İhmallere tepki öğrencilere destek!

  • 09:11 28 Ekim 2023
  • Güncel
 
 
Melike Aydın
 
AYDIN - Zeren Ertaş’ın KYK yurdundaki ihmal nedeniyle yaşamını yitirmesinin ardından öğrencilerin tepkileri her yerde devam ederken, hukukçulardan ailelere kadar birçok kesimden öğrencilere destekler de artıyor. 
 
Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda asansörün düşmesi sonucu Zeren Ertaş’ın yaşamını yitirmesinin ardından başlayan tepkiler devam ediyor. Aydın Kent Meydanı’nda öğrencilerin düzenlediği oturma eylemine katılan ve destek evren öğrenciler için güvenli ve sağlıklı yurtlar talep ederken Aydın Büyükşehir Belediyesinin gençlik festivalini iptal etmemesine de tepki gösterdi.
 
‘Gençlik festivalini iptal etmeyen belediyeye tepki’
 
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nce Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Aydın Gençlik Festivali’nin katliama rağmen iptal edilmemesine tepki gösteren üniversite öğrencisi Betül Yalçın, “Daha önce herhangi bir sıkıntı olduğunda, Nazilli’de patlama olduğunda, maden çöktüğü zaman ya da yağmur yağdığında bile konserler iptal ediliyordu ama burada bir öğrenci ölüyor ve konserler iptal edilmiyor. Bunun nedeni nedir bilemiyorum. Giden arkadaşlara da bir şey diyemiyoruz. Ama bir art niyet var. Bir yanlış var en azından. İkinci gün iptal edilmediyse bile üçüncü gün iptal edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Bir dizi hak ihlali yaşandı’
 
Eylemi gözlemlemek için alanda bulunan Aydın Barosu avukatlarından Hicran Danışman da yurtta en başta yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek, “Aslında bu yaşam hakkı ihlali barınma hakkının da uzantısı. Çocuklar daha önce sene başlarında barınma hakkına ilişkin çokça mücadele etmişlerdi. Yurtların yetersizliğine ilişkin çokça seslerini çıkarmışlardı. Kendine yurtta yer bulanlar da gerekli denetimler sağlanmadan barınabiliyorlar. Anayasada kişinin maddi ve manevi varlığını gerçekleştirme hakkı da ihlal edildi. Bununla birlikte ailelerin ocağına ateş düştü ve aileler de tedirginler. Eğitim hakkının dâhil bir dizi hak ihlali yaşandı” dedi.
 
‘Gösteri ve yürüyüş hakkı da engellendi’
 
Öğrencilerin Anayasal haklarını kullanarak arkadaşlarının acısını paylaşma ve gerçek sorumluların yargı önüne çıkarılması için tepkilerini gösteriler düzenleyerek ifade ettiklerini ancak yürüyüşlerin Aydın Valiliği tarafından yasaklandığını ifade eden Hicran, “Barışçıl gösteriler haktır. Bu anlamda gösteri ve yürüyüş hakkı ihlal edildi. Umarız ki geride kalan öğrencilerimizin güvenlikleri sağlanarak eğitim öğretim hayatına devam etmeleri sağlanır. Aydın Barosu olarak öğrencilerin yanındayız, baro ve Aydın halkı olarak çocuklarımıza sahip çıkmaya çalışacağız” sözleri ile öğrencilere destek vereceklerini söyledi. 
 
‘Çocuğumu onlara emanet etmek istemediğim için taşındım’
 
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan bir kızının bulunduğunu belirten veli Reyhan Kılıç da, kızının ilk yıl özel yurtta kaldığını ardından yurt fiyatlarının artması nedeniyle bulundukları şehirden Aydın’a göçmek zorunda kaldıklarını anlattı. Reyhan, “Gerçekten o ailenin yerinde olmak istemezdim. Şimdi iyi ki gelmişim diyorum, iyi ki onlara emanet etmemişim diyorum. Çünkü emanet edecek kimse yok. Benim kızım dördüncü sınıf ve hangi alanı seçeceğini bile bilmiyor. Ülkemde mi kalacağım yoksa yurt dışına mı gideceğim bilmiyorum diyor. Çocuklar haklı. Önlerini göremiyorlar. Çocuklarımızı bu hallere düşürenler utansın” şeklinde konuştu. 
 
‘Can güvenliği sağlanmalıydı’
 
KYK yurtlarında kalan 2 bine yakın öğrenciye destek verdiklerini kaydeden Üniversiteli Kadınlar Derneği Aydın Şubesi Kurucu Başkanı Dilek Muslu ise, öğrencilerin ailelerinin yanı sıra kendilerinin de emaneti olduğunu dile getirdi. Dilek, şöyle dedi: “Burada asansör bakımının ihmali sonucu bir yavrumuz kaybedildi. Bunun çok büyük üzüntüsü içindeyiz. Bizim bursiyerimiz olması şart değil. Kredi Yurtlar Kurumu’nun bir öğrencisi, barınanı olduğu için acımızı gençlerle paylaşmaya geldik. Her yurtta olduğu gibi devlete emanet edilmiş bu çocukların yaşadığı yerlerin güzel şekilde kontrol edilmesi gerekir. Depreme dayanıklılığından tutun da asansör güvenliğini sağlanması, yemeklerini güzel olması gibi. Ki tamamen can güvenliği üzerinde duruyoruz.”