Eulalia Reguant Cura: Tecrit insan haklarına aykırı

  • 09:10 19 Ekim 2023
  • Güncel
 
 
Melek Avcı-Dilan Babat
 
ANKARA - Katalanya Parlamentosu üyesi ve Popüler Birlik Adaylığı (CUP) Dış İlişkiler Komisyonu’ndan Eulalia Reguant Cura, “Tecrit elbette insan haklarına aykırı bir durumdur ama aynı zamanda temelde barış iradesine de aykırıdır. Herhangi bir şekilde uluslararası toplumun, Türk hükümetiyle suç ortaklığı bu sorunu ne yazık ki çözmüyor” dedi.
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin  (Yeşil Sol Parti) kitlesel olarak gerçekleştirdiği kongrenin yankıları hala sürüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ismi ile yola devam etme kararı alan partinin kongre gündeminde de gelen yurttaşların gündeminde de PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit  ile Orta Doğu ve Kurdistan’da yürütülen savaş vardı. Tecridin yayıldığı tüm toplumsal alanlara dikkat çekilip mesajlar verilirken, iktidar ve uluslararası topluma da tecridin kaldırılmasına yönelik çağrılar yapıldı.
 
Kongre katılımcılarından olan Katalanya Parlamentosu üyesi ve Popüler Birlik Adaylığı (CUP) Dış İlişkiler Komisyonu’ndan Eulalia Reguant Cura, JINNEWS’in sorularını yanıtladı.
“Kongrede ‘merak etmeyin, sorun değil’ ve ‘biz hala buradayız’ mesajı verildi. Yeşil Sol Parti çatısı altında geçtiğimiz seçimlere gidilirken de verilen mesaj ‘biz buradayız’ olmuştu.”
* Yeşil Sol Parti'nin gerçekleştirdiği kongreye katıldınız. Biliyorsunuz bu yıl seçimlere giderken HDP'ye yönelik kapatma davasından dolayı Yeşil Sol Parti  ile gidildi. Ve şimdi de HEDEP ile yola devam kararı alındı. Kürt halkının siyasi partilerine yönelik yargının yaklaşımını ve seçilmiş siyasilere müdahaleleri nasıl ele alıyorsunuz?
 
Umut mesajı verebilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hükümet baskısının altında bu mesajı verebilmenin ve bunu sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum. İşte tam da bu nedenle kongre ve gönderilen mesaj gerçekten önemliydi. Demokrasi istiyoruz, özgürlük istiyoruz ve ne yaparsanız yapın demokrasi ve özgürlük için mücadele edeceğiz mesajıydı. Kürt halkının baskılara karşı her zaman dayanıklı olduğunu düşünüyorum. Baskı olmasına rağmen onlar her zaman oradaydılar. Bu nedenle sosyal ve politik olarak anında refleks göstermek için her zaman farklı araçlara sahip olmak oldukça önemlidir. Ayrıca HDP'ye yönelik kapatma davasının sadece HDP'ye yönelik olmadığını tüm Kürt halkına yönelik bir komplo olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat o gün kongrede "merak etmeyin, sorun değil" ve "biz hala buradayız" mesajı verildi. Yeşil Sol Parti çatısı altında geçtiğimiz seçimlere gidilirken de verilen mesaj "biz buradayız" olmuştu.
 
“Tecrit ve Sayın Öcalan'ın cezaevinde olmasıyla burada gerçek barışın sağlanmasının imkansız olduğu mesajını vermek oldukça önemli.”
 
* Biliyorsunuz ki PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 2 yılı aşkın süredir hiçbir haber alınamıyor. Bu tecridi nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Tecrit elbette insan haklarına aykırı bir durumdur ama aynı zamanda temelde barış iradesine de aykırıdır. Dolayısıyla, uluslararası düzeyde insanlar Türk hükümetine karşı harekete geçmelidir. Bir şekilde bunu merkeze koyarak baskı oluşturmaya ihtiyaç var. Herhangi bir şekilde uluslararası toplumun, Türk hükümetiyle suç ortaklığı bu sorunu ne yazık ki çözmüyor. Tecrit ve Sayın Öcalan'ın  cezaevinde olmasıyla burada gerçek barışın sağlanması imkansız. Çünkü bunun insan haklarına aykırı olduğu mesajını vermek oldukça önemli.
 
“Kadınları burada merkeze koymak aynı zamanda farklı bir toplum inşa etmeye başlamanın da bir yoludur. Türkiye Rojava'da yaşananlardan inşa edilen sistemden korkuyor. Rojava'daki yönetimin tanınması bu nedenle çok önemli.”
 
* Ortadoğu’daki savaş hali ortada ve en çok kadınlar bu savaştan etkileniyor. Buna ilişkin ne söylersiniz?
 
Kadınların Kürt hareketinde ve aynı zamanda Filistin'deki rolünün gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Her zaman erkek gücünden oluşan güce, aynı zamanda büyük devletlerden oluşan, sermaye veya kapitalistlerden gelen güce karşı mesaj göndermenin bir yolu olarak görüyorum.  Dolayısıyla kadınları burada merkeze koymak aynı zamanda farklı bir toplum inşa etmeye başlamanın da bir yoludur.
 
* Bugün kadınlar öncülüğünde inşa edilen Rojava'ya Türkiye tarafından neden bu kadar saldırı var? Ne düşünüyorsunuz?
 
Türkiye Rojava'da yaşananlardan inşa edilen sistemden korkuyor. Rojava'daki yönetimin tanınması bu nedenle çok önemli. Ben Katalanya'da yer alıyorum ve Katalan Parlamentosu bu yönetimi tanıyor, Rojava'daki yönetimi dünya çapında tanıyan tek parlamentoyuz. Ancak Türk hükümetindeki herkesin Rojava'ya saldırmasının asıl nedeni, orada olup bitenlerden korkmalarından ve yeni bir toplum, insanlar arasında yeni bir ilişki kurma yöntemi inşa etmelerinden geliyor. Uluslararası toplum her zaman şu anda bildiğimiz statüdeki gücü savunuyor. Evet, bazen sessizlik olabilir ama hep bir ölüm sessizliği olduğunda bu suç ortaklığına dönüşmeye başlar. İşte bu yüzden dünyanın her yerindeki insanların, hükümetlerinin de buna odaklanması gerekiyor.
 
“Halkların her zaman kendilerini savunan ve doğru olduğunu düşündükleri şey için mücadele eden örgütlü bir yapısı olmalı. Çünkü hedeflerimize ulaşmanın tek yolu budur.”
 
* Orta Doğu barışı için çözüm ve yöntem sizce nedir?
 
Bence bu oldukça zor bir soru ama Orta Doğu'daki tüm halkların var olma hakkını tanımanın ilk şey olduğunu düşünüyorum. Bu, Filistin'de son günlerde gördüğümüz bir şey, ama aynı zamanda tarihsel olarak burada, Türkiye'de, Suriye'de, Kürt halkıyla olan ilişkide de görüyoruz. Öncelikli şey demokrasiye sahip olmaktır, yani sadece görüşmeler yapmak yeterli olmuyor. Ama ilk şey demokrasi ve barıştır. Bunu yapma hakkına sahip olduğumuzun farkına varmamız gerek. Nasıl yaşamaya yardımcı olacağımızı, kendi ekonomik kararlarımıza ve hükümete nasıl sahip olacağımıza karar verme konusunda kendi kaderimizi tayin etme hakkına sahip olduğumuzun farkında olalım. Halkların her zaman kendilerini savunan ve doğru olduğunu düşündükleri şey için mücadele eden örgütlü bir yapısı olmalı. Çünkü hedeflerimize ulaşmanın tek yolu budur.