Komplonun yıl dönümünde ‘Kürtler önderliğine ulaşacak’ mesajı

  • 09:06 13 Ekim 2023
  • Güncel
 
İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun 25’inci yıl dönümünde düzenlenen “Özgürlük Yürüyüşü” ile Türkiye ve uluslararası güçlere mesaj verdiklerini söyleyen siyasetçi ve kurum çalışanları, “Kürt halkı, Sayın Abdullah Öcalan’a sahip çıktı. Hem Türkiye’ye hem de uluslararası güçlere, biz bu komployu ve tecridi reddediyoruz dedik. Kürt halkı kendi önderliğine ulaşacaktır” denildiğini aktardı. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998'de Suriye’den çıkmasıyla küresel güçlerin ortaklığında başlayan uluslararası komplo, 25’inci yılına girdi. O tarihten bu yana İmralı Adası’nda tutulan ve 31 aydır da hiçbir haber alınamayan Abdullah Öcalan için Kurdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında eylem, etkinlik ve yürüyüşler ile 9 ekim komplosu ve mutlak tecrit protesto edildi.
 
Kadıköy sokaklarında ‘Bijî Serok Apo’ sloganları…
 
İstanbul’da ise Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi, Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri İle Dayanışma Derneği (MATUHAYDER), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Kürt Araştırmaları Derneği ve Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) öncülüğünde, “Tecridi kırmak için özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla 8 Ekim’de Kadıköy’de bulunan Boğa Heykeli önünde eylem ve yürüyüşlerle “Özgürlük Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Kadıköy’ün tüm sokaklarında “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana İmralı” sloganları eşliğinde yüzlerce kişi PKK Lideri’ni selamlayarak, tecridi kıracaklarını ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlayacaklarının mesajını verdi.
 
“Özgürlük Yürüyüşü” katılımcılarından ANYAKAYDER üyesi Türkan Acar ile DBP yöneticisi Gülistan Aydın, yürüyüşlerden çıkan mesaj ve talepleri JINNEWS’e değerlendirdi.
 
‘9 Ekim komplosu Kürt halkının iradesine yapılmıştır’
Uluslararası komplonun Kürt halkının iradesine yönelik gerçekleştirildiğini söyleyen Türkan, “Kürt halkına bir komplo kuruldu” dedi. PKK Lideri’nin 25 yıldır İmralı Adası’nda tutulduğunu ve haber alamama halinin 31’inci ayına girdiğini belirten Türkan, “Ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bu hukuksuzluktur. Hiçbir hukukta hiçbir kitapta yazmıyor. Ne olursa olsun bu hakkı elinden alamazlar. Cezaevlerinde tutsakların hakları vardır, avukatları ve aileleri ile görüştürülmelidir. Sayın Abdullah Öcalan’dan 31 aydır haber alınamıyor” şeklinde konuştu. “Sayın Abdullah Öcalan hem Kürt halkının hem de Ortadoğu halkların iradesidir” vurgusunu yapan Türkan, geliştirdiği paradigman ise tüm dünya halkları tarafından sahiplenildiğini paylaştı.
 
Talepleri fiziki özgürlük: Tecrit kırılırsa barışın yolu açılır!
 
Dünyanın PKK Lideri ve fikrini benimsediğinin altını çizen Türkan, “Bütün dünya onun fikrini, ideolojisini ve felsefesini benimsiyor. Dünya halkları onun felsefesine saygı duyuyor. Neden yıllardır tecrit altında ve 31 aydır kendisinden haber alınamıyor? Çünkü devlet bunu hazmedemiyor. Çünkü hem Kürt halkının iradesi hem de Ortadoğu halklarının iradesi konumunda” ifadelerini kullandı. Mutlak tecrit ve iletişimsizliğin son bulmasının taleplerinin başında geldiğini dile getiren Türkan, “Hem biz hem de Kürt halkının tek isteği bu tecridi kırmak. Tecrit kırılırsa barışın da yolu açılır. Devlet savaştan yana olduğu için tecrit uygulanıyor” değerlendirmesini yaptı.
 
Tecridi kırmakta kararlılar
 
Uluslararası komplo ile birlikte devam eden tecrit politikalarının her geçen gün daha da ağırlaştığına dikkat çeken Türkan, “Sayın Abdullah Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Yoğun baskı ve bir zulüm var. Bu yönetimi kınıyorum. Tecrit devam ettikçe kadın cinayetleri, doğa katliamları, şiddetler, baskılar, talan, yağma ve yok eden tüm politikalar da devam edecektir. Ekonomik krizin de sebebi tecrittir. Kadınlar üzerinde yürütülen politikalar, zorbalıkların da hepsi ortadan kalkacaktır. Tecrit kırılırsa inanıyorum ki bütün güzellikler ortaya çıkacaktır. Kadınlar üzerinde yürütülen politikalar, zorbalıklar da kalkar. Çünkü bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Hep birlikte tecridi kıralım barışın önünü açalım” sözleriyle herkesi İmralı tecridine karşı tutum almaya çağırdı. Yoksulluk, savaş ve yıkım politikalarının son bulmasının da tecridin kırılmasından geçtiğini vurgulayan Türkan, “Eğer tecrit kırılırsa, barış inşa edilirse tüm halklar refaha kavuşacak. Zindanlarda hasta tutsaklara ses olalım. Tüm halkımızdan duyarlı olmasını istiyorum. Eğer bir araya gelirsek, sesimizi yükseltirsek ve tecrit kapılarını kıracağımıza inanıyorum. Birlik olursak başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Hep birlikte tecride ses olalım” sözleriyle seslendi.
 
‘Komplo ile paradigmaya saldırıldı’
 
DBP yöneticisi Gülistan Aydın da, “Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo, emperyalist ve çıkarcıların geliştirdiği bir komplodur. Suriye’den çıkarılıp yeryüzünde hiçbir mekan bulamadılar, Abdullah Öcalan'ı Türkiye faşizmine teslim ettiler. Maalesef 25 yıldır İmralı zindanında tutuluyor. Bu tamamen Önderliğin Ortadoğu’da geliştirmiş olduğu projeye bir saldırıydı. ‘Demokratik, Kadın Özgürlükçü ve Ekolojist Paradigma’ya yapılan bir saldırıdır. Emperyalist güçlerin Ortadoğu'ya şekil vermesi ile ilgili bir plan projesi hayata geçirildi. Sayın Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesinin sebebi, Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesidir. 9 Ekim komplosu Ortadoğu’da halkların kardeşliği, kadın ve özgürlük paradigmasını yok etme planıydı” yorumunu yaptı.
 
‘Kürt halkı Sayın Abdullah Öcalan'a sahip çıktı'
 
8 Ekim’de Kadıköy’de “Özgürlük Yürüyüşü” gerçekleştirdiklerini paylaşan Gülistan, “Komployu protesto etmek için düzenlediğimiz yürüyüş eyleminde polis her sokağı kuşatmıştı. İlçelerden gelenleri yolda indirip gözaltına alıyorlardı. Bu etkinliğin önüne geçmek istediler. Bunu çok net söyleyebiliriz ki, Kürt halkı Sayın Abdullah Öcalan’ a sahip çıktı. Kürt halkı alanlara indi. Bütün baskılara rağmen Kürt halkı alanlardaydı. Kadıköy’ün bütün sokakları insanlarla doluydu. Hem İstanbul’da hem Diyarbakır’da hem de Avrupa’da Kürt halkı alanlardaydı. Yani ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar sindiremezler. Son 8 yıldır Kürt halkı çok yoğun bir baskı ile karşı karşıya. Kadınlar gençler çocuklar baskı altında. Ama direniş de devam ediyor” sözleriyle tüm engellemelere rağmen komploya karşı eylemlerinin büyük bir direnişle yapıldığını aktardı.
 
‘Halk Önderine sahip çıkıyor’
 
Eylemlerde kadın oranının çoğunlukta olduğunu belirten Gülistan, “Kadınlar özellikle Sayın Abdullah Öcalan’a sahip çıkmak noktasında tavizsiz, büyük bir destek veriyor. Bütün sokaklar tutulmuştu. Ama her sokakta kadınlar vardı. Kadın öncülüğünde çok daha büyük bir direniş vardı. Baskı vardı ama buna karşılık insanlar akın akın geliyordu 9 Ekim komplosuna cevap olabilmek için. Sokaklar kapatılmış olmalarına rağmen kararlı bir kitle vardı. Halk, Önderine sahip çıkıyor. Kürt halkı alanlardaydı ve çok büyük bir sahiplenme vardı. Kürt halkının büyük bir direnişi vardı” diyerek mücadelelerini anlattı.
 
‘Halklar Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden besleniyor’
 
Eylemlerinin devam eden mutlak tecride bir cevap olduğunun altını çizen Gülistan, 31 aydır haber alınamama halini “insanlık dışı” olarak değerlendirdi. Devletin kendi yasalarını çiğnediğini dile getiren Gülistan, “Kendi yasasını tanımayan bir devlet. Tecride devam etmelerinin amacı da Kürt halkıyla olan bağını koparmak. Bu kabul edilebilir durum değil. Kürtler bunu kabul etmeyecektir. Bu tecrit mutlaka kırılacaktır. Bu halk asla ve asla geri adım atmayacaktır. Kürt halkı ayağa kalkmış ve kalkacaktır. Bunun başka bir çaresi yok. Ortadoğu’nun ve Kürt halkının Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirlerine ihtiyacı var. Ortadoğu, Avrupa ve Kürt halkı, Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden besleniyor. Fikirleri dört duvar arasında tutarak nereye kadar süreceklerini düşünüyorlar. İlla kırılacaktır bu tecrit. Bitmeli ve bitecektir” ifadeleriyle tecridi kırmakta ısrarcı olduklarını belirtti.
 
Mesajları: Kürt halkı Önderliğine ulaşacaktır!
 
Eylemleri ile Türkiye’ye mesaj verdiklerinin bilgisini veren Gülistan, “Hem Türkiye’ye hem de uluslararası güçlere bir tepkiydi. Biz bu komployu ve tecridi reddediyoruz dedik. Kürt halkı kendi Önderliğine ulaşacaktır. Tecrit kabul edilecek bir şey değildir. İnsan haklarına aykırıdır. Tecrit er ya da geç kırılacaktır, kırılmalıdır” vurgusunu yaptı.