Wan’da ‘uzman’ tacizi: Örgütlü ve toplumsal tepki önemli

  • 09:03 13 Ekim 2023
  • Güncel
 
Rojda Aydın
 
WAN - Wan’da 1 Ekim’de uzman çavuşların  kadınları taciz etmesinin ardından 5 Ekim’de de 2 kadının uzman çavuşlarca taciz edildiği ortaya çıktı. Star Kadın Derneği üyesi Sevgi Özdinç, üniformalıların korunacaklarını bilmelerinden dolayı bunu yaptıklarını belirterek toplumsal tepki ve örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaptı. 
 
Wan’ın (Van) Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesinin Maraş Caddesi’nde 1 Ekim’de 6 uzman çavuşun 2 kadını taciz etmesi sonrası halkın tepkisi sürerken kentte benzer bir olay daha yaşandı. Aynı ilçede bu kez de 4 uzman çavuşun 5 Ekim’de kafede oturan 2 kadını taciz ettiği öğrenildi. 
 
Uzman çavuşlardan yeni bir taciz olayı
 
Tanıkların anlatımına göre 2 kadına içecek gönderen uzman çavuşlara kadınlar tepki göstererek kafeden ayrılıyor. Kafe sahibi, çalışanlar ve müşterilerin de uzman çavuşlara tepki göstermesi üzerine kafeden çıkıyor. Gösterilen tepki üzerine uzman çavuşlardan biri “Biz değil, çıkanlar kadınlara içecek vermek istedi. Biz bir şey yapmadık” sözlerini kullanıyor. Uzman çavuşlardan biri de “Ben de Kürt’ün” sözleri ile kendini savunuyor.   
 
Star Kadın Derneği üyesi Sevgi Özdinç, kadınlara yönelik artan saldırılara ilişkin değerlendirme yaparak, tepki göstermenin önemli olduğunun altını çizdi. 
 
‘Kadın kazanımlarına saldırı var’
 
Kadınlara yönelik saldırıların İstanbul Sözleşmesi’nin iptali ile başlamadığını söyleyen Sevgi, daha önce de saldırıların olduğunu dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin bir sonuç olduğunu belirten Sevgi, “Şimdi de 6284 sayılı yasa ve nafakaya ilişkin bir şeyler yapmak istiyorlar. Sizin de bildiğiniz gibi birkaç gün önce 81 ilde toplantılar yapıldı. Yeni bir anayasa değişikliği yapmak istiyorlar. Açıkça belli oluyor ki hedefleri kadınlar. Kutsallaştırdıkları aile ile buna doğru gidiyorlar. Bu süreçte yaşadıklarımızın nedeni de bu. Bunun altından ne kadar taciz ve şiddet olaylarının çıktığını gördük. Tüm insan hakları savunucuları bunu iyi biliyor. Başvuruların geneli bu yönde. İktidarın yaklaşımı ve saldırılar kadınların kazanımlarına karşı. Kadınlara yönelik topyekun bir saldırı başlatmışlar. Ancak buna karşı mücadelemiz de sürüyor. İstanbul Sözleşmesi her ne kadar tek taraflı olarak iptal edilmeş olsa da bizler kadın örgütleri olarak buna karşı mücadele ediyoruz.  Asla kazanımlarımıza dokunmalarına izin vermeyeceğiz. Haklarımızdan kolay kolay vazgeçmeyeceğiz” değerlendirmesi yaptı. 
 
Cezasızlıktan cesaret alıyorlar
 
Kurdistan’da bugün özel savaş politikalarının yürütüldüğünü belirten Sevgi, bunun bir çok şeye karşı olduğunu söyledi.  Bu politikaların kültür, coğrafya, Kürt dile, gençler, kadınlar ve çocuklara karşı yürütüldüğünün altını çizen Sevgi, devamla şöyle dedi: “bu alanlara karşı bir çok politika yürütüyorlar. Bu uygulamaları çok net görüyoruz. Bunu üniformalı şiddet olarak tanımlıyoruz. En son 1 Ekim’de 6 uzman çavuş 2 kadını taciz etti. Buna tepki gösterdik ve açıklama yaptık. Üniformalı kişiler kadınları taciz ediyor.  Üniforma ile de kendilerini koruyorlar. Üzerlerinde üniforma çıkartıldığında, bellerindeki silah çıkarıldığında geriye bir şey kalmıyor. Erkek devlet korumasında bu suçları işliyorlar. Onlar da bunun cezasızlıkla sonuçlanacağını biliyor. Cezasızlık politikaları ile bu erkeklere cesaret veriliyor ve ödüllendiriliyorlar."
 
Toplumun tepkisi önemli
 
Son olarak 4 uzman çavuşun kafede 2 kadını taciz etmesine de dikkat çeken Sevgi, “Bu gün toplumun tepkilerinden söz ediyoruz. Bu tür durumlarda toplumun tepkisi çok önemli. Bu ilk değil, son da olmayacak. Toplum tepki gösterdiği için bu olaylar açığa çıkıyor. Burada sürekli kadın ve çocuklara yönelik taciz olayları yaşanıyor. Umarım bu olay son olur. Tepki göstermemiz önemli. Buna tepki gösterdiğimiz de devlet alelacele hakkımızda soruşturma başlatıyor. Elbette bu girişimler bizi engelleyemez, durduramaz. Biliyoruz ki mevcut iktidar sağcı ve gerici. Bu yüzden de kadınların özgür duruşu ve mücadelesi iktidar için tehlikeli. Bundan dolayı da kadınların kazanımlarına saldırıyorlar ve kadın kazanımlarını pazarlık konusu yapıyorlar.  Son seçimlerde iktidar Huda Par ile seçime girdi. Ortaklıklarını gayet iyi biliyoruz. Şeriat sistemi getirmek istiyorlar. Rejim değişikliğine gitmek istiyorlar. Ancak elbette biz de buna karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Var olduğumuz sürece buna karşı duracağız” dedi. 
 
‘Örgütlü mücadele yürütmeliyiz’
 
Son olarak kayyımların atanmasına ve yaşanan değişikliklere değinen Sevgi, birçok kadın kurumunun katıldığını belirterek, “Ancak buna karşı kadınlar olarak birlik olduk ve mücadele alanımızı genişlettik. Bu yüzden de bu gün biz kadınlar varız, buradayız ve yine mücadele ediyoruz. Kadın örgütlerinin ve insan hakları savunucularının birlikte hareket etmesi gerek. Böylesi durumlarda toplumsal tepkilerimizi iyi göstermeliyiz. Bu şekilde kendi özsavunmamızı yapacağız. Tüm kadınlar birlikte hareket etmeli  ve örgütlü mücadele yürütmeli. Bu saldırılara bu şekilde karşı durabiliriz. Sadece kadınlar değil, insan hakları savunucuları da birlikte hareket etmeli ve mücadele etmeli” dedi.