yüzde yüz tahliye olması lazım. Ama onu tahliye etmemek için şöyle bir yol seçmişler, 2022’nin Ekim ayındaki duruşmada mahkeme Malatya dosyasındaki iddialarla ilgili tahliyesine, Ankara dosyasında iddialarla ilgili tutukluluğun devamına karar verdi” ifadelerini kullandı.

 

Hukukun ‘keyfi yargılaması’

 

Dosyalar birleştikten sonra iddiaların yer olarak ele alınamayacağını dile getiren Gül, “Zaten bu konuda AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları var. Her suça göre 7 yıl tutukluluk süresinden bahsedilemez. Kaldı ki bu dosyada böyle bir durum da söz konusu değil. Bu dosya birleştikten sonra geldiğimiz aşamada 7 yıl doldu. Biz AYM’ye zaten başvuru yapmıştık uzun tutukluluk ile ilgili. 25 Ekim’de gözaltına alındığında ve tam 7 yıl dolduğunda AYM’ye ek bir beyanda bulunduk biz. Arkasından mahkemesine de beyanda bulunduk. Dedik ki, 7 yılı doldu, sizin bir takdir hakkınız yok ve serbest bırakmanız gerekiyor. 12 Ekim’de tutukluluk incelemesi vardı. Biz bu incelemede de 7 yıl dolmak üzere, serbest bırakın demiştik. Orada da, ‘Zaten Malatya dosyasından tahliye ettik, Ankara dosyasından da 2020 yılında tutuklandı. O yüzden o 7 yıllık süreyi 2020’den sonra hesaplamaya başlıyorum’ diyor. Ama dosyalar birleşti, 2016’dan 2020’ye kadar olan tutukluluğu ne yapacağız, yok mu sayacağız?” sözleriyle hukukun uygulanmadığını ele aldı.

 

İç hukuk Gültan’a tükenmiş!

 

Öte yandan savcının dosyada Nisan ayında mütalaa verdiğinin bilgisini veren Gül, “Mütalaa verilirken de o suç, bu suç, Malatya diye bir şey yok. Komple bir iddia var. ‘Örgüt üyesi olduğu’ ve ‘örgüt adına belediye başkanı iken veya milletvekiliyken suçlar işlediğini’ iddia ediyorsun ve tek bir mütalaada bulunuyorsun. Niye iki ayrı tutukluluktan bahsediyorsun ki, tutukluluğu neden ikiye bölüyorsun. O zaman yargılamayı neden birleştirdin? Yargılamayı birleştirmek zorundaysan oradaki tutukluluğu da tek tutukluluk olarak saymak zorundasın. Gültan Kışanak ile ilgili dosyada, böyle iç hukuktaki mevzuata uymama durumu var. Kendi hukukları ve iç mevzuatlarına bile uymama durumu var. Bırakın AYM kararına uymamayı, ki Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile ilgili AYM kararına uymadılar. Gültan Kışanak’ta da 7 yıl dolmuş, iç hukuka uymuyorlar” diye belirtti.

 

Kadınlara dayanışma çağrısı

 

Dosyanın siyasi olduğunu vurgulayan Gül, “Gültan Kışanak neden tutuklu ve neden yargılanıyor? Kürt, kadın ve ezilenlerden yana olduğu için tutuklu. Bu konuda da mücadelemiz sadece bu hukuksal açıklamayı yapmakla yeterli olmamalı. Bununla ilgili birçok şey yapılmalı, kadın örgütleri bu sürece dahil olmalı ve bunu gündemde tutmalı” ifadeleriyle tüm kadınları dayanışmaya çağırdı.