‘Özgür Suriye’yi bileşenlerle inşa edeceğiz’

  • 09:02 28 Ekim 2023
  • Güncel
 
 
Mîdye Miqted
 
HALEP - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına dikkat çeken siyasetçiler, amacın Özerk Yönetim’i ortadan kaldırmak olduğunu belirterek, Suriye’deki tüm bileşenlerle buna karşı durup özgür bir Suriye inşa edeceklerinin altını çizdi. 
 
19 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen Rojava Devrimi ile halklar Kuzey Doğu Suriye’de yeni bir yaşam inşa etmeye başladı. Ancak halkların bir arada yaşamı 15 Eylül 2014 tarihinde DAİŞ’in saldırıları ile engellenmeye çalışılırken, devrimin kazanımları ortadan kaldırılmak istendi. DAİŞ saldırılarına karşı Kürt gençler Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Halk Savunma Birlikleri (YPG) öncülüğünde tarihte benzeri görülmemiş bir direniş sergiledi. Tüm dünyaya korku salan yenilmez olarak lanse edilen ve devletlerin önünde durmadığı DAİŞ, halkların direnişiyle yenilgiye uğratıldı. İlk yenilgisini de Kobanê’de aldı. Bu direnişin tüm dünyada yankı uyandırması ile 1 Kasım Dünya Kobanê Günü olarak ilan edildi. O tarihten bu yana dünyanın her yerinde 1 Kasım Dünya Kobanê Günü olarak eylem ve etkinliklerle kutlanıyor. Ancak Türkiye, başta Kobanê olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm bölgelere yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak sürdürüyor. 
 
Demokratik Suriye Meclisi’den (MSD) Zeyneb Qenber ve Suriye Gelecek Partisi üyesi Leman Şêxo, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
Özerk Yönetim ortadan kaldırılmak isteniyor
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara öncelikle değinen Zeyneb Qenber, “Son zamanlarda işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine saldırıları var. Uluslararası güçlerin sessizliğinden dolayı bu saldırılar yapılıyor ve giderek artıyor. Vahşice saldırılar yapılıyor. Özellikle de insan haklarını savunan örgütlerin sessizliği bu kırımın yaşanmasına neden oluyor. Saldırılarla Özerk Yönetim projesi ortadan kaldırılmak isteniyor.  Buraya yaşayan yurttaşları parçalamak istiyorlar. Bu yüzden de ortak mücadele çok önemli” dedi.  
 
Halk direnişte ısrarlı
 
Bölge halklarının saldırılara karşı direndiğinin altını çizen Zeyneb, “Türk devleti vahşi saldırıları ile kadın, çocuk, yaşlıları, alt yapıyı, hastaneleri, fabrikaları hedef alıyor. Bunu sadece karadan saldırılarla değil savaş uçakları ile de yapıyor. Ancak yine de bölgedeki yurttaşlar tüm bu saldırılara karşı mücadelesini ve direnişini sürdürüyor. Demokratik bir Suriye için mücadelede ısrar ediyorlar” şeklinde konuştu. 
 
Halep hedefte
 
Türkiye'nin Halep’e yönelik saldırılarının amacına da değinen Zeyneb, şunları dile getirdi: “Türk devleti her saldırısı ile amacını ortaya koyuyor. Saldırılar ile Halep’i işgal etmek istiyor. Misaki Milli planlarında Halep de hedefleri. Çünkü Türk devleti Halep’i Osmanlının yeri olarak görüyor bu yüzden de işgalci Türk devletinin günlük olarak keşif uçakları Halep semalarında dolaşıyor. Bu  uçaklar Şehba kantonunu günlük olarak bombalıyor. Bu da Osmanlının tüm Suriye coğrafyasını tehdit ettiğini gösteriyor.”
 
‘Şam hükümeti sorumluluğunu yerine getirmeli’
 
Şam hükümetine  ilişkin de değerlendirmede bulunan Zeyneb, “Türk devleti sadece Kürt halkı için değil Suriye topraklarında yaşayan tüm halklar ve azınlıklar için tehdit ve onları hedef alıyor. Şam hükümeti sorumluluğunu yerine getirmeli. Bu topraklarda yaşayan tüm halklar kendini korumalı. Birlikte mücadele ederek işgalcileri yenilgiye uğratmalıyız” dedi.
 
Çıkarları için krizi sürdürüyorlar
 
Leman Şêxo da, uluslararası güçlerin kendi çıkarlarından dolayı Suriye krizini derinleştirdiklerini belirtti: Leman, şunları dile getirdi: “13 yıldan bu yana Suriye krizi devam ediyor. Bu kriz birçok devlet tarafından derinleştirdi. Bu da Suriye’yi parçalamak içindi. Bu yüzden bugün bu sıkıntılar yaşanıyor. Aynı zamanda yoksulluk arttı. Uluslararası güçler kendi çıkarları için bu krizin devam etmesini istiyor.”
 
Uyuşturucuya karşı duranlar hedef alındı
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına dikkat çeken Leman, “Sadece şimdi değil, Türk devleti bölgemize yönelik sistematik saldırılar yapıyor. Bu saldırılarda uyuşturucuya karşı mücadele eden  Uyuşturucuya Karşı Mücadele Birimi’nden 29 kişi şehit edildi. Uyuşturucu toplum içerisinde büyük bir tehlike. Özellikle gençleri etkiliyor. Gençlerin kötü yola sapması için bu uyuşturucu maddeler gençler içerisinde yaygınlaştırılıyor. Bu tehlikeye karşı duranlar ise Türk devleti tarafından hedef alınıyor. Ancak yine de işgale karşı mücadelemizi bırakmadık” şeklinde konuştu.  
 
‘Saldırıları boşa çıkaracağız’
 
Suriye Gelecek Partisi’nin sorumluluklarına dikkat çeken Leman şunları paylaştı: “Özgür bir Suriye için sürekli çalışma yürütüyoruz. Suriye’deki bileşenlerin arasına hiçbir ayrım koymadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Suriye bileşenlerin bir aradalığı ile inşa edilmiş. Bu da Özerk Yönetim’in amacının inşa, yapıcılık olduğunu parçalamak olmadığını gösteriyor. Uluslararası güçlerin Türk devletinin saldırılarına zemin yaratmalarına ve saldırılara rağmen siyasi, toplumsal, ekonomik ve kültürel açıdan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda halkın mücadelesi ile Türk devletinin saldırılarını boşa çıkaracağız.”
 
Leman son olarak, Hevrîn Xelef ve mücadelesini hatırlatarak, “Biz bugün Hevrîn Xelef’in mücadelesi ile parti çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hevrîn Xelef’in şehadetinin üzerinden 4 yıl geçti. Türk devletine bağlı çeteler tarafından Hevrîn hedef alındı. Türk devletinin amacı Suriye Gelecek Partisi’ni tasfiye etmekti. Aynı zamanda kadının rolünü ortadan kaldırmak için siyasi saldırılar yapılıyor. Ancak biz parti olarak Hevrîn Xelef’in mücadelesini yeniden büyütmeye söz veriyoruz. Özgür, merkezi olmayan kriz ve kaostan uzak bir Suriye inşa edeceğiz” diye konuştu.